8 MART DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜNÜ KUTLARIZ
Kdz. Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık
“Tüm dünyada, toplumsal yaşamın vazgeçilmez unsuru ve en değerli varlıklarımız olan kadınlarımız için büyük önemi olan 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü en içten duygularla kutluyorum.
Kadınların erkeklerle eşit haklara sahip olmak yolunda verdiği savaşın temsili başlangıcı olarak kabul edilen bu gün; gerek dünyada gerekse de ülkemizde, kadınımızın karşı karşıya kaldığı sorun ve çözümsüzlüklerin hiçbir azalma göstermeden varlığını sürdürmesi, 8 Mart’ın ne kadar önemli ve üzerinde titizlikle durulması gereken bir gün olduğunu kanıtlamaktadır.
154 yıl önce, 8 Mart 1857 tarihinde, Amerika'nın New York kentinde, tekstil sektöründe çalışan yüzlerce kadının düşük ücretlerini, uzun çalışma saatlerini ve insanlık dışı çalışma koşullarını protesto etmek için grevler yapması ile ilk kez kendisini gösteren bu haklı direniş, bu olaylardan 52 yıl sonra, 1909 yılında 8 Mart’ın Kadın Günü olarak kutlanmasının kararlaştırıldığı dönemin başlamasını sağlamıştır. Danimarka'nın Kopenhag şehrinde düzenlenen Kadın Sosyalist Enternasyonal toplantısında alınan bu önemli karar ile birlikte, 8 Mart 1857’ de New York'ta başlayan, kadınların haklarının kazanılması ve kadınların birlikteliği mücadelesi taçlandırılmıştır.
Kadın hakları mücadelesinde 1975 yılının da önemli bir yeri vardır. Zira 1975 yılı, Uluslararası Kadınlar Yılı olarak kutlanmış ve aynı yıl gerçekleştirilen etkinlikler içerisinde, Birleşmiş Milletler, 8 Mart gününü Dünya Kadınlar Günü olarak kutlamaya başlamıştır. İki yıl sonra, 1977'de de, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu Toplantısı’nda 8 Mart, Kadın Hakları Uluslararası Barış Günü olarak kabul edilmiştir.
Birleşmiş Milletler, 1977 yılında aldığı bu önemli kararın nedenlerini de şu temel maddelerle açıklamıştır:
- Dünya barışının korunması,
- Sosyal gelişim ve temel insan haklarının kullanılması için kadınların da eşitlik ve kendilerini geliştirmelerine olanak tanınması gereksinimi.
Birleşmiş Milletler’in aldığı bu tarihi karar, kadınlara eşit hakların verilmesinin dünya barışını güçlendireceği gerçeğinin kabul edilmesi gibi çok büyük bir anlam da ifade etmektedir.
Tarihten günümüze uzanan bu gerçekler ışığında, bizlere düşen temel görev ise, 8 Mart’ın hak ettiği biçimde değerlendirilip değerlendirilmediğini iyi yorumlamak, kadın haklarının kazanılmasında nerelerden gelinip bugünlere nasıl ulaşıldığını çok iyi hatırlamaktır.
Dünya genelinde kadın hakları ile ilgili yasal düzenlemeler, birçok gerçeği değiştirebilecek nitelikte değildir. Bugün, dünya üzerindeki en fakir insanların büyük çoğunluğu kadındır. Eğitim almamış insanların büyük çoğunluğu da yine ve maalesef kadınlardır.
Birçok gelişmiş ülkede kadın hakları çok ilerlemeler göstermiş olsa da, ülkemizde ve gelişmekte olan ülkelerde kadın hakları ne yazık ki beklenen düzeye bir türlü ulaşamamıştır. Çağdaş asrın Türkiyesi’nde hala birçok kadınımız şiddet, taciz ve tahrik görmekte, bir kısmı da her gün ölüm korkusu altında yaşamaya çalışmaktadır.
Ekonomik güç bakımından erkek egemen toplum içinde ele aldığımız Türk kadınının ise, uygun çalışma koşullarından uzak, ekonomik getirisi az, sosyal güvenceden yoksun iş ortamlarında çalıştırılabilmekte olduğunu da görüyoruz. Bununla birlikte kadınlar erkeklere göre yüzde 25 - 50 oranında daha az ücretle çalıştırılmaktadırlar.
Medeniyetin, hayatın her alanına nakış nakış işlendiği yaşantımızda, birçok kadınımıza da hak ettiği iş olanaklarını ve ortamlarını hazırlayıp kendilerine sunmak konusunda eksik kaldığımızı da üzülerek görüyoruz.
İşte 8 Mart, sadece birkaç cümlede bile bütün yönlerini ortaya koyabileceğimiz bu önemli toplumsal sorunun ortadan kaldırılması yönünde bir basamaktır. 8 Mart, dünya kadınları arasında bir dayanışma ve deneyim değişimi günü olarak kabul edilmeli, kadın haklarının en iyi biçimde elde edilmesi için de bu küresel dayanışmanın gerekliliği asla göz ardı edilmemelidir. Bu dayanışmanın en büyük destekçisi de erkekler olmalıdır. Çünkü anamız, bacımız, kızımız… yani hayattaki her şeyimiz olan kadınımızla omuz omuza, yürek yüreğe, gönül gönüle bir bütün bizlerin de hayat kaynağı ve yaşama sebebi de kadınlarımızdır.
Bu duygu ve düşüncelerle 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyor; dünya kadınlarının özgür, çağdaş ve müreffeh hayatlarında sevgi, barış ve dostluk duygularının eksik olmaması dileklerimle sevgi ve saygılarımı sunuyorum.”
ALAPLI BELEDİYE BAŞKANI DR.NEVZAT ÇİMENOĞLU
Alaplı Belediye Başkanı Dr. Nevzat Çimenoğlu, yazılı bir basın açıklaması yaparak 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutladı.
Belediye Başkanı Dr. Nevzat Çimenoğlu açıklamasında şöyle dedi:
“Ailemizin, toplum yapımızın en önemli unsurlarından biri olan kadın; her insanın en vazgeçilmez değeri olan analık gibi ayrıcalıklı bir yaradılışa sahip olmasının yanı sıra sevginin, şefkatin, koruyup kollamanın, zorluklara göğüs germenin simgesidir. Kurtuluş Savaşı’nda cepheye cephane taşıyarak bağımsızlığımızın kazanılmasında çok önemli bir rol üstlenen, ödün vermediği “Nene Hatun” ruhuyla Cumhuriyetimizin kuruluşuna uzanan sürecin en önemli unsurlarından biri olan fedakar Türk kadını; Ülkemiz için çok ayrı bir öneme ve yere sahiptir. Türk kadınının bu üstün yapısı, Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Atatürk tarafından, “seçme ve seçilme hakkı” verilerek taçlandırılmış, bu hakkı dünyada ilk elde eden de çağdaş Türk kadını olmuştur.
Hiç kuşkusuz, kadınlarımızın var olan haklarının daha da artırılarak geliştirilmesi, çağdaşlık ve medeniyet seviyemizin de en önemli göstergelerinden biri olacaktır. Bunun için de, her 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde verilen güzel mesajlar kağıt üzerinde kalmamalı, kadınlarımız hem siyasette, hem de yaşamın her alanında daha fazla sayıda temsil edilmelidir. Tüm aileler, çocuklarının eğitiminde kız erkek ayrımı yapmaksızın eşit imkanlar sunmalı, erkek çocukları gibi kız çocuklarının da iyi bir eğitim almalarını ve ekonomik özgürlüklerini kazanmalarını sağlamalıdır. Hayatın her alanında kadın erkek eşitliğini sağlamanın en önemli yollarından biri de, hiç kuşkusuz, kız çocukları ile erkek çocuklarının eğitim imkanlarından eşit olarak yararlandırılmasından geçmektedir.
Bu vesile ile tüm kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyor, iş ve aile yaşamlarında huzur ve mutluluklar diliyorum.”
CHP Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk
“Devletin resmi raporlarınca da teyit edilen Türk kadınımızın içinde bulunduğu bu tablo kabul edilemez.”
8 Mart 1857 yılında New York’lu 40 bin dokuma işçisi kadının; daha insanca bir yaşam isteyerek, eşitsizliklere ve ayrımcılığa karşı başlattığı grev, emniyet güçlerinin müdahalesiyle kanlı bitmiş, müdahale sırasında çıkan yangında çoğu kadın 129 işçi can vermişti.
1910 yılında Danimarka’nın Kopenhag kentinde toplanan 2. Enternasyonale bağlı kadınlar toplantısında, Almanya Sosyal Demokrat Parti önderlerinden Clara Zetkin, bu yangında yaşamını yitiren 129 kadın işçi anısına 8 Mart gününün Dünya Emekçi Kadınlar Günü olarak kutlanmasını önermiş ve Kadınlar Günü önerisi oy birliği ile kabul edilmiştir.
1977 yılında da, 8 Mart günü Birleşmiş Milletler tarafından “Dünya Kadınlar Günü” ilan edilerek, dünyada kadınların yüzyıldır yürüttüğü özgürleşme mücadelesinin kutlandığı ve kadınların güncel taleplerinin ifade edildiği bir gün haline gelmiştir.
Türkiye’de Kadın Hakları alanında önemli atılımlar Cumhuriyetin ilanıyla başlamıştır. Büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk kadınların toplum yaşamında yer almasının önemine birçok kez dikkat çekerek bu alanda büyük devrimlere girişileceğinin müjdesini vermiştir. 1926’da Medeni Kanun’un kabulüyle sosyal yaşamda kadın erkek eşitliği sağlanmıştır.
Türk Kadını; 1930 Belediye Seçimlerine katılma hakkı, 1934 yılında seçme ve seçilme hakkını kazanarak birçok Avrupa devletinden önce kanun önünde erkeklerle eşit haklara sahip olmuştur. 1936’da İş Kanunu yürürlüğe girmiş, kadınların çalışma hayatına yönelik düzenlemeler getirmiştir. 1937’de Kadınların yeraltında ağır ve tehlikeli işlerde çalıştırılmasını yasaklayan 1935 tarihli 45 sayılı ILO sözleşmesi kabul edilmiş, 1945 yılında “Analık sigortası “(doğum yardımı) 4772 sayılı yasa ile düzenlenmiştir. 1949 yılında da, “Yaşlılık sigortası"nın kadın ve erkekler için eşit esaslara göre düzenlenmesi 5417 sayılı yasa ile sağlanmış ve kadınların aleyhine olan eşitsizlikler giderilmiştir.
Ne yazık ki, ülkemiz 1946’dan sonra aydınlık yolundan saptırılarak her alanda olduğu gibi Kadın Hakları konusunda da gerileme sürecine girmiştir.
Kadınlarımız, hakları açısından; AKP İktidarıyla birlikte, alabildiğince olumsuz bir sürece sokulmuş, tüm Cumhuriyet kazanımlarını kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalmıştır.
Kadının Statüsü Genel Müdürlüğünce hazırlanan “Türkiye’de Kadının Durumu Aralık 2010″ raporuna göre ülkemiz kadınlarının durumuna dair rakamlar şöyledir:
Ülkemizde 4 Milyon kadınımız okuma yazma bilmemektedir. Türkiye nüfusunun yüzde 8′ini oluşturan okuma-yazma bilmeyenlerin büyük bölümünü kadınlar oluşturmaktadır.
Akademik personelde ise kadının durumuna bakıldığında Profesör, Doçent, Yardımcı Doçent, Öğretim Görevlisi, Araştırma Görevlisi ve Okutman kadroları içinde kadın oranının yüzde 38,7 olduğu, rektör (yüzde 5.2) ve dekanlık (yüzde 15.3) gibi üst pozisyonlarda erkek egemenliğinin devam ettiğine işaret ediliyor.
Öğretmenler ve okul müdürlerinin öğrenciler için birer rol modeli olduğu ve hayatlarına önemli etkide bulunduğu ifade edilen raporda, kadın okul müdür ve müdür yardımcılarının da sayısının artmasının gerektiğini vurgulanıyor.
Anne ölüm oranının 100 bin canlı doğumda 18,2 olduğu belirtilen raporda, anne ölümlerinin önlenmesi için doğum öncesi bakım hizmetlerinden yararlanmaları gerektiği ifade edildi.
Rapora göre, kayıt dışı çalışma Türkiye genelinde yüzde 43.8 oranında. Kayıtdışı çalışma kırsal yerlerde yüzde 68 (kadın yüzde 87.6, erkek yüzde 57.3) Kayıtdışı olarak ücretsiz aile işçisi konumunda tarımsal faaliyetlerle uğraşanların yüzde 21.9′unu erkekler, yüzde 78.1′ini kadınlar oluşturuyor.
Kadınların siyasal karar mekanizmalarında eksik temsilinin, demokrasinin anlamına uygun bir biçimde çalışmasına imkân bırakmamaktadır.
Kadınların bürokrasi içerisinde üst düzey karar verici konumlarda yer almasının oransal olarak düşük olduğu belirtilen raporda, bürokraside üst düzey yöneticilerin yüzde 93′ünün erkek, yüzde 7′sinin kadın olduğu kaydedildi.
Türk Dışişlerinde görev yapan 110 Büyükelçiden 11′inin kadın olduğu belirtilen raporda, Türkiye’de kadın vali bulunmadığına, 464 vali yardımcısından 10′unun, 801 Kaymakam’ın 13′ünün, 261 kaymakam adayının ise sadece 8′inin kadın olduğuna işaret edildi.
Şiddetin, ne biçimde olursa olsun kadınların hayatına korku ve güvensizliği soktuğu, temel hak ve özgürlüklerini kullanmalarını engellediğine işaret edilen raporda, özellikle aile içi şiddetin, yaygınlığı tam olarak bilinemeyen, aile mahremiyetinin bir unsuru olarak görülerek gizlenen, bu sebeple de mücadele edilmesi ve önlenmesi güç bir olgu olarak ortaya çıktığı vurgulandı.
Devletin resmi raporlarınca da teyit edilen Türk kadınımızın içinde bulunduğu bu tablo kabul edilemez. Böyle bir tablo, Büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk tarafından ifade olunan kadını erkeği eşit, bir ulus yaratmayı hedefleyen Cumhuriyet devrimi ile örtüşemez.
Ancak, tüm bunlara karşın, Türk Kadınının aydınlanma mücadelesi, Cumhuriyet devrimi ışığında ileriye doğru gelişecektir. Hiçbir güç bu gelişmeyi durduramayacak ve tersine döndüremeyecektir. Bundan hiçbir kuşkumuz yoktur.
Bu duygu ve düşüncelerle 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü yürekten kutluyorum.
Saygılarımla.”
Kdz. Ereğli TSO Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Genç
Türkiye Cumhuriyetinin odak noktasında yer alan kadınlarımız üstlendikleri misyonu yaşatma görevini, Ülkemizde yaşanılan sıkıntıların birincil dereceden muhatabı olmamalarına rağmen bizlerin yanında yer alarak modern ve çağdaş Türkiye’nin oluşumunda söz sahibi olmuşlardır. Türk Milleti'nin toplum ve aile hayatında kadının önemli bir yeri olduğu unutulmamalıdır. Kadınlarımız dünyaya gelen her insanın annesidir. Ekonomik hayat içinde kadınlarımızın yerlerini almaları, sosyal güvencelerinin sağlanması, sosyal, kültürel ve siyasi alanlarda daha çok söz sahibi olmaları, sadece kadınlar için değil, toplumun tamamı için önemlidir.
Bu duygu ve düşüncelerle tüm Dünya, Ülkemiz ve Üyelerimiz arasında görev yapan kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü kutluyor sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
Erdemir Kurumsal ve Sosyal Hizmetler Müdürlüğü Gülşin Yöney, Noyan Keskin, Korhan Gümüştekin, Peray Özdil, Şükran Özenç, Aziz Demirok, Haydar Özsu
Basınımızın Değerli mensupları;
8 Mart Dünya Kadınlar Günü, sadece bir kutlama günü değil, kadının yaşadığı sorunların sorgulandığı, kadınların hayatın bütün alanlarında etkin bir şekilde rol almalarını sağlayacak şartların değerlendirildiği, kadınların kültürel, ekonomik ve siyasi hayatta yer almalarının öneminin vurgulandığı bu yolla kadınlar arası birlik ve dayanışmanın güçlendiği bir gündür.
Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Önder Atatürk’ün kadının toplumdaki yerinin önemini vurgulayan “ Kadınlarını geri bırakan milletler medeniyetten nasibini alamazlar “ sözünü ve Türk kadınının 1930’da yerel 1934’te de genel seçimlerde birçok ülkeden önce seçme ve seçilme hakkını elde ettiğini bir kez daha hatırlayarak bizde kurumumuzda çalışan basın mensubu bayanların şahsında tüm dünya kadınlarının 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutlar, sağlıklı, mutlu bir gelecek dileriz.
Kdz. Ereğli TSO Yönetim Kurulu Üyesi ve Kdz. Ereğli THK Şube Başkanı Muhammet Likoğlu;
“Her erkek dünyaya annesinin şefkatli kucağında gözlerini açmıştır. Üzerimizde emeği en çok olan kadın annemizdir. Hayatımızda emeği olan her kadının hakkı çok değerlidir.
Günümüz şartlarında ailesinin geçimine yardım eden, mücadelelerini sürdüren kadınların bu fedakârlıklarının unutulmaması gerektiğini ve kadınlara uygulanan şiddetin hiçbir mazeretinin olmadığını ve bunu şiddetle kınıyor, kadınlarımıza yönelik şiddetin son bulmasını için gerekli yasal düzenlemelerin biran önce çıkartılmasını diliyorum.
Cumhuriyet döneminde, eğitim öğretim alanlarında, Türk kadını büyük başarılar elde etmiştir. Türk kadınının bu başarıları, günümüzde de devam etmektedir. Sahip oldukları hakları en iyi biçimde kullanan kadınlarımız, ülkemizin gelişmesine ve çağdaşlaşmasına büyük katkılarının bulunduğu bir gerçektir.
Türkiye Cumhuriyeti'nin odak noktasında yer alan kadınlarımız, üstlendikleri misyonu yaşatma görevini, ülkenin yaşadığı problemlerin birici derecede muhatap olmalarına rağmen, hiç bir fedakarlıktan çekinmeden yerine getirmiş, modern ve çağdaş Türkiye'nin oluşmasında söz sahibi olmuşlardır.
Kadınların toplumsal ve siyasal yaşamdaki konumu, o ülkenin gelişmişliğinin ve çağdaşlığının önemli göstergesidir. Demokrasinin benimsenmesi, insan hak ve özgürlüklerinin gelişmesiyle kadınlar da yönetim, üretim ve yaşamın her alanında hak ettiği şekilde temsil edilerek daha çok yer almalıdır.
Tüm Dünya ve Ülkemiz kadınlarına sağlık mutluluk ve esenlikler diler,8 Mart Dünya Kadınlar gününü kutlarım.
CHP KDZ. EREĞLİ KADIN KOLLARI GÜL AKŞİT MESAJI
Bugün 8 Mart Dünya Kadınlar Günü. Hepimizin evrensel dayanışma gününde bir arada olmasından duyduğum mutluluğu belirtmek isterim. Bugün dünyanın pek çok yerinde çeşitli etkinliklerde kadınların ortak sorunları tartışılmaktadır. Toplumun yarısını oluşturan biz kadınlar sağlıklı, eğitimli ve şiddetten uzak olursa aileler çiçek açacaktır.
Biz CHP olarak sağlıkta, eğitimde, kadın ve erkek eşitliğini ve kadınların çalışma şansına sahip olduğu çiçek bahçelerine benzeyen bir topluluk vaat ediyoruz. Binlerce yıldır erkekten sonra gelen, ezilip horlanan tüm kadınların bu ayrıcalığa ve baskıya karşı elele verdikleri bugün geçmişle hesaplaşma ve gelecek için hedefler konup, planlar yapılabilecek bir mücadele günüdür. Kadının kurtuluşu, onun bedenine, emeğine ve geleceğine bizzat kendisinin sahip çıkması demektir. Bunun gerçekleşmesi için aramızdaki düşünce farklılıkları ne olursa olsun, kadının kişi olarak, insan olarak, onurunu ön plana almakta birleşeceğiz. Kadının ezilmişliğine karşı çıkarken de demokrat, eşit insan haklarını amaçlayan bir yaklaşımla hareket etmeliyiz ki bu Cumhuriyet Halk Partisinin insana, kadına ve demokrasiye sahip olma düşüncesinin ortaya çıkmasıdır. Biz kadınlar ülkemizde erkekler kadar oy potansiyel sahibiz .Kadının oyuna sırt çevirerek, demokrasi yapılacağına savunan zihniyete HAYIR diyoruz. Çünkü Genel Başkanımız Sn Kemal KILIÇDAROĞLU’ nun da belirttiği gibi “Demokratikleşmenin ilk şartı kadın haklarıdır.” Bu nedenledir ki kadınların eşitlik ve özgürlük kazanma mücadelesi kendileri ile birlikte haksızlığa uğramış tüm toplum kesimlerinin, işçilerin, gazetecilerin, memurların,öğrencilerin demokratikleşme ve özgürleşme mücadelesi ile el birliği içinde yürütülmesiyle gerçekleşir. Öte yandan erkekler de kadınların demokratik haklarına kavuşmaları için mücadele etmelidir ki kadınlarla birlikte kendileri de özgürleşebilsinler.Kadının özgür olmadığı yerde erkeğin özgürlüğünden söz edilemez. O halde kadın hakları insan hakları olarak algılanmalı ve genel demokrasi mücadelesinin bir parçası olarak kavranmalıdır. Biz Cumhuriyet Halk Partili kadınlar olarak sizleri de 12 Haziran 2011 Genel Seçimlerinde, özgür, demokrat, insanca yaşayan bir toplum için omuz omuza mücadeleye davet ediyoruz. VARMISIN ! , VARMISIN ! Kadın sorunu bir demokrasi, insan hakları ve eğitim sorunudur. Kadınlarımıza her alanda fırsat eşitliği,çağdaş,laik demokratik Cumhuriyetimizin var olma koşuludur. CHP ‘nin ana hedefi kadını-ve erkeğiyle her alanda eşit bir Türkiye inşa etmektir. Köyde ve şehirde kadınlarımızın toplumsal yaşama katılımı sağlanmadan kadınlarımızın eğitim,sağlık,istihdam sorunlarının çözümü gerçekleşmeden kalkınmış bir Türkiye hedefine ulaşılamaz. Bu anlamda Cumhuriyet Halk Partisi olarak bütün kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü Kutluyor, eşitlik,özgürlük ve mutluluk dolu bir yaşam diliyoruz.
Zonguldak İli Gençlik Kolları
8 Mart Dünya Kadınlar Günü, tüm dünyada, kadınların eşitlik, kalkınma ve daha huzurlu yaşam özlemlerini ve isteklerini dile getirdikleri, birlik ve beraberlik günü olarak kutlandığını düşünmekteyiz.
Onlardan olduğumuz ve yaşamımızın doğumdan ölüme her anında varlıklarıyla onurlandığımız, ihtiyacımız olduğunda desteklerini esirgemeyen, eğiten, yetiştiren, bizi biz yapma yolunda yüreklerindeki sevgi ve şefkati karşılıksız veren fedakar kadınlarımız onlar bizim
Peygamberimizin (Cennet annelerin ayakları altındadır) sözünün muhatabı olan tüm dünya kadınlarının 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü kutlarız.