Alaplı

ŞAHİN, EREĞLİ VE ALAPLIYI ÜNİVERSİTE KENTİ YAPACAĞIM

ŞAHİN, EREĞLİ VE ALAPLIYI ÜNİVERSİTE KENTİ YAPACAĞIM

 
 

Ak Parti Kdz. Ereğli eski İlçe Başkanı ve Ak Parti Milletvekili aday adayı Erol Şahin Zonguldak ın kalkınma projelerini gazeteniz Posta67 ye anlattı. Ülkenin kalkınmasını tamamlayabilmesi AK Parti’ye her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyulduğunu ifade eden Şahin milletvekili sıralamasına giremese bile Ak Parti için var gücüyle çalışacağını söyledi.

 

POSTA67: Sizi Tanıyabilir miyiz?

ŞAHİN: 1966 Kdz. Ereğli Doğumluyum. Evli iki çocuk babasıyım. Babam Erdemir’den emekli, annem ev hanımıdır. Ereğli Ticaret Lisesinden sonra Uludağ Üniversitesi İdari Bilimler Fakültesi Uluslar arası ilişkiler bölümünden 1986 yılında mezun oldum. Daha sonra serbest meslek Mali Müşavirlik mesleğine başladım ve 1989 yılından itibaren bu mesleği icra etmekteyim. Ereğli bize ana kucağı olmuş memleketimiz, çocuklarımızı Ereğli’de okutuyoruz, iyi ve güzel Ereğli olmasını hayal ediyoruz. 

POSTA67: Siyasete bakışınız daha doğrusu siyasetin içinde aktif olarak yer alışınız nasıl oldu?

ŞAHİN:1997 yılında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olan Tayip Erdoğan’ı ulusal basın nezdinde bir karalama kampanyası vardı. Bütün karalama kampanyalarına rağmen Tayip Erdoğan’ın verdiği cevaplar ve davranışları beni cezp etti. İşte o zamanlarda bende aktif siyasete katılma kararı aldım. Mazlum bir insana yapılanlar beni siyasetin içine çekmişti. Kaderin tecellisidir, 1998 yılında bir yerel gazete çıkartmaktaydık Ereğli’de. Sayın Erdoğan’da o zamanlar İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanıydı gazetemizin açılışına gelmişti. Açılış esnasında Tayip Beyin eline kolan yağı dökerken şişenin ucu patladı ve bir şişe kolan yağı Tayip Beyin yüzüne gözene üstüne dökülmüştü. Bu esnada ben çok mahcup oldum utandım. Yüzü gözü ve canı yanan Tayip Beyden ters bir kelime beklerken hiç unutmuyorum “Allah’ım bu gün ne hata ettikte bununla karşılaştık”  demesi beni müthiş etkiledi. Ona olan bağlılığımı artırdı. Daha sonra Fazilet partisinde görev aldım. Parti kapatılınca Tayip Erdoğan sevgisi ve sevdasıyla Ak Parti kuruluş aşamasında görev aldım. Kısaca Recep Tayip Erdoğan’ın sevgisi ve sevdasıyla siyasete adım attım. Bu günde onun kurduğu partide şerefle onurla beş yılı ilçe başkanlığı olmak üzere dokuz yıldır yöneticilik yaptım. Siyasetin insanların geçim noktası olarak değil,  insanlara hizmet için belirli süre içersinde topluma karşı görevleriniz dolayısı ile görev yapması gereken birey olarak görüyorum. O yüzden insanların siyasetten emekli olması çok da doğru bir davranış biçimi değildir. İnsanların siyasi yaşamında devamlı yükselmesiyle heyecanını taşıyabilir diye düşünüyorum. Bir insan 20 yıl ilçe başkanlığı, belediye başkanlığı ya da milletvekilliği yapamaz. Uzun süre aynı görevlerde bulunan insanların heyecanı biter. Bende bundan dolayı onurla ve şerefle bir dönem yaptığım ilçe başkanlığından sonra ilçeme ve bölgeme ilçe başkanı olarak yapamadıklarımı yapmak için milletvekili adayı olarak yapamadıklarımı, gücümün yetmediklerini, eksik kalanları yapabilir miyiz diye şansımızı denemek istedik. Buda Allahın nasibidir. Nasibimizde varsa olacak. Ha olmayacaksam da kimi aday gösterirse genel başkanımız onun arkasında asker gibi çalışacağız. Maddi ve manevi desteğimizi vereceğiz. Benim iki çocuğum var, benim çocuklarım gibi tüm Ereğli’deki çocuklara ve gençlere daha iyi ve güzel bir Ereğli, Alaplı bırakmak istiyorum.

POSTA67: Bölgemizin kalkınması için neler yapılabilir?

ŞAHİN: Kdz. Ereğli, Alaplı ve Zonguldak olarak konuya bakarsak yapmamız gereken çok iş var. Ereğli ve Alaplı’nın en büyük sorunu işsizliktir. Ekonomik krizden dolayı tersanelerin kapalı olması işsizlik boyunun büyümesine neden olmuştur. Daha önce Ereğli iki ayaküstüne kuruluydu. Bunlardan biri Erdemir, diğeri de TTK başkada bir geçit kapısı yoktu. Anasından doğan her çocuk Erdemir’e yâda TTK hayal ederdi başkada bir geçim kapımız yoktu. Şükürler olsun ondan sonra iki ayak daha koyduk biz. Başbakanımızın temelini attığı ve açılışını yaptığı Ereğli tersaneleri ve Organize sanayi Bölgesinin bitirilmesiydi. Tahminen 15 güne kadar OSB’nin yolarlıda asfaltlanacak ve ondan sonra bitmiş olacak. Bu iki yatırımla birlikte ayak dörde çıktı. Erdemir, TTK, Ereğli Tersaneleri ve OSB. Fakat gördük ki buda yetersiz. Çünkü bu sektörler kriz gibi etkenlerden etkilendiğinde ekonomide ve istihdamda dalgalanmalara sebep oluyor.

ÜNİVERSİTE MUTLAKA OLMALI

Bundan dolayıdır ki benim şahsi düşüncem Ereğli’nin ve Alaplı’nın seslendirdiği bir BATI KARADENİZ ÜNÜVERSİTESİN bölgemize kurulmasıdır. Ereğli’yi ve Alaplı’yı kucaklayan büyük bir kampusla her iki ilçede de kendi ayakları üstünde duran bir Üniversitenin oluşturulması. Bu devlet yada vakıf üniversitesi olabilir. 20-25 bin öğrencisi olan bir üniversite olduğunda her bir öğrenci 500-700 lira para harcadığında, buda Ereğli ve Alaplı’ya 20-25 bin askeri ücretli işe girmiş gibi olacaktır. İşte o zaman beş ayaklı olacağız. İşte benim en büyük hedefim Ereğli’yi ve Alaplı’yı kucaklayacak bir üniversitenin kurulmasıdır. Ben bütün gücümü buna harcayacağım. Bu şu aşamada fikir projesi aşamasında. Bazı siyasi partiler buna karşı çıkıyorlar, ayrıca belediye Başkanı Halil Posbıyık’ta “Üniversite kurulması hayaldir” diye cümleler kurmuş. Fakat unutmamalılar, biz hayalleri hep gerçekleştirdik. Tersaneler içinde hayal dediler. Gerçi Dünya tersane sektöründe sıkıntılar var, ama önümüzdeki aylarda tekrar faaliyetlerine kaldıkları yerden devam edecekler. Kriz aşılmaya başladı, ekonomi canlanmaya başladı ve 10 binlerce insanımız yine oralarda çalışmaya başlayacaklar. Genel merkezim takdir eder ve milletimiz bize oy verirse bende milletvekili olursam, bu üniversitenin kurulduğunu görmek isterim ilk başta. Bunun için mücadele ederim. Ereğli’de iki fakültemiz hala hazırda var, Alaplı’da fakülde gündemde bundan çok büyük mutluluk duyuyorum ve destekliyoruz. Çünkü Ereğli, Alaplı tırnak ile et gibi. Birbiri içine girmiş iki ilçe. Ereğli’de çalışıp ta Alaplı’da oturan binlerce vatandaşımız var. Düşündüğümüz Batı Karadeniz Üniversitesi projesi ayrı bir hareketlilik getireceğine inanıyorum. Kesinlikle işsizliği kökünden çözecek bir projedir. Bu projenin iki güzel özelliği var.

LİMAN MUTLAKA HAYATA GEÇMELİ

Birincisi kesinlikle krize girme şansı yok, ikincisi de çevre kirliliği yok. Ayrıca bölgemizde Alaplı Liman projesi çok büyük bir kazanımdır. Buna büyük bir destek vermemiz gerekiyor. Demiryolu projesinde Arifiye, Karasu arası ihalesi yapıldı. Bölgemizin en büyük eksikliklerinden biriside demiryolu eksikliğidir. Bunun için Karasu Alaplı, Ereğli arasının en kısa zamanda yapılması gerekmektedir. Duble yolar seçime kadar bitmiş olacak. Demiryolumuzu yaptığımızda ve Alaplı limanımızı da başardığımızda bölgemiz gerçekten yatırımcılar için cazibe merkezi olacaktır. Yetişmiş insan gücümüz ve eğitim gücümüz yüksektir, potansiyelimiz çok iyi, ama biraz tabiat şartlarımızdan dolayı zorluklarımız olsa da ulaşım sorunlarımızı ortadan kaldırdığımızda bunlara ortadan kalkmış olacaktır.

EREĞLİ VE ALAPLI KARDEŞ

Ereğli’de kavga dövüş ve dökme gibi kötü bir siyasi anlayışın hakim olduğunu görüyorum. Sadece Sevgi Barış ve Dostluğun adı var. Ereğli kendi adına birlikteliğini oluşturamamış Alaplı ile birlikte projeler geliştirebilsin. Ereğli kendi ayakları üstünde durmakta sıkıntılar yaşıyor. Çünkü herkes bir tarafa çekiyor. Bunlar yanlış işler. Bu sıkıntının tek sebebi yerel yönetimle, genel yönetimin ayrı ellerde olmasından kaynaklanıyor. Geçmişte Alaplı bunu başardı.  Gurur duyuyorum, Alaplı’da Hükümet Konağı, Adliye sarayı, yeni köprü, Kanalizasyon alt yapı, Yapılmış okullarıyla ve yapılacak olanlarla, Yüksek Okuldaki binlerce öğrencisiyle gelişen bir ilçemiz. Belediye Başkanımız Dr. Nevzat Çimenoğlu’nun Ak Partiye katılımıyla bu sürecin daha da hız kazanacağını, eksikliklerin hızla tamamlanacağını düşünüyorum. Ereğli’de maalesef yıllardan beri muhalefette olmuş. Yerel yönetim iktidara rağmen hep muhalefette olmuştur. ANAP döneminde çok kısa zamanda iktidarda olmuşlardır. O zamanda fazla bir iş yapılamamış. Ereğli’nin sorunları çözülememiş. Bakanlarla ve milletvekillerimizle hep kavga etmişiz. Bu kavgalar sebebiyle birliktelik sağlanamamış. Alaplı Ereğli kardeş şehirlerdir. Ereğli ağabeyse, Alaplı’da onun kardeşidir. Alaplı’daki bir sıkıntı Ereğli’yi kalbinden vurur. Ereğli’deki bir sıkıntı da Alaplı’yı beyninden vurur. Dolayısı ile hep el ele olmamız lazım projeleri el birliği içinde yapmamız lazım. Bunun da öncülüğünü yapması gerekenler belediye başkanlarıdır, Ticaret Odası yöneticileridir, sivil toplum örgütleridir, sadece siyasiler değildir. Ereğli’de biraz sıkıntı var. Ereğli’de proje üretilmiyor,  üretmekte zorlanıyoruz. Bütün projeleri biz üretiyoruz. Ben ilçe başkanı olduğum zamanda defalarca çağrı yaptım. Sayısını hatırlamıyorum ama onlarca defa odalara, sendikalara, derneklere birçok çağrılar yaptım, var mı projeleriniz Ereğli için ne yapalım diye ama hiçbir yerden bir proje çalışması gelmedi. Maalesef o konuda kısırız biz. Kavgayı daha çok seviyoruz. Birde küçük olsun bizim olsun prensibi hala bizim ilçemizde devam ediyor. Siyaseten ve ticaretten güçlenmemizi istemiyorlar. İyi niyetli arkadaşlarımız da var ama onlar maalesef yereli değil. Ereğli’de bir hastane yapalım deseniz bu sizin bir yılınızı alıyor. Başka yerlerde bu sıkıntılar maalesef olmuyor. İlçelerinin menfaatleri için birliktelik sağlanabiliyor. Okul yapalım deseniz okul için arazimiz yok. Fen Lisesi için arazi bulamadığımızdan bir yıldır bekliyoruz. Bir yer bulduk orada da mezarlık çıktı. Ereğli’de yer yok. En son Devlet Demir Yolarının arazisine yapacağız şimdi. Ereğli’de geçmişte siyasiler Ereğli’nin 20-30  yılını planlamamışlar, görmemişler. Uzun vadeli planlar yapmamışlar. Her kes kendi seçim dönemi için seçim beyannamesi hazırlamışlar, güzel güzel broşürler hazırlanmış halkta buna inanmış vermiş oylarını, sonra beş yıl geçmiş daha renkli yeni seçim beyannameleri ve broşürler bastırmışlar halkımız yine inanmış, bu halkımızın ne kadar iyi niyetli olduğunu gösteriyor.

ERDEMİR’DEN YARARLANAMIYORUZ

Erdemir özel bir şirket haline geldi Dünya ile rekabet edebilmesi için, devletin ve siyasilerin arpalık olarak kullanılmadığı ve kendi ayaklarının üzerinde durabileceği bir Erdemir olması gerekiyordu. Hükümetin bu politikası çerçevesinde özelleşti ve özel sektörün elinde. Özel sektör sosyal sorumluluk projesi kapsamında şehri desteklemek zorunda. Ama ben geçtiğimiz dönemlerde bunun yapıldığını görmedim . Hep kavga dövüşle ve siyah çenklerle bırakmayla geçti . daha iyi diyaloglarla bunlar yapılabilirdi. Tehditlerle değil de iyi niyetlerle iyi diyaloglarla Ereğli’ye daha çok şeyler kazandırılabilirdi. Bu konuda Erdemir’den yeterince faydalanamadığımızı düşünüyorum. Bu konuda bir eksiklik var. TTK her dönem zarar eden bir kurumumuz. Her yıl 450–500 milyon Tl Ankara’ya zarar bilânçosu gönderen bir kurum. Şimdiye kadar hükümetimiz yaptığı desteklerle ayakta kalan bir kurumumuz. Eğer Ak Parti olmasıydı kapatılmıştı. Başbakanımızın ocağa inmesi, devamlı eleman alınmasıyla kuruma katkısı oldu. Biz emekli olan TTK personelinin yerine eleman alıyoruz.  Zarar eden hiçbir devlet kurumuna işçi alınmadı sadece TTK eleman alındı. 5000 bine yakın işçi alındı. İlçemizdeki kurumlardan bir tek Erdemir’den yararlanamadığımızı düşünüyorum. Eğer bana milletvekilliği nasip olursa yetki bende olursa, ben Erdemir’den Ereğli’ye katkı sağlayacağımı düşünüyorum.

POSTA67: Bazen sert çıkışlarınız oluyor. Bu konuda neler söyleyeceksiniz?

ŞAHİN: Ben haksız eleştirilere çok bozuluyorum. Yalanlara ve dolanlar bozuluyorum işte o yüzden sert çıkışlar yapabiliyorum. Sonradan buna üzülüyorum ama yalan söylenmesi insanı zıvanadan çıkartıyor. Dostluğun samimiyetin ön plana çıktığı bir Zonguldak, Ereğli ve Alaplı’nın her zaman olması gerektiğini düşünüyorum. Ama Ereğli bazında maalesef siyasi gerekçelerle çok ahlaki olmayan yalanları söylendiğini şahit oldum. Hatta bazı insanlar yalanı doğrudan daha güzel söylüyorlar. Nerdeyse ben bile inanacağım.

POSTA67: Milletvekili seçildiğiniz taktirde halka en büyük müjdeniz ne olacak?

ŞAHİN: Milletvekili olursam özelikle en büyük müjdem, köylerin çöplerinin toplanması olacak. Zonguldak’taki toplantılarda her zaman söylediğim konu şuydu, köylerimiz çöplerin içinde, çöplerden geçilmiyor diye söylüyorum. Vekillerimize de valimize de söylüyorum. Ben vekil olursam tüm Zonguldak, ilçeleri ve köyleri için söylüyorum, çöp sorununu kökünden çözeceğim. İşsizliğin çözümü için Alaplı Liman projesine en büyük desteği vereceğiz. Bunlar geldiğinde diğer yatırımlarda gelecektir. Ereğli’yi ve Alaplı’yı Üniversite şehri yapacağız. Bunlardan daha önemlisi Ereğli’nin ve Alaplı’nın bir olarak projelerinin gerçekleştirilmesinde, muhalefetiyle ve  iktidarıyla, sivil toplum örgütleriyle, kamu idaresiyle, köylüsüyle, şehirlisiyle, işçisiyle, işvereniyle azami noktada bir araya getirip bölgenin menfaatlerini temin etmek için elimden geleni yapacağıma inanıyorum.

Toparlarsak:

Milletvekili olursam kısaca yapacaklarım şunlardır:

1.         Bölgede birlikteliğin ve tek sesliğin sağlanması

2.         Köylerde çöplerin toplanması

3.         Batı Karadeniz Üniversitesinin kurulması

4.         Alaplı Liman Projesinin bira an önce hayata geçirilmesi

5.         Demir yolu projesinin hayata geçirilmesi

POSTA67: Biraz futboldan konuşalım mı?

ŞAHİN: Ben Beşiktaş taraftarıyım. Ama biz demokrat bir aileyiz. Eşim Fenerbahçeli. Son maçı zevkle seyrettik. Ama bunu statlarda yaşamıyoruz. Statlarda eşerlimizle maç seyredemiyoruz. Spor dostluk kardeşlik olduğunu düşünüyorum, ama statlarda küfür çok buda bizi hem üzüyor hem de statlar da maç seyretmeye gidemiyoruz. Ama bir gerçek var spor sadece futbol değil. 2011 Dünya Üniversitelerarası Kış Oyunlarında ilk defa bir sporcumuz madalya aldı ve bu bize nasip oldu. Çünkü orada devasa bir tesisi Ak Parti iktidarı yaptı. Spor sadece futboldan ibaret değil. İşte o yüzden Ak Parti mensubu olmaktan tekrar gurur duyuyorum.

POSTA67: Son olarak iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı?

ŞAHİN:Son dileklerim şudur; Tüm Zonguldaklı hemşerileri sesleniyorum. Özellikle Ak Partili arkadaşlarıma sesleniyorum, Ak Partiye gönül verenlere sesleniyorum, bu arkadaşlarımızın birlik ve beraberliği hiç bozmaması lazım, yarın kim aday olursa olsun kim gelirse gelsin, hep beraber çalışmamız lazım, çatlak ses olmaması gerek, ben bunu kendi adıma yapacağım. Aday olsam da olmasam da seçimlerde çok çalışacağım. Adaysam kendime değilsem de genel merkezin seçtiği aday için oy isteyeceğim. Bu zamana kadar Ak Partiye oy vermeyen hemşerilerimiz seçmenlerime de şunu demek isterim, çevrenize bakın, gittiğiniz yollara, hastanelere, aldığınız sağlık hizmetlere bakın, eğitimde geldiğimiz noktaya bakın, yapılan duble yollara bakın,  bütün bunlar Ak Partinin Zonguldak’a yaptığı güzel şeyleri gösteriyor, bu güzelliklerin devam etmesini istiyorsanız Ak partiye destek olmanız gerekiyor. Çünkü bu dönem bir fırsattır, 2023 yılında Cumhuriyetin 100. yılında biz sahip çıkmalıyız. Bizi gururlandıracak Avrupa medeniyetinin üstüne çıkarak, sağlıkta, eğitimde, ulaşımda ve her noktada ve ekonomide onların üstünde bir Türkiye hayal edelim hep beraber, gelin bu dönem hep beraber Ak Partiye tam destek vererek krizden çıkıldı bu dönemde ülkemize zarar verecek tercihler yapmayalım. Tüm Ereğlili, Alaplılı ve Zonguldaklı hemşerilerime bu süreç içinde beni desteklemelerini bekliyorum. Cenabı Allah’ım beni milletvekili yapmayı nasip ederse onların yüzünü kara çıkartmayacağım. Benim mal varlığım bellidir eğer milletvekili olursam ilk gün mal varlığımı açıklayacağım, bıraktığım gün tekrar açıklayacağım. Bu esnada tüm hemşerilerime sevgiyle hürmetle saygılar ve selamlarımı sunuyorum. Büyüklerin ellerinden küçüklerin gözlerinden öpüyorum.

 

 

 



Yazı için 0 puan verdiniz
Doğan Bostancı

Doğan Bostancı

Toplam Yazısı : 95

Gazeteci

Tüm Yazıları


Reklam


Haber Yorumu, Bu haber için hiç yorum yazılmamış, ilk yorumu siz yapın!