Alaplı Belediyesinin Kurulduğu 1966 yılından bu zamana kadar  “Küçük olsun ama bizim olsun” felsefesi ile idare edilen ilçenin bir arpa boyu yol alamadığı yine görülmüştür.

Bu ilçeyi dün zengin ağalar yönetiyordu, bu günde siyasi ağalar istediği gibi yönetmeye devam ediyor. Alaplı’nın her iki yanındaki Ereğli ve Akçakoca ekonomide almış başını gitmiş, bizde ise geriye gitmeye batmaya devam ediyoruz.

AK Parti Zonguldak Milletvekili Prof. Dr. Ercan Candan, Alaplı Kent Konseyi Başkanı ve Meslek Yüksek Okulu Sekreteri İbrahim Cöbek’i danışman olarak tercih etmesi son derece isabetli bir karar olmuştur. 

Cöbek, 30 yıldır Meslek Yüksek Okulu bünyesinde çalışan ve son 15 yıldır okulun sekreterliğini yapan, Ereğli’nin Gebe Köyü nüfusuna kayıtlı, Ereğli ve Alaplı sorunlarının yanı sıra çözümlerini de bilen değerli bir bürokrattır.

Kent Konseyi Başkanlığı süresince Alaplı’nın sorunlarını ve yapılması gerekenleri dobra dobra kamuoyu ile paylaşmaktan asla çekinmeyecek kadar da cesaretli bir kişiliktir.

Alaplı girişinin duble yol kapsamında önlemler alınmaması durumunda kapanacağını ifade ettiğinde bazı kesimler dudak bükmüş,  “biz iktidar partiyiz. Asla girişin kapanmasına müsaade etmeyiz. Cöbek boşuna konuşuyor” dediler.

Bölgenin sorunlarını bilmemekle suçlanan İbrahim Cöbek, ben Alaplılı sevdalısıyım diyen yalancı bürokratlardan ve siyasetçilerden daha çok ilçesini sevdiğini, başkanlığındaki Alaplı Kent Konseyinin kendi içindeki özverili çalışmaları sonucu, ilçenin sorunlarını içeren 36 maddelik sonuç bildirgesini yayınlayarak göstermiş oldular.

Ayrıca, bilmeyen veya unutanlar için Kent Konseyi, dolgu alanının öncelikle tamamlanarak halkın kullanımına açılmasını. Gümeli Acı balın marka haline getirip pazarlanmasını, Alport liman Projesinin ilçenin kalkınması için çok önemli olduğunu, acilen Fatih Köprüsünün yapılmasını, Meslek Yüksek Okulu bölgesinde dört yıllık bir teknoloji fakültesinin kurulması ilçenin kalkınması ve tanıtımında büyük etken olacağını bizzat deklare ettiler.

Kedi erişemediği her ciğere mundar dermiş.  Alaplı’da da danışmanlık makamını bekleyen bazı kişiler, bu makama ulaşamayınca makama getirilen kişiyi karalama kampanyasına başlatmak için girişimlerde bulundular. Ama asla emellerine erişemediler. Paylaşım sitelerinde yapılan karalama kampanyalarına, iş adamları, esnaflar ve vatandaşlar tokat gibi cevaplar verdiler.

Dün ağabey nasılsın, başkan nasılsın, diyerek etrafında gezinen bazı kişiler bir anda Cöbek’e muhalefet oluverdiler. Demek ki bu göstermelik sevgi görüntüsü birileri için sadece rolmüş. Alaplı’da yaşanan bu trajedi filminin başrol aktörleri ve figüranları dünde aynı kişilerdi bu günde aynı kişiler.

Edindiğim bilgilere göre, Alaplı Kent Konseyi Başkanı ve Meslek Yüksek Okulu Sekreteri İbrahim Cöbek’in danışmanlığını bir tek Alaplı AK Parti İlçe teşkilatındaki bazı kişiler içine sindirememiş. Yine edinilen bilgilere göre bazı kişilere ilçe teşkilatı sözde danışman yaparım seni ya da sizi diye sözler vermiş. “At Binen Kılıç Kuşananındır” Atasözünü siz hiç duymadınız mı? Bırakın danışmanlık yapmayı, öğretmenlik, idarecilik bile yapmaya muktedir olamayan bazı kişiler her zaman devirin siyasetini kullanarak bir yerlere gelmeye çalışmış fakat hiçbir zamanda başarılı olmamışlardır. Çünkü onlar siyasette sığıntılardır. Rüzgârgülüdürler. Bu sığıntı kişiler dünde emellerine ulamadılar bugünde, yarında ulaşamayacaklar. Çünkü artık Alaplı kaybetmeyecek. Kaybetmeye de lüksü yok. Alaplı Meslek Yüksek Okuluna ilk başladığında şoförlük, memurluk ve daha sonra sekreterlik görevlerini başarılı şekilde yapan Alaplı’ya yıllarını vermiş, Ereğli ve Alaplı kamu kurum ve kuruluşları arasında son derece itibarlı İbrahim Cöbek Milletvekili Prof. Dr. Ercan Candan’ın kendi inisiyatifi ile danışman olarak tercih etmesini hazmedemeyenler haksız karalamak için kampanyasını başlatmaları öncelikle Milletvekili Prof. Dr. Ercan Candan’a yapılmış bir hakarettir, Milletvekili Prof. Dr. Ercan Candan’ı hiçe saymaktır. Yaşanan karalama kampanyası süreci içinde kalpler kırılmış, insanlar üzülmüştür. İnşallah bundan sonraki süreçte buna benzer tatsız olaylara bir daha şahit olmayız. Alaplı gelecekte Batı Karadeniz’in parlayan yıldızı olacaksa, küçük beyinli kişilere değil, proje ve fikir üreten akıllı beyinlere ihtiyacımız vardır.