Haziran ayının son haftasından bu yana Alaplı'da Dinarsu AK-AL iş yerinde 850 çalışan işçilerinden, "10 İŞÇİ İŞTEN ÇIKARTILDI" gerekçesiyle ilçeye gelen ÖZ-İPLİK Sendikasının sendikalaşma çalışmalarını önce yerel basın olarak katıldığımız basın açıklaması sonrada, fabrika önündeki her geçen gün dozajı yükselen eylemlerini tüm ilçede yaşayanlar hayretler içinde izliyor...
Alaplı ilçesi kendi yağında kavrulan, kendi hamurunda yoğurulan bir ilçe olarak, bu zamana kadar yaşantısını sürdürürken bir anda DİNARSU AK-AL İşçileriyle ÖZ-İPLİK Sendikası arasındaki sendikalaşma çalışmalarının harareti ve tansiyonu ile karşı karşıya kaldı ve başta ilçe haklını, ilçe esnafını ve tüm köy ve merkezdeki vatandaşları endişeye sürüklemeye başladı...
Bir işçinin sendikaya üye olması nasıl Anayasa olarak hak ise sendikalarında örgütlenme çalışmasını yapması bir o kadar haktır, bunu hiç kimse asla inkar edemez...
Fakat, sendikalaşma örgütlenme çalışması yapmaya çalışırken üye olmayan yada olmak istemeyen AK-AL İplik Fabrikası çalışanların huzurunu da bozmak hakkı yoktur...
Mart ayından bu zamana kadar tüm ülkede olduğu gibi Alaplı'da faaliyet gösteren tüm işyerleri pandemi kanunlarına uymak zorundadır. Hiç bir kurum keyfi olarak kimseyi işten çıkartamaz...
Ama...
ÖZ İPLİK Sendikası, "AK-AL 10 ÇALIŞANI İŞTEN ÇIKARTTI, BİZ BUNUN TAKİBİNDEYİZ" diyerek Alaplı'da örgütlenme çalışmasına başladı...
Eğri oturup doğru konuşmak gerekirse ne Alaplı'da nede Türkiye'de kurumların çalışanlarını işten çıkartma gibi bir lüksü yoktur. Çünkü, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan temmuz ayı sonuna kadar kimseyi işten çıkartamazsınız talimatı dorusunda, iş yerleri keyfi olarak işten kimseyi çıkartamaz...
DİNARSU AK-AL İplik Fabrikası 1992 yılından bu yana ilçemizin amiral gemisidir. İlçe ekonomisine her dönem çok büyük katma değer sağlamış ve sağlamaya devam etmektedir. birçok ailenin ERDEMİR, TTK gibi kurumlarda çalışanı olduğu gibi her üç aileden birinde de AK-AL çalışına evine katkı sağlamıştır...
Asla küçümsemek için yazmıyorum ama 12 çalışanı ücretli yada ücretsiz izine çıkartan AK-AL, diğer tarafta 850 çalışanının 500'ü kadın olan AK-AL iplik fabrikası...
Hiç kimde sendikanın örgütlenme çalışmalarına karşı olmadığı saygı duyduğu gibi, sendika ve dışarıda bulunan kişilerin de başta 850 çalışanı ile ilçenin göz bebeği ve ilçe ekonomisinin amiral gemisi AK-AL İplik Fabrikası çalışanlarının huzurunu, sağlığını ve barışını bozmaya hakkı yoktur...
Bizler ilçede yerel gazetecilik yaparak geçimini sağlayan bir avuç emekçilere yapılan hakaretler her geçen gün dozajını artarak devam ediyor...
***Sendikanın örgütlenme çalışmalarına katılmak, biz yerel gazetelerin görevi değildir...
***Sendikanın üye sayısını artırmaya çalışması, biz yerel gazetelerin sorunu değildir...
***Sendikanın elinde mikrofon ile bas bas bağıran ve çevreyi fazlasıyla rahatsız eden söylemlerini canlı yayın yapmak biz yerel gazetecilerinin görevi değildir...
***Yerel gazetecilere, sosyal medyada sahte hesaplarla yorum yazan hatta bazen de tehditleler savuran kişi ve kişileri desteklemek biz yerel gazetecilerin görevi değildir...
Sayın sendika temsilcileri, anayasal hakkınızı demokratik yollardan her türlü arayabilirsiniz. Hiç kimse sizlerin önüne çıkmaz ama siz yoldan geçen , araba, kamyon, taksi hatta pat-pat ların önüne çıkarak, hem oradaki insanların hem de yolda seyir halindeki araçların hayatını tehlikeye atıyorsunuz...
Son olarak sayın yetkililer...
Alaplı her zaman kendi kendine yeten ve kendi içinde halleşen, kendi içinde barışık bir ilçedir...
Dışarıda kalan arkadaşlarımıza takibi üzülüyoruz, ateş düştüğü yeri yakan. Ama daha geride 850 evini geçindirmeye çalışan ve bunların 500'ü de kadın olan yüzlerce Alaplı, Ereğli ve bölge insanı var...
Gelelim AK-AL İplik Fabrikasına;
2011 yılında Dinçkök gurubunda Erdemoğlu'na geçen AK-AL İplik fabrikası..
***İş kazası hariç, rapor ve istirahat almayan tüm işçisine iki ayda bir olmak üzere 250 lira gıda desteği sağlandığı...
***Çalışanlarının üniversite okuyan tüm çocuklarına karşılıksız burs verildiği...
*** Yılda iki defa iş elbisesi ve riskli bölgede çalışanlarına da iş ayakkabısı temin edildiği...
***Her vardiya;Dağköyü, Yedigelli, Çatak Büyüktekke Köyü ile Alaplı merkez, TOKİ, Siteler,Ereğli ilçeden de merkez, Kemer ve Kepez mahallelerinden servisler ile işçisi fabrikaya güvenlik içinde getirilip her öğün yemek verildiği...
***Ramazan ve Kurban bayramlarında yarım maaş (bazen de üstüde oluyormuş) tutarında PRİM verildiğini...
***Çocuğu olan kadın işçilere kreş yardımı sağlandığını...
***Bir yıl çalışan tüm çalışanlara yıllık izin kullandırıldığını...
***AK-AL İplik fabrikasında en düşün ücretin asgari ücret olduğunu 1-3, 3-6 ve 6 yıl ve üzerinde çalışan birisinin yaklaşık üç bin 500 lira civarında maaşı olduğunu...
***ERDEMOĞLU HOLDİNG bünyesindeki fabrikalarda bu zamana kadar her hangi bir sendikanın örgütlenme çalışmasında bulunmadığı, bununda işverenin gerek sosyal haklar gerekse ücret politikası ile işçileri yüksek memnuniyet içinde tuttuğunu...
***Fabrikada eğer pazar günü mesai yaparsanız yüzde 200, normal günler mesai yaparsanız yüzde 150 ücret politikası uygulandığını öğrendiğimizde hayretler içinde kaldığımızı ifade etmek isterim...
ERDEMOĞLU Grup DİNASU AK-AL İplik Fabrikası 2011 yılında devir aldığından bu zamana kadar yaklaşık 50 milyon Avro,( 390 milyar lira) civarında yatırım yaparak Alaplı'daki iş dünyasına, çalışmak isteyen vatandaşlara ve tedarikçilerine ben bu işte varım mesajı vermiştir. ERDEMOĞLU Gurup daha yolun başındadır. Gerek Alaplı halkı gerekse esnafları ve üzerine görev düşen herkes bu mesajı iyi okuyup ona göre yön ve taraf olmalıdır.
Son Olarak;
"Sel gider kum kalır" demiş atalarımız. Yarın, yarından sonra belki daha da sonra yine yüz yüze bakacağız. Bayramda, seyranda karşı karşıya geleceğiz. Hiç kimse bir başkası için ne hayatını, ne işi nede ekmeğini tehlikeye atmaz, kimsede atmasını istemesin. Yazdığınız, çizdiğiniz ve bazen düşüncesiz yorumlarınıza dikkat ediniz. Tekrar ediyorum sosyal barışı bozacak yorumlardan lütfen kaçının. Herkes bir ekmeği evine nasıl getireceğim hesabı yapıyor.