102 MADEN ŞEHİDİMİZİ UNUTMADIK
Sayın Posbıyık’ın mesajı şöyle:
“7 Mart 1983’tü takvimlerin gösterdiği tarih. Dönemin en canlı kentlerinden biri olan; buna rağmen maden karası havasına matem karası siner endişesiyle her vardiya işlerine helalleşerek gidenlerin şehri Kandilli, elim bir maden kazasıyla sarsıldı. Meydana gelen büyük bir grizu patlamasında 102 işçimiz hayatını kaybetti.
Patlama sırasında ocakta 406 işçi bulunuyordu. Zonguldak, tarihinin en kara günlerinden birini o 7 Mart’ta yaşadı.
Savcılıkça oluşturulan bilirkişi heyeti, 102 kişinin ölümüyle sonuçlanan grizu faciasından sonra yaptığı titiz incelemelerde, havalandırma sisteminin ters kurulmuş olduğunu saptadı ve işletmenin yüzde100 suçlu olduğu sonucuna vardı. Kaza, Türk madenciliğinin en büyük faciası olarak tarihe geçti. Bize de 28 yıldır unutamadığımız koca bir acı kaldı.
Dünya madenciliğinde grizu faciaları ve Büyük Yürüyüş ile iz bırakan Zonguldak, 3 Mart 1992 tarihinde de Kozlu ocaklarında yitirilen 263 madenci için dua edip gözyaşı döktü 19 yıl önce. TTK Kozlu Müessese Müdürlüğü'nde, 3 Mart 1992'de 263 madencinin can verdiği grizu faciası, havzadaki en fazla ölümlü iş kazası olma özelliğine sahip oldu.
Yaşanan bu acıyı da yüreklerine gömen madenciler, canları pahasına çıkardıkları kömürle ülke ekonomisi için kambur olmadıklarını haykırdı yıllarca. Unutulmadı buna rağmen o büyük facia.
3 Mart’ta meydana gelen patlamada hayatını kaybeden bazı madencilerin cesetlerine 5 yıl sonra ulaşılabilirken, dünya madencilik tarihinde yaşanan en büyük grizu olarak bilinen Kozlu'daki faciada 16.00 vardiyasında çalışan işçilerin neredeyse tamamı yaşamını yitirdi; geriye de yüzlerce trajedi kaldı.
Zonguldak en büyük acıyı bu tarihlerde yaşadı; maden kazalarından geriye boynu bükük çocuklar ve gözü yaşlı eşler, anne ve babalar kalmıştı. Hastaneler cesetlerle dolmuş, tabutlar dışarılara konulabilir olmuştu. Yaşanan dram, ülkeyi yasa boğmuş ve kamuoyu iş güvenliğini tartışmaya başlamıştı. Hatırlanacağı gibi bu felaketin hemen ardında da maden ocaklarında işçi sağlığı ve iş güvenliği alanında tedbirler artırılmıştı. Hem de onca can yitip gittikten sonra…
Bugünse bize düşen, yıllar önce büyük facialar sonrası aramızdan ayrılan ve Zonguldak’ı Zonguldak yapan tüm değerli maden şehitlerimizi anmak ve huzurlarında saygıyla eğilmek. Bunu ne kadar doğru ve yeterince yapabiliyoruz; bunu da tartışarak.
Zonguldak bugün sadece Türkiye’de değil, tüm dünyada emeğin kenti olarak anılıyor ve bu özelliği ile saygı görüyorsa, bunu sağlayan yegâne unsur, aziz şehitlerimiz ve işçilerimizdir.
Zonguldak halkı çeşitli maden kazalarında hayatlarını kaybeden yüzlerce şehidine ve halen yerin yüz metrelerce altında, bu kentin ekonomisi, kalkınması ve geleceği için kazma sallayan işçilerimize minnettardır.
Bu duygu ve düşüncelerle, gerek 3 Mart 1992 tarihinde Kozlu’da, gerekse 7 Mart 1983 tarihinde Armutçuk’ta meydana gelen grizu facialarında hayatlarını kaybeden aziz şehitlerimizi rahmet, minnet ve şükran duygularıyla anıyor, vatan ve milletin geleceği için yılmadan çalışıp didinen tüm emekçilerimizi saygıyla selamlıyorum.”