NEVZAT BEY
Hayatımda hiç bu kadar gülmemiştim…
Tâki Alaplı Belediye Başkanı Dr. Nevzat Çimenoğlu’nun gazetemizde çıkan haberden sonra düzenlediği basın toplantısında yaptığı konuşma metnini okuyana kadar…
Şöyle diyor Nevzat Bey; ‘“Son zamanlarda bazı basın yayın organlarınca sistematik olarak uygulamaya konulan aleyhimdeki karalama kampanyalarına bugüne kadar cevap vermedim. Ancak bu yayınlar yaptığım veya yapamadığım işlerimle ilgili olan hizmetlerden çıkmış, artık kişilik haklarıma dokunduğu ve iftira boyutlarına ulaştığı için cevap vermek zorunlu hale gelmiştir.’
Açıklamasına devam ediyor Nevzat Bey; ‘. Kaldı ki, bu inşaatın ruhsatını veren Alaplı Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü’dür. Alaplı Belediye Başkanı olarak bizim inşaat ruhsatlarının verilmesinde hiçbir yetkimiz yoktur.”Diyor.
Bir Belediye Başkanı bunu nasıl söyler çok merak ediyorum.
Alaplı Belediyesi’ni Fen İşleri mi yönetiyor? Merakımı bağışlayın.
Fen İşleri’nin yaptığı herhangi bir şeyden Belediye Başkanının haberi olmuyor mu? Olmuyor sa, o görevde neden bulunur? Bu da başka bir merak ettiğim husus…
Gerçekten çok merak ediyorum… Alaplı Belediyesi’nde kaç Belediye Başkanı var?
Gazetemi ve şahsımı hakkında yalan haber yapmak ve karalama kampanyası düzenlemekle suçlayan Nevzat Bey’e tüm kamuoyu huzurunda sormak istiyorum…
Sizi İç İşleri Bakanlığı’na Sınır Gazetesi mi şikâyet etti?… Biz sadece dava konusu haberi yayınladık.
Ayrıca, biz sizi hiç karalamadık… Sadece halkın adına haber yaptık. Yani görevimiz olanı…
Siz, sözünü verdiğiniz Belediye Dükkânlarını bitirdiniz de biz ‘Çimenoğlu sözünü tuttu’ diye manşet atmadık mı?
2009 yerel seçimleri öncesi ‘Alaplı’da herkes ayakkabısıyla evine girebilecek’ dediniz, halk evine ayakkabı ile girdi de, biz girmedi mi dedik!
Dediğiniz oldu da, olmadı mı dedik. Yeri geldiğinde sizi takdir etmedik mi?
‘Anayasa’nın 3. maddesi değil. Pazaryeri geri gelecek’ dediniz…
Siz pazarı getirdiniz de biz sizi alkışlamadık mı?
Belediye Başkan adayı iken verdiğiniz hangi sözü tutunuzda biz sizi karaladık?
“Hakkınızda haber yapan tüm gazete ve gazetecileri para istemek yâda abone olmadığım için yazıyorlar diye suçluyorsunuz. “ Ve bu sözleri sizi telefonla arayarak haberlerin nedenini soran partinize mensup bir Belde Belediye Başkanına söylüyorsunuz…
Ben sizden kaç defa para istedim lütfen açıklar mısınız?
Ereğli’den Mehmet Öztürk haber yapar, yalan haber dersiniz. O da yetmez para vermiyorum diye haber yapıyor dersiniz. Alaplı’dan Erdoğan Kutlu haber yapar ‘iftira’ dersiniz… Abdi Köyü’nden Doğan Bostancı haber yapar ‘günah’ dersiniz…
Biz hepimiz kötüyüz de ya siz? Gerçekten sanıldığı kadar masum musunuz?
Seçim döneminde ‘ben Demokrat Parti’nin Belediye Başkan adayıyım ve öyle kalacağım’ dediniz. Seçimden sonra ‘bu ülkede iki köklü parti var. Biri Demokrat Parti diğeri CHP. Kökü olmayan partilerin ülkeyi götürdüğü durum ortada’ dediniz. Sonra Ak Parti’ye geçtiniz…
-Bunu hangi siyasi ahlaka, yâda hangi siyasi etiğe sığdırıyorsunuz açıklayabilir misiniz?
-Bizim sizi karalamak yâda iftira atmak gibi bir amacımız yok…
Bugüne kadar da olmadı zaten…
Sonuçta Alaplı’nın Belediye Başkanısınız ve biz seçilene saygı duyarız… Seçenden ötürü!...
2 Yorum
bütün yazdıklarınıza katılıyorum.birde şunu yazmamışsınız.Çaturoğlunu kötülüyor ve lafı ile taşlıyordu.şimdide yanından ayrılmıyor.alaplıyı alaplı yapacak kişi istiyoruz.o koltuktan insin artık
Belediye mi? Başkanı mı ? bence ikisi de değil köy! - köy muhtarı ! hiç mi gezmemiş bu adam görmemiş ne yerler var her gün yenilikçi çözümler peşinde ! karamsarlığa düşüp eleştirilere takılmış! icraat olsun halk ayakta alkışlar... nerde bir terminal nerede ailecek yemek yenebilecek bir yer nerede süsü püsü dikkat çekecek simgesel bir alan nerede etkinikler... sorsak nerede para derler hatta para vardı da biz mi yapmadık derler çünkü onlara hiç para gelmiyor cuma hutbelerinden toplananlara muhtaç gibi anlatırlar neyse canım türkiyem böyle gelmiş böyle gider . seçimleri bekleyin...