Yönetim Kurulu Başkanı Salih Demir, Bülent Ecevit Üniversitesinin gelişmesi hususunda görüşlerini kamuoyu ile paylaştı. Zonguldaklıların ekonomik durum ile ilgili tespit ve değerlendirmelerinin ciddiye alınmadığı söyleyerek, Zonguldak’ın ekonomik durumunun kaygı verici olduğunu belirten TSO Başkanı Demir “ Kamu yatırımlarında, alt yapı çalışmalarında bir eksiklik göze batıyor. Bu süreçte Zonguldaklıların sahip çıkması ve sıkı sıkı sarılması gereken kurumların başında Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi gelmektedir. Tüm sivil toplum örgütlerinin üniversite ile, üniversite yönetiminin de Zonguldak ile dayanışma içinde olması gerekmektedir.. Zira kentimiz her alanda zor ve hassas bir süreçten geçiyor. Ekonomik ve sosyal olarak kalkınmamızı tamamlayabilmek için lokomotif görevi gören bazı altyapı çalışmalarında büyük eksiklikler vardır Bu eksiklikler doğal olarak kentin ve Üniversitemizin büyümesini engellemektedir. Oysa böylesi bir ekonomik ortamda Üniversitemiz çökme noktasına gelmiş Zonguldak’ın can simididir.”dedi. Türkiye’de pek çok kentin eğitim kuruluşları sayesinde marka kent olduğuna değinerek Zonguldaklılarında bu amaca hizmet etmesi gerektiğini vurgulayan TSO Başkanı Demir sözlerini şöyle sürdürdü : “ Üniversiteye nasıl yardım edebilirim sorusunun aslında pek çok cevabı vardır. Mantıklı ,insaflı bir kira bedelini belirlemek bile aslında üniversitemize büyük yardımdır .Kenti, Üniversite çevresini yapılaşmadan korumak, temiz tutmak ,yeni ulaşım güzergahları belirlemek, gıda maddesi satıcılarını düzenli denetlemek gibi pek çok çalışma aslında farkında olmadan üniversitenin büyümesine katkı vermenin farklı yollarıdır. Ancak bizim gözlemlerimiz ve bizlere ulaşan bilgiler yurt ve kira bedellerinin, kiralaması yapılan konutlar ile bağdaşmadığıdır. Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesinin özel üniversite öğrencileri ile karıştırılmasın. Zonguldak, Ankara, İstanbul, İzmir, Antalya değil. Temizliği sağlıklı yapılamayan, sağlıklı bir ulaşıma sahip olmayan, hava kirliliğinin had safhada olan bir ilde kira bedellerinin büyük metropoller ile eş değerde olması anlaşılır gibi değil. Pek çoğu üyemiz olan Özel Yurt sahiplerine çağrıda bulunmak istiyorum hizmet kalitesini yükseltsinler. Elbette ki ticari yatırımda bulunuyorlar karşılığını alacaklar. Ancak hizmeti satan alan öğrencinin memnun olması esastır. Öğrencimiz hizmetten memnun değilse eksiklik var demektir. Yurt sayısının artması ,kalitenin yükselmesini arzuluyoruz. Fahiş Fiyat politikası uygulanmasını arzu etmiyoruz. Üniversitenin gelişebilmesi hususunda önümüzdeki en iyi örnek Karabük’tür. Sayın Rektörümüze, üniversite yönetimine her hususta gücümüz oranında yardımda bulunmak her Zonguldaklı gibi bizlerinde ödevi ve görevidir. Aynı şekilde Üniversite yönetiminin de bu ve benzeri hususlarda kent ile diyaloğunun sağlam, samimi ve açık olması zaruri yeti vardır. Geçmişi eşeleyerek, eleştiri sağanağında bulunmak kentimize ve Üniversitemize yarar getirmeyeceği kanaatindeyiz. İstiyoruz ki Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi eğitim kadrosu, öğrencileri, yerleşkeleri ile imrenilen,alkışlanan bir üniversite olsun. Öğrencileri “diploma alsam da bu şehirden kaçsam gitsem “ diye düşünmesin. Kentimizin tanıtımına, kalkınmasına, ekonomisine katkı veren, sosyal yaşamına canlılık getiren Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesinin her yıl katlanarak büyümesi Zonguldak’ın büyümesi ve kalkınmasıdır. Zonguldak zor ve ciddi ekonomik sürece girmek üzeredir. Gelecek süreçte Zonguldak’ta enerji üretimi olabilir ancak kömür üretiminden yana ciddi endişeler taşımaktayım. Dilerim zaman beni haklı çıkarmaz. Zonguldak maden üretiminde yavaşlar veya durma noktasına gelirse. Zonguldak’ı kurtaracak olan Bülent Ecevit Üniversitesidir. Bu nedenle görüşlerimi kamuoyu ile paylaşma gereği duydum.”