2004 yılında AKP ‘den Ormanlı Belediye Başkanlığına seçilen, 2009 yılında yapılan belediye başkanlığı seçimlerinde AKP ‘den aday gösterilmeyerek, halkın yoğun isteği ile CHP saflarında katılan ve seçim kazanan Kdz Ereğli Ormanlı Belde Belediye Başkanı Yaşar Sever, adaylık süresince yaşadıklarını Posta67 ile paylaştı. Sever, “Belediye sınırları içinde bir benzin istasyonu vardı onunla ilgili ruhsat sorunu çıktı. Ben ruhsat vermedim. Benzinlik yapılması düşünülen yerde bizimle ilgili sorun yok aslında. Ben o kişilere Karayolundan geçiş izninizi alın bende size ruhsat vereyim dedim. Bunlar karayolundan geçiş iznini alamadılar ama ısrarla haksız yere benden akaryakıt açma iznini istediler. Doğal olarak bende ruhsat vermedim. Karayolları 100 metrelik bir görüş mesafesi istiyor fakat bunların yapacakları yerde böyle bir görüş açısı ve mesafesi olmadığından karayolları izin vermemiş. Karayollarının izin vermediği yere ben nasıl ruhsat veririm. Efendim ben Ormanlı Belediye Başkanlığı olarak bizim için her hangi bir sakıncası yokmuş yazısı yazacakmışım var mı böyle keyfi uygulama. Benim vatandaşlarıma ve halkıma karşı sorumluluğum var. O zamanlar bu şahıslar AKP hakkında kötü konuşan şahıslardı sonra çıkar ve menfaatleri için bir baktım AKP li oluvermişler. O şahıslar orayı daha sonra sattılar. Şimdi o araziyi benim kendi arkadaşlarım aldı. Ama ben yinede oraya ruhsat veremiyorum. Şimdiki arkadaşlarımı da aynı şeyi söylüyorum prosedürü yerine getirin karayollarından geçiş iznini alın ben de size ruhsatı vereyim diyorum ama onlarda alamıyorlar. O süreçte ben seçimler için parti seçim bürosunu o arkadaşlar tutmuşlar masrafını da onlar karşılamışlar. Ama Ak Parti il ilçe teşkilatına bir şart koşmuşlar “Belediye başkanı Yaşar Sever ile Mehmet Özdoğdu girmeyecek” demişler. Ben partimin belediye başkanıyım ve ben partimin seçim bürosuna giremeyecekmişim. Zihniyete bakar mısınız? Ama en üzücü olanı partilileriz bunu kabul etmişler ve bizi onların seçim bürosu açmaları yüzünden dışladılar.

AKP’LİLER BENİ OYALADILAR

Görev yaptığım süre içinde hırsızlık, yolsuzluk, yüz kızartıcı her hangi bir olayım yok. Ben belediyeye kendi iş makinemle çalıştım. Ona operatör tutmuştum oda çalışmadı. Sonra iş makinesinin üstüne ben çıkarak çalıştım. Halkıma mahcup olmamak, verdiğim sözleri yerine getirmek için işçi gibi amele gibi çalıştım. Bu çalışmamın karşılığını AKP bilemedi ama halkım ve seçmenim beni takdir etti. Tekrar başkan seçerek beni hem teşekkür hem de ödüllendirdiler. Ben kendi özel aracımı en az üç yıl makam aracı olarak yakıtını kendi cebimden koyarak kullandım.   Asla vatandaşımın hakkını olanı yemedim.  Beni bu gibi olaylarla dışlamıyorlar da birilerine haksızlığına ortak olmadığım için suçladılar ve beni onun yüzünden AKP den belediye başkan adayı yapmadılar.  Ben doğru bildiğim konularda taviz vermem. Bu şahıslar yüzünden milletvekilleriyle de ters düştüm. Onlarla da tartıştım. Benim doğru bildiğim konularda taviz vermeyen tavrım AKP Milletvekillerini de rahatsız etti. Bu “ DİK KAFALI “ biz buna istediğimiz yaptıramayız diyerek beni aday göstermediklerini daha sonra duydum.Burada O benzinlik sahibi arkadaşlar, gerek il başkanına gerekse AKP milletvekillerine beni kötü göstermek için ne gerekiyorlarsa yaptılar. AKP İl ve İlçe yöneticileri son zamana kadar adayımız sensin sensin dediler. Yerel seçime 25 gün kala başka aday belirlediler beni sadece adayımız sensin diyerek oyaladılar. Benim seçilmemem için böyle bir taktik uyguladılar. Aslında ben seçimlere bir yıl varken aday olmayacağımı açıklamıştım. Belediye başkan adayı olmayı düşünmüyordum. Sonra şartlar değişti.

HALKIM ADAY OLMAMI İSTEDİ

Vatandaşlarımız bana sen başkanlığı 5 yıl boyunca gayet güzel yaptın. Biz senden memnunuz neden aday olmuyorsun dediler. Başkanlıkta acemilik devreni tamamladın, belediyeye zarara sokmadın. Çalmadın çırpmadın senden daha iyisimi gelecek. Şimdi başkanlık yapma zamanın bırakma bizi başkanımız olman için aday ol biz seni istiyoruz dediler. Halkımdan yoğun istek ve teklif gelince ben tekrar aday olmak zorunda kaldım. Fakat son anda AKP beni aday göstermedi. Zannettiler ki beni partisiz kalacak seçime giremeyecek. Oysa Ormanlıda sokakta kimi görsem başkan sen aday ol partin hiç önemli değil istersen bağımsız ol biz seni seçeceğiz. Dediklerinde bizde arkadaşlarla tabanı olan ve bize en uygun parti olarak CHP seçtik ve seçime girdik. Halkımızda bize verdiği desteğini çekmeyerek bizi mahcup etmedi bizi başkan olarak seçti. Küçük belediyelerde parti fazla etkili olmuyor. Sadece büyük projelerde köprü yol ve dere ıslahları gibi büyük projelerde iktidar partisi mensubu olmanın bazı avantajları var doğal olarak. Ben şimdi CHP mensup bir başkanım bende hiçbir değişiklik yokki. Partiler bir araç. CHP deyken ben hacıya gittim geldim. Benim belediye başkanlığı tekrar düşünmemde bir diğer etken de, biz Ormanlı’da ticaret yapıyoruz. Buranın sorununu bizden başka bilen kimse yok. Taşın altına elimizi koymayacağız da kim koyacak diye düşünerek aday oldum. Ben taşın altına elimi soktum ama birde baktım kafamda taşın altındaymış. Bizim insanımız sorumluluktan kaçan ve küçük düşünen insanlar. Erdemir’de taşoran bile olsa çalışam, TTK da çalışam tersanelerde çalışam da gerisi önemli değil düşüncesindeler. Bizim çocuklarımı maalesef böyleler. Siyasi partilerde ve derneklerde görev almayı tercih etmiyorlar. İnsanımız hep geri kalınca birileri o zaman ön plana çıkıyor. Bu bölgeyi kurtaracak kişiler yine bu bölgenin insanları olacaktır.

NELERİ VAAT ETTİNİZ NELERİ GERÇEKLEŞTİRDİNİZ.

Ben eskiden amatörce futbol oynardım hep bir futbol sahamız olmasını istedim. Bunu da vatandaşlarımıza gençlerimize söz olarak vermiştim. Fakat belediyenin ve bölgede buna uygun bir arazi olmadığından futbol sahası yapamamam beni gerçekten çok üzüyor. Ayrıca en büyük sorunuz alt yapı eksikliği ve kanalizasyon. Kanalizasyon şebekesi olmadığından atıklar deremize akıyor. Alt yapı sorunu çözüldüğünde diğer yapılacaklar kolay işler. Ormanlı deresinin kesinlikle ıslah edilmesi gerekir alt yapı ve kanalizasyon eksikliği ile beraber deninde ıslah edilmesi Ormanlıya sosyal yaşam yönünden çok büyük katkı sağlayacaktır. Fakat dere ıslahı ve alt yapı eksikliği bizim bütçemizle yapılmasının imkanı yoktur. Devlet destekli projeler bunlar. Bu projelerle ilgili yazışmaları yaptık. Ankara’daki siyasi iktidara sorunla mızı ilettik Ereğli Belediye başkanı Bize yardımcı olacağının müjdesini verdi ama devletinde bu konularda bize yardımcı olması lazım. Enim başkanlığım zamanında belediyeye bir makam aracı ve iş makinesi kazandırdım. Benim göreve geldiğimizde itfaiye aracının yangın gidecek mazot parası bile yoktu. Çoğu işçiler 25 ay maaşını almamış.  Şu anda bende tam ödeyemesem de an azından iller bankasından gelen parayı eşit şekilde 36 çalışanlarımıza dağıtıyoruz. Parasız bırakmıyoruz.

 YENİ PAZARYERİ TALEP GÖRMEDİ

Ormanlı Pazaryeri daha önce merkezde çarşının içindeydi.  Sokak aralarını rahatlatalım dedik. Yukarı mahalleye Yenipazar yeri yaptık. Geniş ve ferah bir yer fakat bu defada vatandaşlar oraya gitmemeye başladılar. Pazaryerinden alacağını manavdan marketten alarak yeni pazaryerine gitmemeye başladılar. Şimdi esnaf da vatandaşlarda bu yeni pazaryerinden rahatsız olduklarından Pazaryerini eski yerine almamızı teklif ediyorlar. Bizde gelen teklifler üzerine pazaryerini eski yerinde kurulması için değerlendireceğiz. Eskiden pazaryeri merkezdeyken çok kalabalık bir görüntü teşkil ederdi. Ereğli’den ve Alaplı’dan pazarcılar tezgâh açmaya gelirlerdi. Pazaryerini yeni yerine alınca esnaflarda gelmemeye başladır.

BELEDİYE SINIRLARINI GENİŞLETMEK İÇİN UĞRAŞIYORUZ.

Ormanlı belediyesi sınırlarını genişletebilmek için çaba sarf ediyoruz ama muhtarlar bu konuya sıcak bakmıyorlar. Bir şekilde sınırlarımızı genişletip nüfusumuzu artırmalıyız. Nüfusumuzu en az 5 bine çıkartmamız lazım.  İller bankasından gelecek gelirlerimizi büyütmemiz gerekir. Nüfusumuzu 5 bin lere çıkartırsak ileride Ereğli’nin il olması durumunda Ormanlı otomatikman ilçe olması söz konusu olacaktır. Biz şimdiden buna olacağını düşünerek çalışmalar yapmamız gerekiyor. Muhtarlarımızda köylülerimizde geleceklerini düşünüyorlarsa buna makul karar vermeleri gerekir.

ORMANLIYI BANKA BATIRDI

Eskiden Ormanlı’ya icra ve haciz için gelenler olduğunda falanca kişilerdir diyebiliyorduk. Burada icra haciz olayı çok nadirdi. Ama şimdi Ormanlı Beldesi tarihinde görülmemiş icra ve haciz olaylarıyla karşı karşıya. %90 oranında icra ve haciz olayıyla karşı karşıyayız. Kriz teğet geçti diyenler gelsinler Ormanlı Beldesine baksınlar. Bu kriz bizi ileride psikolojik olarak da etkileyecek. İleride sokaklar delilerden geçilmeyecek. Bir zamanlar Çernobil’de nükleer kaza facia olmuştu. Uzmanlar bunun bedelini 15 yıl sonra kanser olarak görürsünüz dediklerinde kimse anlayamadı. Şimdi ekonomik krizde Çernobil gibi ileride sonuçlarını gösterecek bir facia. Aslında Ormanlı Beldesinde Almanya’da çalışan veya Almanya emeklisi, TTK çalışanı emeklisi, Erdemir çalışanı ve emeklisi insanlar var. Beldeden 7 bin ton fındık çıkıyor. Ama bizi asıl perişan eden Ziraat Bankasının Ormanlıdan alınması oldu. Emekliler maaşını almaya Ereğli’ye gittiğinde paraları harcayıp beldeye geri dönüyorlar. İşçiler maaşlarını Ereğli’den alıyorlar. Ormanlıda para dönmüyor.  O süreçte alınmasın diye çok uğraştık. Bir heyet ile Ankara’ya gittik. Bölge milletvekilimiz Boray Baycık’ın yanına gittik. Derdimizi anlattık. Boray Baycık’da bize Kandillideki ziraat bankasını da kapattılar ben size merhem olamam diyerek yanından bizi kovdu. Bizim bankamız siyesi kurban oldu. Türkiye’deki 1500 banka içinde Ormanlı Ziraat Bankası işlem hacminde 850. sırada olmasına rağmen siyasi oyunların kurbanı olarak beldemizde kapatıldı. Bunda kim sorumlu olduğunu söylemeye gerek yok. Kandilli kapatılıyorsa Ormanlıda kapatılması umurumda sanki gibi politikalar yapıldı.Son olarak ben görevimin başındayım. Parti değiştirtecek bir olay yok. Yeni yönetimin başarılı olacağını düşünüyorum. Halkıma hizmet etmeye devam edeceğim. Tabi bu süreçte bazı zorluklar yaşayacağız. Ama her birlikte bunun üstesinden geleceğimize inanıyorum. Ben halkım ve bölgem için çalışmalara aralıksız sürdüreceğim.