Alaplı

HALK SALDIRIYI KINADI

HALK SALDIRIYI KINADI

21 Ağustos Pazar akşamından itibaren internetteki paylaşım sitelerinde organize olan ve Pazartesi günü saat 12.00’de Karadeniz Ereğli Belediyesi önünde toplanarak Belediye Başkanı Halil Posbıyık’a geçmiş olsun temennilerini iletmek için bir araya gelen Karadeniz Ereğlililer, 19 Ağustos akşamı gerçekleştirilen saldırıyı protesto ettiler.

 

BULUŞMADA SİYASİLER DE YER ALDI

Başkan Posbıyık’ın etrafında kenetlendiklerini ortaya koymak adına bir araya gelen vatandaşları, aralarında CHP’nin Alaplı İlçe Başkanı Nuri Tekin ve örgüt yöneticileri, çok sayıda sivil toplum örgütü başkan ve temsilcisi, muhtarlar ve Karadeniz Ereğli Belediyesi personeli de varlıklarıyla destekledi.

 

HALKIN TEPKİSİ BİLDİRİ İLE DİLE GETİRİLDİ

Yüzlerce vatandaşın buluştuğu ve miting havasına bürünen ziyarette, Karadeniz Ereğli halkı adına Sertan Kuzu bir bildiri okudu. Kuzu tarafından okunan bildiride şu ifadeler yer aldı:

“Bugün burada; tam dört dönemdir, bizlerin oylarıyla göreve seçilen Karadeniz Ereğli Belediye Başkanı Sayın Halil Posbıyık’ın 19 Ağustos Cuma günü, Büyük Anadolu Otel’de uğradığı sözlü ve fiili saldırıyı protesto etmek, Sayın Başkanımıza geçmiş olsun dileklerimizi iletmek, kendisini ziyaret ederek hiçbir zaman yalnız olmadığını haykırmak için toplandık.

Çağdaş bir kentin; sevgi, barış ve dostluğun başkentinin mimarı olan böyle değerli bir belediye başkanının, hem de kendilerine işçi temsilcisi unvanı verilen birilerinin saldırısına uğramasını şiddetle ve nefretle kınıyoruz.

19 Ağustos akşamı Sayın Belediye Başkanımıza atılan o yumruklar Karadeniz Ereğli halkına atılmıştır.

O halk, bugün olduğu gibi yarın da o yumrukların sahipleri ve azmettiricilerine gereken yanıtı verecektir.

Sayın Belediye Başkanımıza, hem de mübarek Ramazan akşamı yapılan bu planlı, organize ve kalleşçe saldırıdan dolayı üzgün ve öfkeliyiz. Ancak, bir o kadar da şaşkınız.

Şaşkınız; çünkü bu saldırı, daha bir buçuk sene önce, işçilerinin maaşlarından yüzde 35 kesinti yapıldığında gıkı bile çıkmayan, kendi işçisinin hakları gasp edildiğinde sesini bile yükseltemeyen Türk Metal Sendikası’nın bazı kendini bilmez yöneticileri tarafından gerçekleştirilmiştir.

Şaşkınız; çünkü daha birkaç gün önce, sudan sebeplerle birçok Erdemir işçisi işten atılırken, neredeyse bu işten atılma kararlarına alkış tutan Türk Metal Sendikası’nın şube başkanının, böylesine çağdaş bir kentin belediye başkanına saldırı talimatını verdiği iddia edilmektedir.

Şaşkınız; çünkü Sayın Belediye Başkanımız, devlet protokolünün gözleri önünde önce sözlü sonra fiili saldırıya uğramış olmasına rağmen; aradan günler geçtikten sonra bile ne valilik ne de kaymakamlık makamından konuyla ilgili üzüntü belirten tek bir açıklama bile gelmemiş, o akşam saldırıya tanıklık edenler seslerini bile çıkarmamışlardır. Erdemir yönetimi bile suskun kalmış, olayları kınayan tek bir açıklama bile yapmamıştır.

Bu saldırıyı tertip edenlerin rahatsızlığının sebebi, acaba kaçak ve ruhsatsız yerlerin belediye tarafından denetlenerek mühürlenmesi mi, yoksa bu yasal ve doğru işlemler sonrası, haksız elde ettikleri rantların ceplerinden, lezzetli kaymakların ekmeklerinden alınması mı?

Ereğli halkı olarak bu soruya yanıt bekliyoruz !

Erdemir, içinden çıktığı bu halka reva görülen şiddet karşısında acz içinde kalmıştır. Ancak Erdemir ve onun başındaki OYAK yönetimi iyi bilmelidir ki kimse bu suskunluğu ile sorumluluktan kaçamayacaktır.

Bu saldırının failleri, azmettiricileri ve saldırı sonrasında ellerini ovuşturarak etraflarına hoş gülücükler saçan, amacı kentin huzurunu bozmak isteyen kişiler iyi bilsinler ki; saldırılmak istenen, ölümle tehdit edilen sadece bu kentin belediye başkanı değildir. Bu saldırı, köyleriyle birlikte nüfusu iki yüz bin sınırına dayanan tüm Karadeniz Ereğli halkına yapılmıştır. Dolayısıyla Ereğli halkına yapılan bu saygısızlığın bedeli, birilerinin tahmin ettiğinden çok ama çok ağır olacaktır.

Bu çirkin olayı azmettirenler; direkt ya da dolaylı olarak saldırıya yön verenler derhal bulundukları görevlerden uzaklaştırılmalıdır. Ereğli halkına saldırı tertipleyenler ve onların başında bulunanlar kim olursa olsun, bugünden tezi yok, icra ettikleri görevlerden alınmalıdır.

Tüm Türkiye şunu çok iyi bilsin: Karadeniz Ereğli Belediye Başkanı Sayın Halil Posbıyık yalnız değildir. O yumruklara maruz kalan bu büyük halk, Belediye Başkanının dimdik arkasındadır ve bu menfur saldırının hesabını ısrarla, bıkıp usanmadan soracaktır. “

           

            BAŞKAN POSBIYIK’A SEVGİ SELİ

Sertan Kuzu’nun okuduğu bildirinin ardından, sloganlarla Türk Metal Yönetimi aleyhinde sloganlar atan ve Ereğli’yi “En Büyük Başkan Bizim Başkan” sesleriyle inleten vatandaşlar, Başkan Posbıyık’ı yanlarına çağırdılar. Halkın bu talebi üzerine makam odasından toplantının düzenlediği Belediye Binası önüne inen Başkan Posbıyık, dakikalarca alkışlandı. Halka hitaben bir konuşma yapan Belediye Başkanı Posbıyık, gösterilen bu yoğun ilgiden dolayı bir araya gelerek saldırıya tepki gösteren vatandaşlara teşekkür etti. Başkan Posbıyık, halka hitaben yaptığı konuşmada şunları söyledi:

 

“HASSASİYETİNİZE TEŞEKKÜR EDERİM.”, SÖZLERİYLE KONUŞMASINA BAŞLADI.

            “Bu hassasiyetinizden dolayı hepinize şükranlarımı sunuyorum. Karadeniz Ereğli çağdaş insanların yaşadığı çağdaş bir kent sürekli bunu vurguluyoruz; ama maalesef Karadeniz Ereğli’yi de bozabilme amacıyla birtakım hareketler başladı. Demir-Çelik’ten atılan işçiler, Demir-Çelik’te hoyratça hareketler, demokratik usullerle yönetimini belirlemeyen, sadece küfür eden ve yalan söyleyen adamların bir çete gibi oraya yerleşmesi ve Demir-Çelik Fabrikaları içerisinde bir korku imparatorluğu yaratması. Şu anda Demir-Çelik’te çalışan iki kardeş dahi birbirleriyle konuşmaktan korkuyor. Çünkü; Demir-Çelik Fabrikları’nda Erdemir yönetimi yok, Oğuz Özgen yok. Orada sendika var. Orada sendika başmüdürü de formeni işten atar; gerekirse dayak atar. Erdemir maalesef bir korku imparatorluğuna dönüştürüldü. Ama azgın insanlar bununla yetinmediler, Karadeniz Ereğli’de de yaşanların üzerinde korku imparatorluğu yaratmak için uzun zamandan beri sendika ile genel müdür işbirliği yapıp Ereğli’ye de saldırmaya başladılar. Hiç beklemediğimiz bir anda, mübarek Ramazan’da Sayın Fazlı Erdoğan’ın iftarından çıktık; yanımızda devletin valisi, kaymakamı, başsavcısı, rektörü, Eski Meclis Başkanı Toptan’ın arasından bana 12 tane canavar gibi güruh saldırdı. Valinin olduğu yerde ilçe emniyet müdürü olur; en azından polis olur. Bu hep böyledir. Ama o gün polis yok. Orada ilçe emniyet müdürü veya amiri yok. Otelin 14 güvenlik görevlisi bir odada toplatılmış, kapıları kapatılmış. Otelin güvenlik kameraları bir gün öncesinden iptal edilmiş; görüntü alınmasın diye. Yani her türlü ortam, komplo hazırlanmış. Ama 12 tane yüreksiz, sadece göbeği olan, şişmiş, insanlara eziyet yapanları iki arkadaşımız ve korumamız ile birlikte attık…”

 

            “VALİ BENİ ARAMADI.”

            “…Beni kaymakamım aradı olaydan sona. Başsavcım da aradı. Ama devletin Valisi ‘Halil Posbıyık sana ne oldu?’, diye beni aramadı. Köksal Toptan, geçmiş olsun diye, beni aramadı. Rektör beni aramadı. Halbu ki esrar içenleri bile yakaladığı zaman devlet, basına çıkar “olayı takip ediyoruz”, der. Ereğli’de yüz bin kişinin seçtiği belediye başkanı, valinin, Eski Meclis Başkanı’nın yanında, kaymakam ve savcının yanında saldırıya uğruyor. Devletin valisinin koruması da bizi korumuyor. Üç kişi kendimizi koruyoruz; bu adamlar ifade vermeye gidip on dakika sonra serbest bırakılıyor. Bunu sizin takdirinize bırakıyorum…”

 

            “BU YUMRUKLAR EREĞLİ HALKINA ATILDI.”

            “… Bu yumruklar bana atılmadı. Bu yumrular Ereğli halkına atıldı. Bunlar bize vız gelir, tırıs gider. Karadeniz Ereğli’ye çete indi, diyorlar. Çetelerin hepsini de temizlemezsem, o Erdemir Genel Müdürü’nün ve sendika başkanının burnunu koparmazsam şerefsiz çocuğuyum. Türk Metal Sendikası’nın genel başkanı, iyi dostumdu. Kendisini uyardım. Bu yalancı ve bölgeci adamı başımıza getirirsen Ereğli’yi gerersin, Ereğli’de gerginlikler olur, dedim. Pevrul Kavlak beni dinlemedi. Pevrul Kavlak’a selam gönderiyorum: bir yerine kına yak, Ereğli karışmaya başladı…”

            “… Sendika başkanının istifasını istiyoruz. Ereğli’de gerginlik olmasını istemiyorlarsa sendika başkanı Yusuf Ziya Odabaş’ın istifasını istiyoruz. Onun emrinde emir erliği yapan oğuz Özgen’in de istifasını istiyoruz...”

 

            “OYAK, EREĞLİ HALKINA TEPEDEN BAKIYOR.”

            “… Ereğli’de işsizlik devam ederken Kırıkkale’den 52 işçiyi getirdiler. Karabük’ten Demir-Çelik’e işçi almaya başladılar.  Bunu hep Türk Metal Sendikası yapıyor. Türk Metal Sendikası koyun koyuna işverenle.şimdi para kazanıyorsunuz; milyon dolarlar… para kazandık diye yüzde beşini de işçiye versenize. Ama vermek yok. Ereğli’ye para girişini durdular. Sac tüccarları gitti; Ereğli’den 30-40 milyon lira para çekildi. OYAK Ereğli halkına tepeden bakıyor. OYAK yönetim kurulu başkanını da uyarıyorum: Aklınızı başınıza toplayın. Burası Ereğli. Yakında eylemleri başlatabiliriz…”  

           

            “MÜCADELEMİZ, HUKUKSAL YÖNDEN DEVAM EDECEKTİR.”

“… Bu hareketiniz beni çok mutlu etti. Ereğli halkı yürekli insanlardır, sağlam insanlardır. Belediye başkanlarına ve yöresine sahip çıkarlar. Bunu ispatladınız. Bu kadar kısa sürede bu insanların bir araya gelmesi bile beni şaşkına çevirdi. Biz hukuktan yanayız. Hukuksal yönden bunlarla mücadele etmeye devam edeceğiz. Hiçbir taşkınlık yapmadan dağılmanızı istiyorum.”

            Karadeniz Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık’ın bu konuşmasının ardından kalabalık belediye önünden ayrılırken, aralarında sivil toplum örgütleri ve muhtarların da bulunduğu çok sayıda yönetici ve vatandaş Belediye Başkanı Posbıyık’ı makamında ziyaret etti.

 

 

 



Yazı için 0 puan verdiniz
Doğan Bostancı

Doğan Bostancı

Toplam Yazısı : 95

Gazeteci

Tüm Yazıları


Reklam


Haber Yorumu, Bu haber için hiç yorum yazılmamış, ilk yorumu siz yapın!