ALAPLI SEVDALISI DEDİNİZ DE…
Bu sıralar dilimize en fazla dolanan kelime malum; Alaplı Sevdalısı… Tamam, öyle de; kimdir Alaplı sevdalıları? İşte size bu tarife uyacak sevdalılar:
“Alaplı sevdalısı” Alaplı’nın ilçe olması için gecesini gündüzüne bağlayan, ailesini eşini ve çocuklarını ihmal eden, belediye başkanlığı yaptığı iki dönemde dikili bir ağacı bile olmayan, cebindeki son parasını ve şahsi servetini Alaplı’nın belediye olması için Ankara yollarında harcayan, vefat ettikten sonrada ailesine bir sürü borç bırakan Eyüp Yaman gibi yiğitlere denir.
“Alaplı sevdalısı” ‘delidir doludur’ denildiği halde vatandaşlarının tercihi ile seçilen, ‘5 cente muhtacız’ denilen 1977 yılında ekmek teknesinin parasını ilçesinin menfaatleri için harcayan, ilçenin şu anki Alaplı’nın dereboyu ve Ali Alp caddesinin kalıcı yollarını imar eden, şu anki eski açık pazaryerini kuran, kısa zamanda büyük işler başaran 1980 darbesiyle görevden uzaklaştırılan Seçki Tekin gibi yiğitlere denir.
“Alaplı sevdalısı” ‘Bir Alaplı hayalim vardı’ diyerek yola çıkan ve Alaplı’nın bu konuma gelmesinde siyasi ağırlığını şahsi için kullanmayıp ilçesi için seferber eden, hem sosyohemde kültürel olarak imza atan, eğitim kurumları, sosyal tesisleri, Zonguldak’ta ki ilk dijital postane ve buna benzer yüzlerce kalıcı eseri bulunan Ahmet Zeki Atalay gibi yiğitlere denir.
“Alaplı sevdalısı” Gülmez, gülümsemeyen soğuk adam denilen ama ilçede kurduğu asfalt tesisi ile kentin bir başından diğer tarafına kadar ayaklara çamur bulaşmayan bir şehir kuran Muhabbet Tezel gibi yiğitlere denir.
“Alaplı sevdalısı” İlçeye çay bahçesi, yeni terminal, yıkılamaz denilen dereboyundaki birahane görünümünde ki eşimizle dostumuzla oralardan geçerken yüzümüz kızardığı pavyonları istişare ile yıktırıp, beğeniriz beğenmeyiz ama oralara yeni iş yerleri kazandıran Nevzat Çimenoğlu gibi yiğitlere denir..
“Alaplı sevdalısı” Alaplı’yı Türkiye ile buluşturan kaynaştıran, güreş etkinliği, sosyal yaşam, ilçenin imarına katkısı, ‘denize para atıyorlar’ denildiği o süreçte dolgu alanını yatırım yapan ve ilçeye 140 dönümlük bir ekstra alan kazandıran, sözünü esirgemeyen bildiğinden şaşmayan, 28 Şubat gibi darbe sürecinden sonra, Türkiye’de Refah Partisi en dibe vurduğu 1999 yılında insanları ikna ederek belediye başkanı seçilen şu anda da TBMM’sinde milletvekili olarak ilçemizi onurlandıran Faruk Çaturoğlu gibi yiğitlere denir.
“Alaplı sevdalısı” Fırıncıdan belediye başkanı olmaz denildiği süreçte, halk adamı olarak seçmenine gidip oy isteyip halkında onayıyla başkan seçilen. Seçimlerde verdiği vaatleri tek tek hayata geçiren, ilçeyi yaptığı sosyal yatırımlarla yeniden başta Zonguldak olmak üzere ülkeye tanıtan, başta dolgu alanına yaptığı yatırımlarla Alaplı halkını Ereğli ve Akçakoca gibi ilçelere gitmekten kurtaran, ‘Belediye başkanı tahsilli olmalıdır, fırıncıdan da belediye başkanı olmaz’ imajı yıkıp elini aşın altına sokabilecek her kesime sosyal mesaj veren Nuri Tekin gibi yiğitlere denir..
Alaplı’da yiğitler bitmez. Biri gelir diğerinden bayrağı alır daha yukarılara taşır ve taşımak zorundadır. Alaplı’ya hizmeti geçen hiçbir Alaplı sevdalısı asla unutulmaz. Ama bu ilçe yüzlerce binlerde bürokrat gelir, biri gelir diğeri unutur. Geçmişte olduğu gibi.. Alaplı evladına, değerlerine sahipsin yeter…
KISADAN HİSE.
Cehennemde her ülkenin bir kazanı varmış, içinde sıcak kaynayan yağ olurmuş; günah işleyenler bu kazanlarda cezalandırılıyormuş. Kazandan kafasını çıkaranları zebaniler kafasına vurarak geri kazana sokuyormuş. Baş zebani bir bakmış diğer kazanlarda her kes çıkmaya çalışıyor ama bir kazanından kimse kafasını bile çıkarmıyor baş zebani zebanilerden birini çağırmış ve sormuş
- niçin bu kazanından kimse çıkmıyor yoksa orda günahkâr yokmu?
Zebani:
- olmaz mı, ama çıkmaya çalışanı alttakiler geri çekiyor...