Zonguldak'ın Alaplı ilçesinde Atatürkçü Düşünce Derneği tarafından Gazeteci-Yazar Uğur Mumcu'nun öldürülüşünün 19. yıl dönümü dolayısıyla anma töreni düzenlendi.

Alaplı’da Gazeteci-Yazar Uğur Uğur Mumcu’yu anma çerçevesinde Merkez Cami önünden yürüyüşle başlayan program Atatük Anıtı’na çelenk koyulması, Saygı Duruşu ve istiklal Marşı ile devam etti.

Anıt önünde düzenlenen programda konuşan Atatürkçü Düşünce Derneği Alaplı Şube Başkanı Saliha Sanlı, ““Araştırmacı gazeteciliğin, çağdaş ve laik düşüncenin Atatürkçülüğün sembol isimlerinden Uğur Mumcu’yu katledilişinin 19. yılında saygıyla anıyoruz. Geride bıraktığımız 19 yıl ,Uğur Mumcu’nun korkusuzca mücadele ettiği gericiliğin ,yolsuzlukların,çetelerin hızından hiçbir şey kaybetmediği yıllar oldu. Bu 19 yılda mücahitler müteahhit, tarikatlar sivil toplum örgütü oldu. Gerçek demokrasiyi talep edenler ise demokrasi düşmanı ilan edildi. Sahte demokratlar türedi .Köşe yazarlığını köşe dönmecilik olarak görenler ortaya çıktı .Terör örgütü itirafçıları medyanın manşetlerinden ,terörle mücadele edenleri vurur hale geldiler.  Bu süre içinde yüreğimizi acıtan, bizi şaşırtan olaylar da yaşandı. Çetelerin, mafyanın amansız düşmanı olan Uğur Mumcu’nun yazdığı gazetedeki köşesini devralan Mustafa Balbay çete üyesi olmak iddasıyla gözaltına alındılar. Türkiye’nin en önemli kalemlerini,Uğur Mumcu’yu,Bahriye Üçok’u, Muammer Aksoy’u ,Ahmet Taner Kışlalı’yı, Necip Haplemitoğlu’nu  çetelere, teröre kurban verdik. Uğur Mumcu daha 1970’lerin başında yazdığı bir yazıda şöyle diyordu ‘ İnsanlara can güvenliği sağlayamamış bir düzene hukuk devleti denilemez. Devrimcilerin, faili meçhul cinayetlere kurban gittiği bir düzene demokrasi denilemez. Yolsuzlukların, devlet yetkililerini sardığı bir düzene, anayasa düzeni denilemez. Bu, katiller demokrasisidir. Bu, hırsızlar düzenidir. Biz devrimciler hangi kavganın içinde olduğumuzu biliyoruz. Amacımız; Türk halkına insanca yaşama olanağı sağlamak ve bağımsız Türkiye’yi kurmaktır. Kardeşimiz, damadımız, oğlumuz halkın sırtından kazanmadı ki korkalım, Mustafa Kemal İzmir’de emperyalizmi denize döktüğü gün, İstanbul Hükümeti’nin idam fermanını boynunda taşıyordu. Bugün de Mustafa Kemalcilerin Damat Feritlerden ne kokuları olabilir? Devrimciler ölür, devrimler sürer. Hodri meydan, yok edilemez insanlar vardır; ne tabanca, ne bomba ortadan kaldırabilir onları, bilinç ateşi olur girerler yüreklere, beyinler, tutuştururlar söndürülmek istenen devrim ateşlerini, Uğur Mumcu’da bu insanlardan biridir. Bütün Devrim Şehitlerinin anısı önünde saygıyla eğilirim” dedi.

Uğur Mumcu’nun Gazeteci kişiliği ile ilgili olarak bir konuşma yapan Alaplı Gazeteciler Derneği Başkan Yardımcısı Erdoğan Kutlu’da konuşmasında, “Öncelikle Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları başta olmak üzere tüm devrim şehitlerini saygı ve rahmetle anarken, Adalet ve Demokrasi haftasını kutladığımız bu günlerde böyle anlamlı bir etkinlik düzenledikleri için Atatürkçü Düşünce Derneği Alaplı Şube Başkanı Saliha Sanlı ve yönetim kurulu üyelerine teşekkür etmek istiyorum. Bu ülkeyi en çok sevenler en büyük acıları çekmişlerdir ne yazık ki,   Uğur Mumcu, Çetin Emeç, Abdi İpekçi, Ahmet Taner Kışlalı ve Bahriye Üçok gibi mesela, Kalleşçe katledilmelerine rağmen arkalarında bembeyaz bir geçmiş bırakarak gitmişlerdir bu dünyadan. Suçları, sadece Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bölünmez bütünlüğünü savunmaktı belki de, Belki de ülkelerini bu kadar çok sevdikleri için öldürülmüşlerdi. Uğur Mumcu araştırmacı gazeteciliğin tüm ilkelerini eksiksiz olarak yerine getirmiş, kalemini ve düşüncelerini hiçbir zaman çıkarları için kullanmamıştır.

Haksızlığa ve adaletsizliğe her zaman karşı çıkmış, haberlerinde ve yazılarında hiç bir zaman kişisel çıkarlarını ön planda tutmamıştır. Bir sözünde, ‘Bir kişiye yapılan haksızlık, bütün topluma karşı işlenen bir suçtur’ diyen Uğur Mumcu Basın Meslek ilkelerine her zaman sadık kalmış ve tüm dünyaya lekesiz bir araştırmacı gazetecilik örneği bırakmıştır. Hayatı ve mesleği boyunca fikirleri ve düşüncelerinden asla taviz vermeyen Mumcu, paranın da satın alamayacağı şeylerin olduğunu da açıkça göstermiştir.‘Unutmayalım ki cesur bir kere, korkak bin kere ölür. Önemli olan, insanın böyle bir toplumda mezar taşı gibi susmamasıdır’ diyen Mumcu, ülkesinin bağımsızlık mücadelesine verdiği desteği hayatıyla ödemiştir.

Bir Pazar sabahı, ardında bir keskin kalem ve bir kırık bir gözlük bırakarak,

bir gün mezarlarımızda güller açacak, Bir gün sesimiz hepinizin kulaklarında yankılanacak, Vurulduk ey halkım, Unutma bizi, gün, Uğur Mumcu’yu anma değil, anlama günüdür.

Gün, Uğur Mumcu’yu anlamak ve onun mücadelesini sürdürmenin günüdür.

Büyük Orta Doğu Projesi ve 2. İsrail Devleti projesine karşı tek dil, tek Ulus ve Tek Devleti savunma günüdür. Aksoy’ların, Mumcu’ların, Kışalı’ların katili olanların, NATO’nun Füze kalkanına karşı Ülkemize ve Milli Birliğimize kalkan olma günüdür. Bunu yapamıyorsak eğer o Bembeyaz doğruları ölümüne yaşayan o yürekli kalemin adını ağzımıza alıp, yazılarımıza konu etmenin de hiçbir anlamı yoktur. Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Silah arkadaşları başta olmak üzere tüm devrim şehitlerini rahmet ve saygıyla bir kez daha anarken konuşmamı Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kurucu Cumhurbaşkanı merhum Rauf Denktaş’ın şu sözleri ile bitirmek istiyorum.  Savaş görmeyenler, barışın anlamını bilemezler. Devletsiz kalmayanlarda devlet kurmanın anlamını bilemezler” diye konuştu.

Türk Yardım Sevenler Derneği Alaplı Şube Başkanı Nusrev Akdeniz’de “24 Ocak 1993’te öldürülen Gazeteci Yazar Uğur Mumcu ve 31 Ocak 1990 yılında öldürülen Prof. Dr. Muammer Aksoy’un ölüm yıl dönümlerini belirleyen 24 Ocak – 31 Ocak tarihleri arasında ki hafta ‘Adalet ve Demokrasi Haftası’ olarak anılmaktadır. Demokrasi Şehitlerimizden Uğur Mumcu ve Muammer Aksoy; Cumhuriyeti, Barışı, Laikliği ve hukukun üstünlüğünü, ulusal bütünlüğü savundukları için, Türkiye Cumhuriyeti’ni yok etmek isteyen güçler tarafından katledildiler. Onları asla unutmayacağız. Ölümlerinin 19. Yılında saygı, minnet ve şükranla anıyoruz. Ruhları Şad olsun” dedi.

Konuşmalarında ardından Alaplı Belediyesi Kültür Salonunda Uğur Mumcu’nun hayatı ile ilgili sinevizyon gösterisi sunulurken, anma programı Gümeli Kültür Derneğine bağlı gençlik korosunun müzeik resitali ile son buld