2008 yılından bu yana projeyi hayata geçirmek için var güçleri çalıştıklarını ifade eden ancak her seferinde bir brokratik engelle karşılaştıklarını söyleyen Türkoğlu; ‘ biz Alaplı’ya iş ve istihdam sağlamak istiyoruz ancak büraokratik sorunlar yüzünden bir tek evrağı bile 45 gün beklemek zorunda kalıyoruz’ dedi.

Türkoğlu gazetemize yaptığı açıklamada şunları söyledi; ‘Bürokrasiyi aşamıyoruz. Milyon Dolarlık yatırım yapmak için 2008 yılından beri uğraşıyoruz. Şimdiye kadar proje masrafı olarak bir buçuk milyon lira harcama yaptık. Bazı işlerin hızlı yürümesi bizim elimizde değil. Ankara’daki memurların çok da umurundaymış bizim tersane inşaatı. Çok da umurundaymış burada  işsiz gezen insanların tersane yapılmasını beklemesi. Bir evrakta en küçük bir nokta, virgül yada kelime hatasının tekrar yazılıp gönderilmesi 45 gün sürüyor.  Birde oradaki memurların evrakı kendi inisiyatifleri doğrultusunda 30 ile 45 gün bekletme hakkı olduğu göz önüne alınırsa biz gerçekten büyük yol kat etmişiz.  Bunan dolayı işlerimiz memur kafası zihniyetinden dolayı ağır aksak yürüyor. Bana bu gün hadi başlayın desinler ben yarın dolguya başlarım. Bürokrasiden çok şikâyetçiyim. tersanenin alt yapı ve dolgu projelerini tamamen tamamladık. Sanki dolguya başlamışız, her taraf dolmuş gibi şimdide üst yapı projelerini istemeye başladılar. Ona da tamam dedik. Üst yapı projelerini de hazırladık. İki gün önce bir evrakımızı geri gönderdiler. Neymiş efendim evrakta eksiklik varmış. Bu evrak sizde 45 gündür bekliyor. Şayet evrakta eksiklik var. Olabilir. 45 gün bekletmenin bir anlamı varmı? Şimdi evrakımızı hazırladık yine gönderdik. Onun içinde bir 45 gün daha bekleriz. Bizler kooperatif olarak bir an önce yatırıma başlayalım istiyoruz. Bir an önce dolguyu bitirip, atölyelerimizi kurmak imalata başlamak istiyorum. Alaplı ve Ereğli’deki iş bekleyen insanlarda dört gözle bizleri bekliyor. Fakat bir evraktaki küçük bir harf veya kelime hatası yüzünden 45 gün bekliyoruz. En son 6 aylık uzatma almıştık. Bu gibi beklemelerden dolayı aldığımız süre doldu. Tekrar bir altı aylık süre talep ettik.

MÜSTEŞARDAN MÜJDE BEKLERKEN FIRÇA YEDİK

Geçenlerde Ulaştırma Bakanı Zonguldak’ı ziyarete geldiğinde bizde Zonguldak’a gittik. Ulaştırma Bakanına yapmak istediğimiz tersane ile ilgili bilgi verdik. Bir an önce bürokratik işlemlerin bitmesi ve yatırıma başlamak istediğimiz talep ettik. Ulaştırma bakanı yanındaki danışmanlarına her türlü kolaylık sağlansın diye talimat verdi. İnanmayacaksınız yarınsı günü Müsteşar beni Ankara’ya çağırdı. Arkadaşlarımla beraber sevine sevine Ankara’ya gittik. Hatta yol boyunca yatırıma başlamak dolgu işlemleri ve diğer işlemlerle ilgili hayaller kurarak yolumuza devam ettik. Müsteşarın karşısına çıktım. Ben müjdeli haber beklerken, sayın müsteşar bana “ Beni Bakan beye neden şikayet ettin “ diye soru sordu. Olduğum yerde kalakaldım. İstanbul’dan, Ankara’ya devletin müsteşarı sadece beni azarlamak için çağırmış. Varmı böyle biz zihniyet, varmı böyle bir uygulama. Bizlerde bu zihniyetle yatırım yapmak için bürokrasiyi aşmaya çalışıyoruz. Üç yıldır yorulduk, Üç yıldır mücadele etmekten, vatandaşlarımıza karşı yalancı duruma düşmekten yorulduk. Üç yıldır Ankara’nın memur kafası zihniyetinden yorulduk. Yatırım yapmak isteyen iş adamlarına her türlü kolaylık sağlanacağı yerde her hamlenizde zorluk ve bürokratik engeller çıkartılmasından yorulduk.

Dolgu yapmak için taş ocak işini de hallettik. Yeter ki bize dolgu için izin verilsin. Taş ocağı işlemlerini zamanında yetiştiremezsek bile dolgu izini verildiğinde Alaplı’daki mevcut taş ocaklarından malzeme alarak derhal dolgu işlemlerine başlayacağız.