Zonguldak’ın Alaplı ilçesi önceki dönem Ticaret ve Sanayi Odası Başkan Vekili Hikmet Ulukaya, Çarşamba pazarının bir marka olduğunu ve bir günde bu markayı kaybettiklerini söyledi.

Alaplı önceki dönem Ticaret ve Sanayi Odası Başkan Vekili Hikmet Ulukaya, Çarşamba pazarı ve belediye dükkanları ve sahil dolgusu ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Çarşamba Pazarı için birçok bölgeden binlerce insanın ilçeye akın ettiğini ve pazarı n panayır havasında olduğunu belirten Ulukaya, pazarın yeni yerine gitmesi ile bir günde marka değerini kaybettiğini söyledi. 

Çarşamba pazarının atalarından miras kaldığını ve yeni yerine gitmesiyle Alaplı’nın prestij kaybettiğini belirten Ulukaya şunları söyledi.“ Alaplı Çarşamba pazarı bir marka idi. Belli bir zaman dâhilinde Çarşamba pazarı ilçe merkezinde gitmesi gerekecekti. Fakat zamanlama yanlıştı. Gitmeden onun yerine çözümler aranmalıydı. Pazardan kalan boşluğu ekonomik olarak çözmemiz gerekiyordu.  Şayet kalıcı çözümler bulunmuş olsaydı, şimdi bunları konuşmuyoruz olacaktık.  Geçtiğimiz gün esnaf arkadaşım bana “Biz Ormanlı Beldesi’ne beyaz eşya satıyorduk. Şimdi Ormanlı Beldesi’nde kimse Alaplı’ya gelmiyor. Pazaryerimiz gittikten sonra o eski ticari ve manevi arkadaşlarımı hiç görmedim ” dedi. Yerden göğe kadar haklıdır. Biz Alaplı Çarşamba Pazarının bir marka olduğunu maalesef çok sonradan öğrendik. Aslına bakarsanız bu Pazar bizim atalarımızdan, dedelerimizden ve babalarımızdan bu günlere gelmişti. Alaplı Belediyesi bir karar aldı ve bu marka bir anda bitti, tükendi. Pazaryerimiz marka olduğu zamanlarda 700 civarında pazarcı Alaplı’ya geliyordu. Bu pazarcılar kazandıklarının bir bölümünü de ilçede bırakıyordu. Kısaca kendi içinde bir ekonomik gelir ve kazanç mekanizması oluşmuştu.  Bunun yanında Akçakoca, Akkaya, Düzce, Bolu, Adapazarı, Ormanlı, Ereğli, Yığılca ve civar yerleşim yerlerinden insanlar ilçeyi hınç ha hınç dolduruyordu. Kısaca Çarşamba günleri yaz, kış demeden burası sürekli çalışan bir panayır yeriydi.  Bununda sebebi Alaplı Çarşamba pazarı bir marka haline gelmişti.  Nasıl giyim, kuşam ve gıda malzemesi alırken bir marka tercih edersiniz, işte Alaplı’da bir Türkiye markası olmuştu.  Ne yazık ki itiraf ediyorum,  o zamanlar biz bunu bir esnaf olarak fark edemedik.  Bu pazaryeri yeni yerine gittiği anda marka değerini kaybetti. Alaplı sıradan bir ilçe konumuna dönüştü”

Alaplı’nın cazibe merkezi haline gelmesi için alternatif çözümler üretilmesi gerektiğini belirten Ulukaya, “Bu markayı tekrar kazanmak için çok çalışmamız gerekiyor. Nasıl kazanacağız derseniz bunun için Alaplı’nın hala bir şansı vardır. Oda dere boyunun cazibe merkezi olmasından geçmektedir. Dere boyu bir park haline getirmek gerekir.  Alaplı’da ki 50 köy Alaplı’ya indirilebilir. Buraya mükemmel bir park yaparsanız ve onun yanı başına çocuklar için geniş kapsamlı bir çocuk oyun parkını da ilave ederseniz inanın Alaplı eski canlı ve hareketli günlerine yavaş yavaş dönmeye başlar. 50 köyden on kişiyi buraya çekerseniz, 500 ekstra insan demektir.  Buna sitelerde 10–15 bin kişiyi de eklerseniz, Alaplı eski canlı ve hareketli dünlerine döner diye düşünüyorum.  Bu çok masraflı bir proje değil. Fakat bu önerdiğim projede, şunda oraya yapılması planlanan dükkanlar yok ve olmaması lazım. Belediye Başkanı Nevzat Çimenoğlu’na bunu paylaştım. Dükkanları oraya yaparsan, Alaplı’nın şansı bitmiş olur. Çünkü o dükkanları oraya bir defa ayarsan bir daha geri dönme şansın yok dedim.  Dolgu alanı ilçemiz için bulunmaz bir nimettir.  Alaplı dolgu alanı gerçekten de 8–10 yıl sonra Alaplı’nın en güzel ve en cazip merkezi olabilir. Dolgu alanını ortaya çıkaranlardan Allah razı olsun.  Fakat şu aşamada şehrin uzağında ki bir yerin cazibe merkezi olması mümkün değil.  Kısa vadede Alaplı’nın önündeki tıkanıklığı ancak merkezi içindeki bir yerle aşabilirsiniz. Bununda adresi dere boyudur, bunun birçok yerde örnekleri var. Akçakoca, Ereğli, Çaycuma, Devrek ve yüzlerce yerleşim yerinde cazibe merkezleri şehrin içinde ve şehir merkezi ile iç içe. İşte o yüzden Alaplı bir defa kaybetti, inşallah bundan sora bir daha kaybetmez. Çünkü ikinci kayıp bizi dönüşü olmayan yola sürekler diye düşünüyorum” dedi.