MALVARLIĞIMI TAKASA HAZIRIM
Ak Parti Ereğli Belediye Başkanı adayı Yüksel Balcı seçimlerden bu yana ilk defa kamuoyunun önüne çıkarak değerlendirmelerde bulundu. Balcı, Celil Uzun ve Fazlı Erdoğan’dan sonra, “Posbıyık’ın görünmeyen malvarlıkları ve bankalardaki parası ile mal varlığımı takas etmeye hazırım” dedi. Posbıyık’ın 1994 yılındaki malvarlığı beyanını da açıklamasını isteyen Balcı, “16 yılda bu mal varlığını nasıl elde ettin?” dedi.
Ak Parti Ereğli Belediye Başkan adayı ve Balcı Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Yüksel Balcı, seçimlerden bu yana ilk defa kamuoyunun önüne çıktı.
Kanal 67’de Erhan Çakmak’ın hazırlayıp sunduğu Söz Meclisten İçeri programının canlı yayın konuğu olan Yüksel Balcı, Belediye Başkanı Halil Posbıyık’ı sert bir şekilde eleştirirken oldukça dikkat çekici iddialarda bulundu?
İşte Yüksel Balcı’nın programda yaptığı açıklamalarından bir bölüm:
İŞADAMLARI SİYASETTE YER ALMALI
Eğer pratiği yoksa siyasete giren adamın başarılı olma şansı yok. Siyasete giren adamın öncelikle özel yaşamı ve aile hayatında ki başarısına bakmak lazım. Kendi hayatında ne yaptığına bakmak lazım. Özel hayatında başarılıysa siyasette de başarılı olur. Bu anlamda başarılı iş adamlarının siyasete girmesi lazım.
İHTİYAÇ VARSA OLURUM
Seçim zamanında da söyledim, eğer siyasette bana ihtiyaç varsa olurum, faydam olacaksa olurum…
CHP KIRPIK’I ADAY GÖSTERSEYDİ BU KADAR OY ALIRDI
Ben mağdur bir dönemin adayıyım. Bizim yaşadıklarımız olumsuzlukları hiç kimse yaşamamıştır. Ben adaylığı kabul edip sokağa indiğimizde seçime günler kalmıştı. Murat arkadaşımızın tutuklanması değil sadece olay, bu arkadaşımızı seven var sevmeyen var. Sevenler partiye küstü. Sevmeyenlerde o aday olunca da başka partilere söz verdiler. Ben aday olduğumda İlçe Başkanı ile 3-5 yönetici vardı. Parti de sorun vardı. Mustafa Özbek tutuklanmış ve sendika karşımızdaydı. Ereğli’ye bir tane bakan, bir milletvekili gelmedi.
Ereğli’de seçim alırız düşüncesi yoktu. Merkez seçim bürosuna bir adam konuluyo bir saat sonra gelen bir telefonla çekiliyordu. Parti kendi adamlarıyla mücadele etmeye başlamıştı. İl başkanı sevdiğimiz dostumuz ama Ereğli’ye bir defa günüz geldi. Yani Ereğli gözden geçirilmişti. Sandıklarda sandık görevlilerimiz bile eksikti. Gerçekten ben mağdur dönemin mağdur adayıyım. Benim iki ay vaktim olsaydı şimdiki başkan Sarıyer’deki evinde otururdu.
Bu olumsuzlukların karşılığında CHP Ereğli’de Kırpık’ı aday yapsaydı bu kadar oy alırdı. Mevcut Başkanın bir başarısı yok. Bakın benim 7 tane Belediye Meclis Üyem var belediyede. Bugüne kadar hiçbirini arayıp şunu imzalamayın demedim. Seçimlerden sonra Başkanı tebrike gittik ve kendisine geçmişteki yaptığı hataları yapmamasını, şehir için mücadele etmesini istedim. Kendiside kalktı doğru söylüyorsunuz dedi. Bundan sonraki çalışmalarımda sizden yardım da alacağım dedi. Ondan sonra Meclis Üyesi arkadaşlarımızla toplantı yapıp şehir için başkanın yanında olmalarını istedim.
Başkan kişisel hayatında hiç başarısı olmayan bir adamdır.
Bu arkadaş kendini çok anlatıyor. Kendini pazarlamaya çalışıyor.
Bakın bu adam kimdir biyografisini söyleyeyim. Bu arkadaşımız Üniversite eğitiminden sonra Belediye’ye girmiş. Başarılı olamamış ve çıkmış mı çıkarılmış mı bilemiyorum. Ondan sonra bir ortağı ile birlikte inşaat malzemeleri satışına başlamış. Başarılı olamamış kapatmış. Ardından Erdemir’e girmiş ve 25 yıl mühendis olarak çalışarak mühendis olarak emekli olmuş. İnşaat mühendisliği olarak yaptığı evler bakımda musluk tamirciliği, hiçbir kısım müdürlüğüne falan gelememiş. İnşaat Mühendisi olarak Erdemir’in en çok yatırım yaptığı dönemde bir kısım müdürü veya yardımcı bile olamamış…Devam edeyim başarısızlığına; İşadamı kendi hayatında başarısına bakmak lazım, başarısıyla siyasete getirmek lazım. Kendi hayatında başarılı değil, aile hayatında başarılı değil. Yaralı bir parmağa merhem olmamış. Bu adamı niye siyasete sokuyorsunuz?
1989 da aday oldu, seçilemedi…
Ben AKP’nin en güçlü döneminde 6 bin oy aldığı yerden tüm olumsuzluklara rağmen 19 bin oya çıkarmışım. Bekir coşkun bir yazısında siyasi ayrım gözetmeksizin halka seslenerek hırsızları seçmeyin diyor. Hırsızları seçen halk sürüm sürüm sürünürler diyor…Ben bunu seçim döneminde de okudum… 1994 yılında kendi çevresi, yani Erdemir lojmanlar bölgesi bize ‘Ya siz ne yaptınız en yanlış aday’ dedi. Lojmanlarda oy alamadı. Kendi çevresi oy vermedi…1994 yılında 690 oy farkla seçimi alabildik. Sayın Cöbekoğlu 350 oy daha alsaydı seçimi alıyordu… Milletvekillerine halk toplantısı yapsınlar diyor. AKM’de yapıyor bu toplantıları, ilk yaptığı halk toplantısına bende katılacağım sorular soracağım. Kendisine soru soran vatandaşı azarlıyor seni tanımıyorum diyor. Bakalım bana da diyebilecek mi? Eğer programa katılsaydı ona bir şeyler soracaktım. O’na rahmetli Zafer’i, Süleyman’ı soracaktım. O bunları biliyor. Aklandığı bazı şeyler var, ama kamu vicdanında aklandı mı, Çocuklarının şirketi 3 T ye verdiği işler vardı onları soracaktım.
Görünen ve görünmeyen mal varlığı var onları soracaktım.
Celil Uzun uluslararası başarılı bir işadamı, Sayın Fazlı Erdoğan’da Celil Uzun’da başkana mal varlığını takas teklifinde bulundu. Sayın Erdoğan’da başarılı iş adamı ve 300 kişi çalışıyor. Başkan’dan hiç cevap gelmedi. Kendisine soracağım çok şey vardı. Sayın Ali Çetkin Ereğli’de Emniyet Müdürü iken bir gece saat 3 de Emniyet Müdürlüğündeydik. Orda ne yapıyorduk bunları soracaktım! Bu adam, Rahmetli Veysel Atasoy ile ilgili de neler neler söylemezdi. Karanlık adamlar felan diyerek paranoya yapardı. Bizde inanırdık. Ama Veysel Atasoy’u tanıdıktan sonra pırıl pırıl bir adam olduğunu gördüm. Atasoy’u tanıdıktan sonra Halil beye bakışım değişti. Boray Baycık benim seçimlerde benim rakibimdi ama pırıl pırıl bir adamdı. O milletvekiliyken bile onun için söylemediğini bırakmadı…Seçim döneminde 40 eve gidebildim. Yüzlerce evden bekliyordu ama zaman yetmedi. Seçimden sonra gittiğim evleri tekrar ziyarete gitmeyi programladık ama ziyaret edemedik. Niye edemedim biliyormusun? Benim işadamı arkadaşlarım diyor ki; Eşlerimizi Halil beyin eşi ile yakın tutuyoruz, çünkü kendisine uzak olana kin kusuyor, işine sekte veriyor Kendisi bişi değil ama belediye başkanlığı makamını kullanıyor. Bu nedenle eşlerini başkanın eşine yakın tutuyorlar.
Peki bir minibüs şoförü ne yapsın? Nasıl yakın dursun? Hediye almasını bilmez ki! Millet zulüm çekiyor, faşizan bir yönetim var! Ben bu insanlara zarar verecekler diye korktuk ve kimseyi ziyarete gitmedik… Belediyenin imkânları ile insanlara zarar veriyor saldırıyor…
Biz kime yakınsak saldırıyor…Bu makam gelip geçicidir, yarın bu şehirde nasıl yaşayacaksın, nasıl sokakta yürüyeceksin…Bakın halen Cöbekoğlu’nun elini öpmeye gidiyoruz… Senin elini kim öpecek? Sen bugün ordasın ama yarın ineceksin. Benim şirketlerim devam edecek, benim 3. Neslim devam ediyor şu anda. 30 yıl sonra da Keleş var, Balcı var Bozkuşlar var, topraklar var…Bu insanların yüzüne nasıl bakacaksın? Siyaset seviye ister, nezaket ister, hak hukuk ister, adalet ister. Yalana, iftiraya medet umanlar siyaset değil ahlaksız yapmış olur. Eğer siz bir adama imza ile bir şey yapamıyorsanız iftiraya başvuruyorsanız insanlar bir süre sonra korkuyor. Ereğli’de tüm işyerlerini cetvelle ölçüyor. Eğer kendi evini, kardeşinin evini de cetvelle ölçerseniz onları da yıkmak gerekir… Ben bugüne kadar hiçbir gazetece demeç vermedim ama benim ailemle ilgili çok çirkin iftiralar attı…
Tahrik ediyor…
Çıkıp televizyonlarda diyor ki ‘Her yerleri ruhsatsız’ diyor. Buyurun tüm ruhsatlar burada. Bu kadar ahlaksızlık olmaz… İşte buyurun; Tüm ruhsatlar burada. Bunların hepsi dava konusu…
Dün Zonguldak’ta bir dava açtık, bugün Ereğli Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunduk… Ben bu ruhsatları rulo yapıp gideceğim o arkadaşa sunacağım. Bir belediye Başkanı iftira atar mı, yalan konuşur mu? Bakın benim şantiyemi yıktılar. Bizim kamyonlar malzemeleri taşırken bir taraftan da Belediye’nin tüm işçileri ve araçları malımızı götürüyordu. Kaçak binaları yıkmak için ekibim yok diye ihale açan Belediye, bizim malımızı kaldırmak için tüm iş makinelerini kamyonlarını getirdi. Ekskavatör dahi getirdi…Diyor ki; burada bizim 10-
Belediye’ye dilekçe vermeye gidiyor arkadaşlarımız müdürler Başkana sormadan alamayız diyor. Avukatım nezaretinde dilekçe veriyoruz… Seçim bitti biteli bir açıklamam bile yok. Böyle bir kin, böyle bir öfke olur mu? Bir konuşmasında çarıkla geldiler demiş! Benim babam varlıklıydı, ben doğduğumda babam iş adamıydı. Bir Belediye Başkanına yakışır mı?
Ereğli’yi sömürdüler demiş. 40–25 yıldır ticaret yapıyoruz ve yüzlerce insan çalıştırıyoruz. Böyle bir şey olur mu?
1994 yılında bir Renault aracı vardı! 1994 yılındaki mal varlığı beyanını da isteyeceğim!
Niye Kestaneci köyünden kimsenin varlığı yok diyor… Kestaneci köyü için en son konuşacak adam bu. Şu an oturduğu köşkünün hemen üzerinde Erçin haşhaş var. Adamı batırdı. Ereğli’de yatırım yapmak için memleketine geldi adam ve adamı batırdı…Kestaneci köyünde kaç tane onun köşkü gibi köşkü var? Utanmadan gidip orda oturuyor!
Mal varlığımı onunla değiştirmeye, takasa hazırım. 623 tane kayıtlı bayiliklerim var, fabrikam var. Bankadaki paralarım dahil olmak şartıyla tüm mal varlıklarım ile ben takasa hazırım.
Aldığı maaş botoksuna yetmez, giydiği ayakkabısına yetmez…16 yılda bu mal varlığını nasıl yaptığını açıklayacak…”
Balcı Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Yüksel Balcı önemli bir iddiada daha bulunarak, Sarıyer’de ki kooperatif üyeliğinin ödemesinin nasıl yapıldığını sordu ve bunun açıklanmasını istedi. Aynı zamanda Posbıyık’ın Kestaneci Mahallesindeki köşkünün yapımı ile ilgili tüm faturalarını da açıklamasını istedi. Yüksel Balcı programın ilerleyen saatlerinde, Halil Posbıyık’ın seçim vaatlerini içeren kitapçığını da tek tek kamuoyuna hatırlatarak, Belediye Başkanı Posbıyık’ın Ereğli halkını kandırdığını söyledi. Balcı, ekrandan seslenerek, Ereğli Şehirlerarası Otobüs Terminali’nin gelirlerinin de incelenmesini istedi ve özellikle buranın özel firmada olduğu dönemde usulsüzlük yapıldığını iddia ederek geçmiş hesapların incelenmesini istedi. Balcı, Halil Posbıyık’ın sürekli olarak birileri ile kavga ettiğini, kavgacı tutumu nedeniyle bu kentin hep zarar gördüğünü, hatta Ereğli’ye gelen Sanayi ve Ticaret Bakanı ile kavgası sırasında bile Vali’nin artık isyan noktasına gelip, “Her yerde bunu yapıyorsun” dediğini de hatırlattı.
1 Yorum
bu teklif ereğli halkına değil posbıyık'a yapılmalı