"ŞANTAJA BOYUN EĞMEM, KİMSEYE HARAÇ VERMEM"
Çebi Grup CEO'su işadamı Yasin Hamzaçebi, düzenlediği basın toplantısında kendisine yönelik yapılan yayınlara tepki gösterdi, yetkilileri görevlerini yapmaya davet etti.
Çebi Grubuna yönelik 3 yıldır sistematik şekilde Zonguldak'ta yayın yapan bir gazete tarafından algı yapıldığını anlatan Hamzaçebi, yargıda hesaplaşacaklarına vurgu yaptı. Çebi Grubunun kimseyi dolandırmadığını, 150'ye yakın personeli ile bölge ekonomisine değer ürettiklerini anlatan Hamzaçebi, kendisine yönelik önceki gün basına yansıtılan haberlere de tepki gösterdi.
Belge ve fotoğraflarla gazetecilere açıklamalarda bulunan Hamzaçebi, özetle şu ifadelere yer verdi: "Çebi Grup firmasının 150’ye yakın sigortalı çalışanı vardır. Çebi Grup’un kimseyi dolandırmaya ihtiyacı yoktur. Ben asla evraksız konuşmam. Ben buradan Valime, Kaymakamıma, Cumhuriyet Başsavcıma, İl Emniyet Müdürüme sesleniyorum. Bunlar bir çete. Bizden araçları alıp ertesi gün başkalarına satarak ve yine bir şirket ismi daha değiştirerek yeni şirketin üzerine bu arabalar devredilerek kendilerine 5-6 milyonluk yeni bir rant elde etmişlerdir. Ama biz mağduruz. Mağdur olan Yasin Hamzaçebi’nin firması. Yasin Hamzaçebi bugüne kadar kimseyi dolandırmadı. Nitelikli dolandırıcı diye hep bu haberi yaptı o malum kişi. Benim birine borcum varsa gelsin alsın ben buradayım. Düşünsenize Çebi Grup’un borcu var, ama 150 kişiye ekmek veriyor. Biz Sayın Cumhurbaşkanımızın bize vermiş olduğu talimat ile 150 kişiye istihdam sağladığımız kişilere bir kişi dana nasıl arttırabiliriz derdindeyiz. Bizim köyde bir tabir vardır, adam paçamıza yapıştı, bırak bizi kardeşim" dedi.
‘ÇEBİ GRUP’UN KİMSEYİ DOLANDIRMAYA İHTİYACI YOKTUR’
Çebi Grup CEO’su Yasin Hamzaçebi, Çebi Gurup’un kimseyi dolandırmaya ihtiyacı olmadığını söyleyerek konuşmasını şöyle sürdürdü; “Çebi Grup olarak sistematik şekilde yaklaşık 3 yıldır nitelikli gazeteci Ali Rıza Tığ tarafından, şirketimiz ile ilgili her gün algı yaratılarak haberler yapılmaktadır. 3 yıldır yaptığı haberlerde devam eden mahkememizle ilgilidir, mahkememiz 15 yıldır devam ediyor. Aynı mahkeme ile ilgili sistematik olarak belli haftalarda haberler yapmaktadır. Kendisi ile ilgili Cumhuriyet Savcılığında 40’a yakın suç duyurumuz bulunmaktadır. Biz adaletimize güveniyoruz. Bu güne kadar da cevap vermememde ki tek neden kendisini bir değer ve kişiliğe almadığım içindir. Ancak Pazartesi günü kendi yayın organından Şerafettin Kaymaz isimli şahıs ‘Yasin Hamzaçebi beni dolandırdı’ diyerek sizin gibi haysiyetli arkadaşların yanına gitmiyor, nitelikli gazetecinin yanına gidiyor. Neden nitelikli gazeteci diyorum? Kendisi çete davasından ceza almıştır! Ama Yasin Hamzaçebi ceza almamıştır! Ali Rıza Tığ eski Emniyet Müdürü Atilla Çınar’a şantaj ve tehdit yaparak, örgüt lideri ile hareket etmiştir. Bu gazete ve tapelerde mevcuttur. Şerafettin Kaymaz eski parayla ‘Yasin Hamzaçebi beni 8 Trilyon dolandırdı’ diyor, kendisi de bununla ilgili sistematik algı yapıyor. Çebi Grup firmasının 150’ye sigortalı yakın çalışanı vardır. Çebi Grup’un kimseyi dolandırmaya ihtiyacı yoktur.
‘TIĞ VE KAYMAZ, YASİN HAMZAÇEBİ EVRAKLI KONUŞUR’
Ben asla evraksız konuşmam. Şerafettin Kaymaz isimli şahısı dolandırmışız! Nasıl dolandırmışız biliyormusunuz? Kdz. Ereğli’mizin 4. Noter’inde kendisine araç vererek kendisini dolandırmışız! Kendisiyle araç ticaretimiz oldu, Vakıfbank’ta kendi çeki var. Eğer o çek ve imza sahte olsa imza farklı diye bunun arkasını yazmaz. Vakıfbank’tan birçok çek var ve bunların hiç biri ödenmedi. Garanti Bankası’nın da çekleri var, bu çek yazılırken Şerafettin Kaymaz bankada! Bankada olduğuna dair kamera kayıtları da mevcuttur. Banka memuru Şerafettin beye çeki ödeyip ödemeyeceğini soruyor, kendisi de ‘Param yok ödeyemiyorum’ diyor. Eğer bu çeklerin imzası sahte ise, bu çekleri bize Şerafettin Kaymaz sen teslim ettin! Sahtelik var ise senin dolandırıcılık yaptığı apaçık ortada! Eğer bu çekler sahte değil ise nitelikçi, çeteci gazeteci Ali Rıza Tığ’a ne verdinde bu haberleri maksatlı olarak yaptırıyorsun? Yasin Hamzaçebi evraklı konuşur!
‘SAYIN KAYMAZ MADEM PARAN VAR BORCUNU NEDEN ÖDEMEDİN?’
Kaymaz Ticaret’in bize 3 milyona yakın borcu var. Kendisi ile ilgili Kdz. Ereğli Dairesinden 21 tane icra başvurumuz vardır. Bu Türk Ticaret Kanunu gereği bir insana icra işlemi başlattığınız zaman her malına haciz koyulur. Borcu belli, devlet 8 milyonluk malına haciz koymuş, madem paran var borcunu ödesene. Bana verdiği çekleri nereden aldım? Üzerinde imza var, kendi el yazısı var. Bunu sen ıspat edeceksin nasıl olduğunu. Benimle bir ticari ilişkisi yok ise benimle neden resim çektirmiş? Ben sanatçı değilim, artist değilim! Biz Şerafettin Kaymaz’ın bütün mallarına haciz koyuldu. ‘Siz beni dolandırdınız, mallarınıza haciz koymayayım, birde sizi ödüllendireyim mi?’ diyeyim? Şerafettin Kaymaz, şerefli, haysiyetli ve namuslu bir insansan gel borcunu öde! Ali Rıza Tığ ile haber yaparak Yasin Hamzaçebi’nin borcunu gasp edemezsin!
‘BUNLAR BİR ÇETELER’
Ben buradan Sayın Valime, Kaymakamıma, Cumhuriyet Başsavcıma, İl Emniyet Müdürüme sesleniyorum. Bunlar bir çeteler. Bizden araçları alıp ertesi gün başkalarına satarak ve yine bir şirket ismi daha değiştirerek yeni şirketin üzerine bu arabalar devredilerek kendilerine 5-6 milyonluk yeni bir rant elde etmişlerdir. Ama biz mağduruz. Mağdur olan Yasin Hamzaçebi’nin firması. Kaymaz’ın bize borcu 8 milyon değil, ama Türk Ticaret Kanununa göre yetkililer bütün mal varlığına el koyuyor.
‘ŞERİATIN KESTİĞİ PARMAK ACIMAZ’
Şerafettin Kaymaz ile ortak hareket eden şirketimizi toplam, 3 milyon lira dolandıran İhsan Uysal kontortoto almıştır. Hükümetin verdiği belge ortadadır. İhsan Uysal beyefendiye hapis kararı çıktığı için hükümet konseyi ile anlaşmak için yanıma geldiler. Tabi şeriatın kestiği parmak acımaz. Bizim yasalarımızın karşısında boynumuz kıldan ince. Devlet ne gerekiyorsa yapacak.
‘YASİN HAMZAÇEBİ BU GÜNE KADAR KİMSEYİ DOLANDIRMADI’
Yasin Hamzaçebi bu güne kadar kimseyi dolandırmadı. Nitelikli dolandırıcı diye hep bu haberi yaptı o malum kişi. Benim birine borcum varsa gelsin alsın ben buradayım. Düşünsenize Çebi Grup’un borcu var, ama 150 kişiye ekmek veriyor.
‘ISPATLA, HİBE EDECEĞİM, BU İSTASYON SENİN 7 SÜLALENİ KURTARIR’
Geçtiğimiz hafta Cuma günü belden aşağıya bir algı oluşturarak benim Ankaralı bir avukat sevgilim ve üniversitede okuyan Kütahyalı bir sevgilim varmış. Sayın Emniyet Müdürüme sesleniyorum, benim plakam belli, bir kez üniversitenin oraya girmişliyim? Ben sabah 7’de kalkar işe gelirim, gece 23’de eve giderim. Bizde çalışmak vardır, biz bunu biliriz. Buradan nitelikli çeteci Ali Rıza’ya sesleniyorum. Benim sevgilim olduğunu eğer sen ispatlamazsan, sen şerefsiz, haysiyetsiz, namussuzun tekisin! İspatla, hodri meydan. Sen bunu ispatla sana bu benzin istasyonunu hibe edeceğim. Paraya aç, o yüzden millete saldırıyor. Hibe edeceğim, bu istasyon senin 7 sülaleni kurtarır.
PASAPORTUMU TESLİM ETTİM
Hamzeçebi, devam eden bir davası bulunduğunu hatırlatarak, Tığ’ın, çeşitli haberler ile yarattığı ‘algı Operasyonu’nun, mahkemeleri baskı altına aldığını savunarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Devam eden bir mahkeme sürecimizi var. Mahkemeleri baskı altına alınıyor. “Özellikle de Zonguldak 2. Ağır Ceza mahkemesi baskı altına alınıyor. Bir davada Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı izinliydi…” gibiyazılar yazıyor. Kıbrıs’ta bir akaryakıt istasyonu açma düşüncemiz vardı. Kıbrıs’a gittiğimi Facebookta da paylaştım. 2 gün sonra da mahkemem var. Mahkemeye, ‘Yasın Çebi Yurt dışına kaçıyor’ diye isimsiz bir dilekçe sunuluyor. Mahkeme isimsiz bir dilekçe ile Yasin Hamza Çebi’ye yurt dışı yasağı koyuyor. Benim şirketlerimde 150 çalışan var, ailesi burada bütün yatırımlarını Zonguldak’a adamış. Yasin Hamza Çebi nereye kaçsın? Yasin Hamzeçebi, şerefi, haysiyeti, onuruyla Atatürk Hava Alanına iniş yaparak pasaportunu teslim etti. Ben niye kaçayım ki, Ben Yüce Türk Adaletine güveniyorum. Ama adam paçamızdan çıkmıyor.
İş Bankası’na 45 adet daire ipotek vermişim, ama bankayı dolandırmışım! Bir operasyon yapılmış, cezaevine girmişim. Bana operasyon yapanların hepsi FETÖ’den yargılanıyor. Bunları hep algı operasyonu olarak oluşturuyor. Arkadaş, FETÖ davalarını, benim davalarım kadar takip etmiyor. Çünkü, daha önce onlardan reklam alıyordun. Ve çok güzel algı yaparak kendisine böyle bir süs veriyor.”
BENDEN KİMSE TIRTIKLI KURUŞ KOPARTAMAZ’
Biz istihdam sağlayalım, yeni bir yapalım derdindeyiz, kendisi de Yasin Hamzaçebi’den ne kopartırım derdinde. Benden kimse tırtıklı kuruş kopartamaz. Çünkü ben pazarcılıktan gelmeyim, bir liram altındır.
‘YASİN HAMZAÇEBİ’NİN ABDESTİNDEN ŞÜPHESİ OLMAZ’
Benim kamera şifrem çalınmış, Kütahyalı sevgilim buralara geliyormuş. Bir tane o şekilde buraya gelen bayanı ispatla, yine sana benzinliğimi hibe edeceğim. Bir kamera görüntümü ispatla. Ama fotomontaj işini iyi bilir, ama yapamaz. Çünkü Yasin Hamzaçebi’nin abdestinden şüphesi olmaz.
‘YEĞENLERİ BENİ DÖVDÜ DİYOR. BABA OĞLUNA LAF GEÇİREMİYOR’
Yeğenleri beni dövdü diyor. Baba oğluna laf geçiremiyor. Ben ne yapabilirim? Herkes haberleri okuyor. Sokakta adam gibi yürüyene kimse bir şey yapmıyor ki. Ama sen şantaj, tehdit, aslı astarı olmayan haberler yapıyorsun. Dayımla olanları yazıyor, sen niye aile mahrumiyetine giriyorsun? Sen namuslu isen ağabeyinin paravan şirketlerini yaz.”
‘ADAM PAÇAMIZA YAPIŞTI!’
Biz Sayın Cumhurbaşkanımızın bize vermiş olduğu talimat ile 150 istihdam sağladığımız kişilere bir kişi dana nasıl arttırabiliriz derdindeyiz. Bizim köyde bir tabir vardır, adam paçamıza yapıştı! Bırak bizi kardeşim!