ZONGULDAK A HİZMET GETİRECEĞİZ
Prof. Dr. Mehmet Haberal’ın oğlu Kemal Haberal, Zonguldak ilinin tüm ağır sanayinin branşlarını barındırdığını fakat buna bağlı olarak kapsamlı yanık tedavi ünitesinin olmayışının çok büyük bir eksiklik olduğunu söyledi. Haberal, Zonguldak ili ile Düzce ilinin kıyaslanması gerektiğini söyleyerek, 1999 yılında yaşanan deprem felaketinde yerle bir olan bir Düzce’nin iline sahip çıkan milletvekilleriyle ayağa kalktığını hatta sanayi ve ekonomik şahlandığını, emeğin başkenti Zonguldak’ın göç veren bir il duruma düştüğünü belirtti. İlim ve bilim adamı olarak Dünyanın şapka çıkarttığı Prof. Dr. Mehmet Haberal’a yapılan yakışıksız karalamaların utanç verici olduğunu söyleyen Kemal Haberal şöyle devam etti; “Zonguldak’taki hastanelerde kapsamlı yanık tedavi ünitesinin olmadığını öğrendiğimde şaşırdım. Oysa Zonguldak bölge olarak ağır sanayinin tüm branşlarını barındıran bir il pozisyonunda. Buna Tersaneleri de sayarsak hastanelerde kapsamlı yanık tedavi ünitesinin olmayışı çok büyük eksiklik olarak görülmektedir. Hastanecilik konusunda bizler çok tecrübeliyiz. Biz hizmet etmek için göreve talip olduk. Zonguldak’a daha çok nasıl hizmet yapabiliriz bunu planlayacağız ve hayata geçireceğiz. Bir şekilde siyasete bulaştık. Biz eğitim ve sağlık yönünde Zonguldak’ta projelerimiz var bunları uygulayacağız. CHP İktidar olursa hizmetler daha da fazla akacaktır. Unutulan, göç veren emeğin başkenti Zonguldak’ı her konuda ayağa kaldıracağız. Bizim ailemiz 50 yıldır Zonguldak’ta. Bağımızı asla koparmadık bundan sonrada yapacağımız kalıcı yatırımlarda daha da perçinleyeceğiz. Geçen sene kaybettiğimiz dedemin mezarı ve birçok akrabalarımızın mezarları Zonguldak’ta. Bizleri Haberal yapan Zonguldak’a hizmet etmek istiyoruz
ZONGULDAK GERÇEĞİNİ GÖREMEYENLER DÜZCE İLE KIYASLASIN
Alaplı ve Ereğli’de ciddi projeler var. Liman projesi bir an önce yasal prosedürleri tamamlanabilir, tersaneler tekrar hayata döndürülebilir ve Alaplı ve Ereğli ekonomik olarak tekrar ayağa kaldırılabilir. Yanı başımızda bir Düzce örneği var. Düzce ilinin milletvekilleri daha ağır bastığından 1999 depreminde yerle bir olan bu şirin ili ne hale getirdiler. Düzce ili her türlü teşvikten yararlanmakta. Ama Zonguldak üçüncü derece teşvik kapsamına alındığından yatırımcıları cezp etmiyor. Düzce ili almış başını gitmiş. Emeğin başkenti Zonguldak’ta büyük ölçüde göç vermeye başlamış. O zaman bu ilin milletvekili, bakanı yok mu diye insana sormazlar mı? Var ama demek ki yetersiz. Kendi şahsi işlerinden Zonguldak’ın sorunlarına fazla eğilememişler, demek ki duyarsız kalmışlar. Türkiye’de Zonguldak kadar vatandaşlarının, esnafının, iş adamlarınızın ve emekçinin sorununa duyarsız kalan başka bir il daha olduğunu düşünemiyorum. Zonguldak’taki yatırımlar satılmışsa bu paralar Zonguldak’a harcanmalıydı. Yeni istihdam alanları yaratılmalıydı. İşte bunun için Haberal’a destek olmak gerekir. Çünkü iddia ediyorum, Porf. Dr. Mehmet Haberal, diğer milletvekillerinin aksine, bölgesini ve Zonguldak’ı ayağa kaldırmak gecesini gündüzünü katarak kafa yoran bir milletvekili olur. Yine iddia ediyorum, Erdemir özelleşip satıldığında Haberal milletvekili olsaydı, o satıştan gelen paranın daha fazlasını Ereğli ve Alaplı’ya harcattırırdı. İşte o yüzden parti gözetmemeksizin Haberal’a destek olun ki dünyanın kabul ettiği bilim ve ilim adamını meclise gönderelim ve bölgemize layık olan hizmeti de ondan istemeden o bize ulaştırsın.
HABERAL BAŞKA ÇIKIŞ YOLU BIIRAKMADILAR
Aslında bir gerçek var ki, Mehmet Haberal siyasete bu zamana kadar hiç sıcak bakmamıştı. “ Ben bilim adamıyım, insanlığa hizmet ediyorum, etmeye de devam edeceğim” diyerek siyaseten hep uzak durdu, bulaşmak istemedi. Ama Mehmet Haberal’a başka çıkış yolu bırakmadılar. Varlığı dahi ispatlanamamış sanal suç örgütü kurucusu yada yöneticisi suçlamaları ve karalamaları ile haksız iftiralar atıldı. Bizler haksız karalama kampanyaları ile zulme uğradık. Kim yada kimler tarafından yapıldığını da bilmiyoruz. Ama birileri meydanlara çıkıp ta geçmişte sana çok büyük iyilikleri olmuş birisine “Çeteci ” dersen bu çok büyük bir ayıptır. Çıkıp “ Mehmet Haberal, iktidarımızda bizden şunu istedi”.diyebiliyorlar mı? Diyemezler çünkü öyle bir şey yok. Ama bizi karalama kampanyasına dahil eden bu beyefendiler, partilerini Prof. Dr. Mehmet Haberal’ın kurduğu kurumlarda kurdular. Çok ayıptır. Prof. Dr. Mehmet Haberal’ın kurduğu kurumlara methiyeler veriyorsun, onu övüyorsun sonrada “Çeteci” ilan ediyorsun. Yakışmıyor. Tek kelime ile ayıp. Kesinlikle prof. Dr. Mehmet Haberal böyle bir karalamayı hak etmemiştir. Zamanında Cumhurbaşkanlığı teklif edilen bir bilim ve ilim adamına yakışıksız karalamalar yapılması herkesi üzdüğü gibi hocanın hastalarını da çok üzmüştür. İnşallah Prof. Dr. Mehmet Haberal seçildiğinde bunların hesabını Türkiye Büyük Millet Meclisinde verecektir.
HASTALARI HABERAL İÇİN AĞLIYOR
Birçok vatandaşımız bundan son derece rahatsızdır. Aylardan beri cezaevinde olan Prof. Dr. Mehmet Haberal’ın suçu belli değildir. Ama bana göre Haberal’ın suçu, bunların yanlış politikalarına karşı olmaktır. Başkada bir başka suçu yoktur. Zaten olsaydı 26 aylık bir tutukluluk sürecinde “senin suçun şu” derlerdi. Ayıptır 26 aydır ceza evinde suçsuz yere tutuluyor. Koskoca bilim adamı suçsuz yere içeride yatıyor. Prof. Dr. Haberal’ın yüzlerce, binlerce hastası var. Hastaları iyileşebilmek için doktorlarını bekliyor. Hastaları ağlıyor. Çünkü o bilim adamı şifa dağıtıyordu. Ben politika yapmıyorum ama Haberal’ın hastaları hocamız nerde neden serbest bırakılmıyor diye ağlıyorlar. Mehmet haberal’ın alnı açık olduğundan ” suçumu söylesinler” diye feryat etse de, duyan yetkili yok. Demek ki siyasi hırslardan dolayı ne Haberal’ın sesini duyuyorlar nede suçunu söylüyorlar. Son olarak ziyarete gittiğimde Porf. Dr. Mehmet Haberal’ın tüm Zonguldaklı hemşerilerine selam söylememi istedi. .”Hemşerilerim için elimden gelen her şeyi yapacağım. Zonguldak’a hizmet etmek için varımı yoğumu ortaya koyacağım. Yeter ki bana destek olsunlar ve güvensinler” diyen mesajını iletmemi istedi.