Beldede çöp aracı olmadığı için çöp ve atık sulara çözüm bulamadıklarını belirte Saydam, “Beldemizde çöp aracı yok. Özel İdare Müdürlüğüne dilekçe verdik. Köylere Hizmet Götürme Birliğine, Gümeli Beldesinin çöpleri Alaplı Köyleri ile birlikte toplansın, beldenin çöp toplama aracı yok dedik. Ama ne hikmetse Aydınyayla Köyü altındaki Geçmiş Altı yerleşim yerinden yukarıya çıkmadılar. “Belediyeler kendi imkanlarıyla çöplerini toplayacak” dediler. Bizim çöp toplama aracımız olsaydı zaten biz bunu konu bile yapmazdık. Çevre ve Şehircilik Bakanlığına dilekçe yazdık “Öncelik büyük ilçeler” denildi. Büyük ilçenin zaten her türlü aracı gereci ve personeli var. Bizim küçük bütçemizle çöp aracı alma imkânımız yok ki. Çöp gibi atık sularımızda Köylere Hizmet Götürme Birliğince toplansın diye münacata bulunduk.  Yine belediye imkânlarıyla yapılacak işler denilerek teklifimiz kabul edilmedi” diye konuştu.

Beldenin doğal su kaynaklarına göz dikildiğini savunan Saydam, şöyle konuştu:” Beldemizin tüm ihtiyaçlarına kulak tıkayan siyasi iktidar, doğal kaynaklarımıza göz dikerek, önce gölet projesi, sonrada baraj olmak üzere bizim kaynak sularımızın üzerinden proje yapmaya başladılar. Benim beldemde üç bin kişi yaşıyor. Benim beldemin yüzde ellisi belediyenin şebeke suyunu kullanamıyor. Biz bir şey istediğimizde orası belediye kendi işinizi kendiniz halledin diyorlar. Devletimiz 2005 yılında 5393 sayılı bir kanun yapmış. Beldede yaşayan vatandaşların hak ve menfaatlerini belde belediye başkanı korusun demiş. O zaman ben de beldedeki vatandaşlarımın hak ve menfaatlerini koruma adına, beldemizin su kaynaklarının kullanımını vermek istemiyorum. Çünkü kendi vatandaşlarımın yüzde ellisi taşıma su ile ihtiyaçlarını kullanıyor. Çünkü bu su bize lazım diyorum.  Biz bir dilim ekmeği paylaşan insanlarız. Atalarımız ve büyüklerimiz bizi böyle yetiştirdi. Paylaşımdan yanayız. Benim birçok mahallem susuzken ben beldemin suyunu hangi vicdan ve hangi hür düşünce ile tek taraflı olarak verebilirim. Bana oy veren vatandaşlarımın hakkını yok sayarak, tek taraflı olarak dışarıya gönderebilirim. Yarın bana tüyü bitmemiş insanlar hesap sormaz mı? Ben bu sorunları Alaplı kaymakamı Yıldıray Malğaç’a ve Zonguldak valisi Erol Ayyıldız’a da ilettim. Beldenin sorunlarını söyledim. Asla umutsuz değilim. Çünkü valimiz Erol Ayyıldız  benim yanımda Özel İdare Müdürüne  “Gümeli Beldesinin su ihtiyacını karşılayın. Aranızda protokol yapın” dediğinde umutlandım. Daha sonra Alaplı ve Ereğli İl Genel Meclisi Üyeleri ile görüşmeler yaptık. Onlarda konu ile ilgilendiklerini söylediler. Gümeli Beldesinde Küp deresi var. Bu derenin suyu her kesin iştahını kabartıyor. Bu dere üzerinde bizlerin haberi yokken bir proje hazırlanmış. Ereğli- Ahatlı- Emirali- Fındıklı hattı projesi dahilinde deremizin suyunu bizden almaya çalışıyorlar. 2009 yılından beri mücadelemizi yapıyoruz. Yine söylüyorum bizim vatandaşlarımızın yüzde ellisi şebeke suyu kullanamıyor. Çünkü belde imkanlarıyla bunları yapma gücümüz yok. Bir proje yapılmış ve bu hat dahilinde bizim suyumuz Ereğli köylerine aktarılacak. Beldemizin su sorunları olduğu halde bizim suyumuzu almalarına vicdanım el vermiyor. Hep Gümeli Beldesinden alacaksın ama vermeyeceksin. Ben bu bencil anlayışa da karşıyım. Vermeden almak ancak yaratana Allah’a mahsustur.  Gümeli beldemizin sorunlarını görmezden gelenleri vicdanları ile baş başa bırakıyoruz”