Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Alaplı ilçe Başkanı Nuri Tekin, erkeklerin fiziksel olarak daha güçlü olmalarının, eşitlik olarak kadınlardan daha üstün olmalarını gerektirmediğini söyledi.

“8 Mart Dünya Kadınlar Günü" dolayısıyla mesaj yayımlayan CHP Alaplı ilçe Başkanı Nuri Tekin, erkeklerin fiziksel olarak daha güçlü olmalarının, eşitlik olarak kadınlardan daha üstün olmalarını gerektirmediğini söyledi.

8 Mart kadınlar üzerindeki her türlü baskı ve sömürgeye son vererek kadınların toplumsal ve siyasal yaşama etkili bir şekilde katılmamasını yolunu açacak demokrasi mücadelesi olduğunu belirten Tekin,” 8 Mart 1857’de ABD’nin New York kentinde dokuma işçisi kadınların daha iyi yaşama koşulları istemeleriyle başlattıkları grev polislerin müdahalesi sonucu çıkan yangında 129 kadının ölümü ile sonuçlanmıştır.  Bu olay dünyada büyük yankılar uyandırmıştır. 8 Mart daha sonra Dünya kadınlar Günü olarak kutlanmaya başlanmıştır. Türkiye’de ilk kez 1921 yılında kutlanmaya başlanan Emekçi Kadınların Günü 1975 yılından sonra daha etkin hale getirildi. 8 Mart tüm dünyada kadınların eşitlik, özgürlük ve daha huzurlu yaşama istekleri getirdikleri çok özel bir gündür. Erkeklerin fiziksel olarak daha güçlü olmaları, eşitlik olarak kadınlardan daha üstün olmalarını gerektirmiyor. Çünkü kadınlarda olsa, erkekte olsa insan öncesi insandır. Kadınlar toplumda hep ikinci sınıf insan muamelesi görmüş, en ağır isteklerle çalıştırılmıştır. Şiddete maruz kalmışlardır. Töre,  gelenek diye sebepsizce öldürülmüş, eşya gibi satılmıştır. Eğitim haklarından, toplumun birçok hizmetlerinden mahrum bırakılmıştır. Oysaki kadın hem işine gider, hem evi hem çocuğu ile ilgilenir. Hepimizin bildiği gibi Kurtuluş Savaşı’nda da kadınların rolü büyüktür. Kadınların haklarını engellemek o toplumu bitirmek demektir. Toplumda sağlıklı bireyler eğitimli kadınlar tarafından yetiştirilir. Atatürk bunları gördüğü için kız çocuklarını eğitimine büyük önem vermiştir. Kadınlara her alanda büyük özgürlükler getirmiştir.   1924 yılında meclise 17 kadın sokarak bunu göstermiştir. Günümüzde kadına şiddet giderek artmaktadır. Töre, gelenek görenek diye kadınlar ezilmekte, hor görülmektedir. Kadının hangi partiye oy vereceğini bile kocası, babası yada erkek kardeşi tarafından belirlenmektedir. Kadınlar başlarının yaşamları için kendi yaşamlarından vazgeçmişlerdir. Töreler, dinsel baskılar kadını biçimlendirmiştir. Onların itaat eden varlıklar haline getirmiştir. 8 Mart kadınlar üzerindeki her türlü baskı ve sömürgeye son vererek kadınların toplumsal ve siyasal yaşama etkili bir şekilde katılmamasını yolunu açacak demokrasi mücadelesidir. Ne erkeğin nede kadının yüzyıllardır süren alışkanlık ve geleneklerle bu adaletsiz davranış çabasını sürdürmesine boğun eğmemesi gerekir. Kadınlar olarak mücadelemize sahip çıkmalı haklarımızı her zaman savunmalıyız.  8 Mart Dünya Kadınlar Günü tüm kadınlarımıza kutlu olsun,  gününüz bir gün değil her gün olsun” dedi