Alaplı

TÜYLÜOĞLU"LİMAN VE OSB BÜYÜK SORUN"

TÜYLÜOĞLU

Kdz. Ereğli Ticaret ve Sanayi Odası Başkan Yardımcısı Nurettin Tüylüoğlu, ilçe gündemi ile ilgili olarak Posta67 Gazetesine değerlendirmelerde bulundu.  OSB’nın tam olarak devreye girememesi ve Limanın olmamasının Ereğli’nin büyümesinin önündeki en büyük engellerden biri olduğunu belirten Tüylüoğlu, Ereğli’ye yatırımcıların gelmemesinin başlıca sebebinin ulaşım hizmetlerinin olmaması olduğunu söyledi.

Limanı, ulusal ağa bağlı demiryolu ve havaalanı olmayan bir yere yatırımcıyı çekmenin çok zor olduğunu ifade eden Tüylüoğlu, “Ereğli’ye dışarıdan yatırımcı gelmesi için Liman, Demiryolu ve havaalanı gibi uluslar arası ulaşımın ilçemizde şart olduğunu düşünüyorum. Bunların hiç biri Ereğli’de mevcut değil, sadece liman konusunda çok nadiren ERDEMİR’den yararlanabiliyoruz. Orada da navlun ücretleri çok yüksek,  ihracatçı ve ithalatçılarımız için cazip ücretler mevcut değil. Ayrıca ERDEMİR limanlarını kendi işlerinde kullanıyor, dışarıya da kendiişlerinden boşta kalan zamanlarda kullanma imkanı tanıyor. İç piyasada da sermayesi olup ta yeni bir iş yapacak yatırımcıda göremiyorum” dedi.

Bölgede en büyük sorunun ortaklık kültürünün oluşmaması olduğunu kaydeden Tüylüoğlu, “Bizim bölgemizin en büyük sorunu ortaklık kültürümüzün olmamasıdır. Birliktelik, paylaşma ve ortaklık kültürüne maalesef daha erişemedik. Ereğli tarihinde büyük anonim şirketler bazında birçok ortaklı şirket oluşturulamadı. Bu bizlerin en büyük eksikliğidir. Bu gibi büyük ortaklı şirketlerin olmaması, dışarıdan gelecek yatırımcılar için iyi referanslar oluşturmuyor. Ereğli OSB’de ki yerler yatırımcılar için aslına bakarsanız müsaittir. Bundan iki yıl önce İspanyol enerji şirketi burada en az 500 kişiyi istihdam edecek bir fabrika kurmak için çalışma yaptı. Geldiler baktılar Ereğli’de yeterli liman yok, demiryolu yok, havaalanı yok, o zaman yol yok. Baktılar incelediler ve geri gittiler. Bakınız Arifiye- Bartın arasına demiryolu yapılıyor. Çalışmalar devam ediyor. Muhakkak ulusal ağlı demiryolundan Alaplı ve Ereğli için birer kol bağlamak lazım, ulusal ağlı demiryoluna bağlanırsak Alaplı ve Ereğli’yi yatırımcılar daha çok düşüneceklerdir. Üzüntüyle söylüyorum ki Ereğli kaderine terk edilmiş durumdadır. Ben şu suçlu, bu suçsuz manasında söylemiyorum, kim kendine ne pay çıkartırsa çıkartsın ama Ereğli, kaderine terk edilmiş, insanların şevki bitmiş ve heyecanı kırılmış durumdadır. Ereğli her geçen gün eriyor. ERDEMİR’de ve TTK’da çalışan sayısı düşmüş, çalışanların maaşları geriye çekilmiş, her gün göç veriyoruz,  tersaneler kapanmış, ticaret dibe vurmuş durumda bizler nasıl yatırım yapalım. Biz Ereğli’de riskler alarak 15-20 milyon dolara AVM yaptık. Şu aşamada yeni yatırımlar yapmayı düşünmüyoruz”

Milletvekili Ercan Candan’ın yerli otomotiv ile ilgili açıklamalarını da değerlendiren Tüylüoğlu, şöyle konuştu: “Türkiye’nin yerli otomobili pekala da Ereğli’de yapılabilir. Geçmişte Peugeot firması Ereğli’de fabrika kurmak için yer aramıştı. Sonradan vazgeçtiler. Ama Peugeot firmasın Ereğli’yi düşünmesinin en büyük sebeplerinden birincisi, otomobil üretiminin yüzde 50’sinin Ereğli’den karşılanabilecek olmasındandır.  Ereğli’den sacını temin edebilir. ERDEMİR Dünyanın en kaliteli galvanizli ve normal sacı üretebiliyor. Teknik eleman açısından Ereğli’de ERDEMİR’den emekli olmuş kırk, elli yaşlarında yetişmiş ve kalifiyeli birçok usta bulunmaktaydı. Ama o yetişmiş kalifiyeli elemanların birçoğu burada yeni iş imkânları bulamadığından ilçeyi terk etmek zorunda kaldılar. Bu esnada Ereğli her geçen gün göç vermeye devam ediyor.

Yeni yerli otomobili Ereğli rahatlıkla yapabilir. Olmaz diye bir şey yok. Ereğli’de yeni yerli otomobile Çelik Servis canter’s pozisyonundaki olan işletmeler küçük yatırımlarla yeni yerli otomobile parça üretebilirler.  Bu gibi firmalara ülkemizin değişik illerinden çok örnek verebiliriz. Şunu asla unutmamak lazım, Türkiye ihracatının yüzde 60- 70’ni gelişmiş ülkelere yapıyor. Buda şunu göstermektedir. Ülkemizde sanayi alt yapısı var ve bunu daha da geliştirebiliriz. Bu Ereğli’de de gerçekleşebilir. Ama bizde her kes atılımı bir başkasından bekliyor. ‘Falanca yapsa acaba ne olur, şansını bir denesin bakalım, boyunun ölçüsünü alsın’ gibi yaklaşımlarla kendi kaderlerine terk edilmiş şekilde hayatlarını devam ettiriyorlar. Burada yine karşımıza çok ortaklı güçlü bir yada üç beş şirketlerin kurulması gerekliliği kendini gösteriyor. Güçlü ve çok ortaklı şirketlerimiz olursa, yerli yeni otomobil işinin içine OYAK gibi otomobil sektörünü çok iyi bilen güçlü firmalar Ereğli’de kendilerini gösterebilir. OYAK’ın sacla beraber Renault otomobil üretimi tecrübesi var. Ereğli’de biz bu işi yapabiliriz. OYAK’ta Ereğli’deki yatırımcılara güvenmesi gerekir. Devletinde otomobil sektörü için belli teşvikleri de olursa, bırakın Ereğli’yi tüm bölgemiz kendiliğinden yatırım atağı içine girer. Ama burada yine söylüyorum öncelikli olarak bir birimize güven verecek güçlü çok ortaklı şirketlerin oluşması lazım. ERDEMİR ve OYAK grubu önderlik, öncülük yapması lazım. Onların olduğu her yere bölgemizdeki yatırımcılar çekincesiz gelirler ve katılırlar. Ben elektrikli otomobil kullandım. O kadar sesiz, o kadar çevreye duyarlı bir teknoloji düşünememiştim. Ayrıca sonda seri bir araç, ilk kalkışta Porsche’den daha hızlı bir araç.  İnşallah Milletvekili Prof. Dr. Ercan Candan’nın dediği gibi bizim yerli otomobilimiz son teknoloji unsuru olur. Avrupalı gelişmiş ülkelerin demode olmuş teknolojilerini satın almayız. Dünya da petrol stoklarının azalmasından dolayı sürekli arayış içinde. Petrolümüz var mıdır, onu da bilemem ama Van’dan Hakkari’ye kadar olan bölgenin altının petrol denizi olduğu söyleniyor. Maliye Bakanının açıklamasına göre Türkiye’nin akaryakıta ve doğal gaza verdiği para 50 milyar dolar, İnşallah kendi petrolümüzü ve doğal gazımı kullanacak günleri de görürüz. Elektrikli otomobil şu aşamada geleceğin modeli olarak görünüyor. Bizlerde bu teknoloji üzerde projeler üretebiliriz. Başbakanımızın kendi uçağımız, helikopterimiz, tankımı ve otomobilimiz olsun projelerine sonuna kadar katılıyorum destekliyorum. Bunlar doğru tespitler. Gerçekten de internet çağında teknoloji ve yaşam çok hızlı ilerliyor. Bizlerde buna ayak uydurmamız lazım”

Tersanelerin 2015 yılına kadar sipariş almasının mümkün görünmediğini belirten Tüylüoğlu, “ Ereğli Tersaneleri 2015 yılına kadar sipariş alamazlar. Tersanelerin hemen hemen hepsi bankalara temerrüt faizi ödüyorlar. Temerrüt faizi, normal faizin kat kat daha üstündedir. Benim korkum böyle giderse 2015 kadar ellerinde çekiç bile kalmayacak olmalarıdır.  Yeni sipariş almaları bu günkü koşullarda almaları mümkün değil, neden değil? Türkiye’nin önümde çok güçlü Çin, Hindistan ve Güney Kore var. Çin’in 3 trilyon dolar ihracat fazlası var. Çin armatörlere ‘Gel sana gemi yüzde 20 daha ucuz, kataloglardan beğen, ben sana 10-15 senede vade yapacağım istediğin gibi finansman seçeneklerini de beğen’ diyor, bir defa yüzde 20 ucuz teklifi tüm armatörlerin iştahını kabartıyor. 30 Milyon Dolarlık bir gemide yüzde 20 daha ucuz demek 6 milyon dolarlık indirim demektir. Böyle cazip teklifi kim değerlendirmek istemez. Ereğli Tersanelerinde bir gemiden 6 milyon dolar kim kazanıyor ki, işte o yüzden 2015 yılına kadar tersanelerin sipariş alması mümkün görünmüyor” dedi.

 



Yazı için 0 puan verdiniz
Doğan Bostancı

Doğan Bostancı

Toplam Yazısı : 95

Gazeteci

Tüm Yazıları


Reklam


Haber Yorumu, Bu haber için hiç yorum yazılmamış, ilk yorumu siz yapın!