POSBIYIK MEDENİ KANUNUN KABULÜNÜ KUTLADI
Belediye Başkanı Posbıyık açıklamasında şu görüşleri sundu:
“Türk toplumunun sosyal yaşamı için en önemli tarihlerden biri de 17 Şubat’tır.17 Şubat 1926 tarihinde kabul edilen Medeni Kanun ile sosyal alanda tam bir eşitlik anlayışı gerçekleşirken, o tarihe kadar din kuralları ile yürütülen ve Cumhuriyet’in ilanından sonra çağdaş bir uygarlığa adım atan Türk toplumunun gereksinimlerini karşılayamaz hale gelen hukuk işleri, Avrupa toplumlarının standartlarına uygun hale getirilmişti.
İlk olarak Tanzimat Dönemi’nde hazırlanan Mecelle ile bir takım yeniliklerin getirildiği toplumumuzda kişilerin aile kurumu, mülkiyet ilişkileri, miras sorunları, hak ve borçları, satın alma, kiralama gibi konulardaki eksiklikler Medeni Kanun ile giderilmişti. İsviçre Medeni Kanunu örnek alınarak hazırlanan Türk Medeni Kanunu TBMM’de kabul edilerek 17 Şubat 1926 tarihinde yürürlüğe kondu. O tarihten sonra da Türk aile yapısında olumlu değişikliler meydana geldi.
Ne yazık ki, din kisvesi altında Cumhuriyet ve Atatürk karşıtı düşünce ve eylemler içinde bulunan, çağdaşlıktan uzak kesimlerin görmezden gelmesine rağmen, toplum hayatında önemli değişiklikler yaratan Medeni Kanun ile ailede kadın erkek eşitliği sağlanmış, yapılacak evliliklerde resmi nikah yapma zorunluluğu getirilmiş, tek eşle evlilik yapılması şartı konmuş, kadınlara toplum yaşamı içerisinde istedikleri mesleğe girebilme hakkı tanınmıştır. Bununla birlikte mahkemelerde tanıklık yapma ve miras ile boşanma konularında kadın ve erkek eşit hale getirilmiştir. Medeni Kanun, daha açık bir dille ifade etmek gerekirse, kadına hak ettiği değeri veren bir yasalar bütününü insanımızla tanıştırmıştır. Kadın, sadece bir kadın olduğu için değil, bir insan olduğu için hak ettiği değeri kazanmıştır.
2000’li yılların Türkiyesi’nde hala Atatürk düşmanlığını ve Cumhuriyet karşıtlığını marifet sayan, büyük Türk Milleti’ni geriye götürmek için ellerinden geleni artlarına koymayan kara düşünce sahiplerinin, 17 Şubat’ın önemini herkesten daha iyi kavramaları gerektiğine inanıyorum. Bu düşüncelerle, Türk Milleti’ni bugün bulunduğumuz uygar seviyeye getirmek uğruna ömürlerini vakfeden başta Büyük Lider Atatürk olmak üzere Cumhuriyet sevdasına gönül vermiş devlet büyüklerimizi sevgi, saygı ve şükran duygularımla yad ediyorum.”