1 nci Dünya Savaşı sonrası, Mondros mütarekesi ve Anadolu’nun dört bir köşesinin işgal edilmesi ile başlayan, 15 Nisan 1919’da Yunanlıların İzmir’i işgali, 19 Mayıs 1919’da Büyük Önder Atatürk’ün Samsun’a çıkışı, Erzurum ve Sivas Kongreleri ile devam eden süreç, 23 Nisan 1920’de Ankara’da TBMM’nin kuruluşu ile noktalandı. Meclisin açılışı, Temsilciler Kurulu adına Mustafa Kemal imzalı 21 Nisan 1920 tarihli bildiriyle şöyle duyuruluyordu.

            - Nisan’ın 23 ncü günü, Cuma namazından sonra Ankara’da Büyük Millet Meclisi açılacaktır.

            - İşbu bildiri hemen tez elden en sapa köylere, en küçük askeri birliklere, bütün          örgüt ve kurumlara ulaştırılacak, her yere asılacak, çoğaltılarak dağıtılacaktır.

            - “Ulu Tanrı’dan tam başarıya ulaştırmasını dileriz.”

            - Ulusal Kurtuluş Savaşı, bağımsız, laik, demokratik, hukuk devletimiz Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu böyle bir süreçle başladı.

            - Dünya’nın ilk anti-emperyalist kurtuluş savaşını Atatürk’ün önderliğinde, bu meclisle kazandık.

En zor koşullarda, en kritik konularda tüm kararlar, demokratik bir ortam içinde tartışılarak alındı ve bir demokrasi örneği verildi.

Bu meclis Saltanatı ve hilafeti kaldırarak, kişisel egemenliğin yerine ulusun egemenliğini ilan etti.

Bu meclis, yoksul, geri bıraktırılmış, sömürülen ülkemizin, yeniden ayağa kalkarak, çağdaş, demokratik, uygar ülkeler arasına girmesini sağlayan temelleri atmıştır.

Ancak ne varki 1950’lerden itibaren genç Cumhuriyetimizin, genç demokrasimizin özünü kavrayamamış bir anlayış, “Siz isterseniz hilafeti bile geri getirirsiniz” yada 1980’lerde “Anayasayı bir kere delmekle bir şey olmaz” mantığıyla, gelişmekte olan demokrasimizi sulandırmaya, sığlaştırmaya başladı.

Ne yazık ki meclisimizin kuruluşunun 91 ncı yılında, mecliste çoğunluğu ele geçiren bu zihniyet, “Çoğunluk bende, istediğimi yaparım.” diyerek, Cumhuriyetimizin temel değerleriyle çatışarak, demokrasimizi, ideolojik anlayışları doğrultusunda, hiç kimseyi dinlemeden vesayet altına almaya çalışıyor.

Biz CHP’si olarak bağımsız, laik, demokratik, sosyal, hukuk devletimizin, Cumhuriyetimizin temel değerlerini savunarak, vesayete karşı duracağız.

Eğitimde, sağlıkta, tarımda, sanayide ve demokrasimizin sağlıklı gelişmesinde yeni bir atılım, yeniden bir toparlanma dönemine girmesini sağlayarak, ülkemizi çağdaş, demokratik, uygar gelişmiş  bir ülke olmasını başarıya ulaştıracağız. Bu kararlılıkla 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını kutluyor tüm ülkemize esenlikler diliyoruz.

                                                                                                          Hayrettin KARTAL

                                                                                                          CHP Kdz.Ereğli

                                                                                                          İlçe Başkanı