Op.Dr. Evrim Balbaloğlu  yaptığı açıklamalarda şu uyarılarda bulundu;  “Allerji vücuda giren ya da temas eden bir maddeye karşı vücudun reaksiyon göstermesidir. Polen alerjisi ise tıpta alerjik rinit olarak veya halk dilinde saman nezlesi olarak adlandırılır.  Bahar aylarının başlaması ile özellikle polenler ile temas alerjik reaksiyonlara neden olmaktadır. Polen, genetik bilgilerini taşıyan erkek üreme tanecikleridir. Halk dilinde çiçek tozları olarak bilinir. Polen boyutları, havadaki polen miktarı ve polenlerin havada kalma süreleri alerjen yapılarını belirtir. Allerji gelişimi açısından önemli olanlar, rüzgarla taşınabilecek kadar küçük, yani ortalama 20-60 mikron boyutlarındaki polenlerdir. Atmosferde en çok polen bulunan aylar nisan ve hazirandır. Ağaç polenleri, çayır polenleri ve yabani ot polenleri olmak üzere genel olarak üçe ayrılır. İlkbaharın erken döneminde ağaç polenleri,  Yaz başında kadar geçen sürede çayır polenleri, Yaz ortasından sonbahara kadar ise yabani ot polenleri genelde allerjik şikayetlere neden olmaktadır.”dedi.

GÜNÜN ERKEN SAATLERİNDE  YAYILIRLAR

Balbaloğlu, “Polenler genellikle günün erken saatlerinde atmosfere yayılırlar. İlerleyen saatlerde havadaki polenler yavaş yavaş azalır. Bu nedenle, polen allerjisi olan hastaların şikayetleri sabah saatlerinde daha belirgindir. Yağmur, polenlerin hem sayısı, hem antijenik gücünü artırır. Sis ise havadaki polenlerin yayılmasını önler.

Allerjik bünyesi olan kişilerin bağışıklık sistemi polenleri “zararlı” bir madde olarak algılar, ve korunmak için birtakım anti-maddeler (immunglobulin E)  yapar. Bu IgE'ler, allerjik reaksiyonlardan sorumlu bir hücre olan Mast hücresinin üzerine yerleşir. Böylece o polen bağışıklık sisteminin "kayıtlarına" alınmış olur. Bu döneme alerjik duyarlılaşma dönemi denir. Solunum yolu ile atmosferden alınmış olan polenler ile tekrar karşılaşınca başta histamin olmak üzere allerjik hastalık belirtilerine neden olan birçok madde salgılarlar.”dedi.

BELİRTİLER

Burunda akma ve kaşınma, tıkanma, hapşırma, gözlerde sulanma, kaşıntı ve şişmeler,  yorgunluk ve halsizlik hissi, konsantre ve öğrenme kabiliyetinde azalma meydana gelir. Polen alerjisi, birçok kişinin iş ve okul hayatını negatif yönde etkiler.

Alerjik Rinit tedavisinde 3 ana kategori vardır.

1 -Alerjenden korunma

2- İlaç Tedavisi

3 -İmmünoterapi (Aşı Tedavisi)

Allerjenden korunma

Allerjik rinitin temel tedavi yöntemidir. Hasta hangi ortam ve durumlarda şikayetlerinin başladığını veya arttığını hissederse ona göre önlemini hasta kendi almalıdır.

Tozlu ve dumanlı ortmalarda bulunmamak, zorunlu ise maske takmak,  Polenlerin yoğun olduğu mevsimlerde mümkün olduğunca içeride olmak ve kapı pencerelerin kapalı tutulması  Ev içinde mümkün olduğunca halı, kilim battaniye yerine deri, vinlex ve plastik eşyalar kullanılmalı, Evde bitki ev hayvan bulundurulmamalı, Tüylü oyuncaklardan uzak durulmalı, Polen filtreli klimalar kullanılabilir., İlaç Tedavisi

a)Antihistaminik  ilaçlar,

En sık kullanılan ilaçlardır, Doktor tarafından hastalığın şiddeti ve hastanın durumu değerlendirilerek verilmelidir. Doktorun önerdiği sürede düzenli kullanıldığında yararlıdırlar.

b)Burundan sıkılan  kortizonlu  spreyler,

Burundan sıkılan kortizonlu spreyler allerjik rinit tedavisinde çok etkili ilaçlardır. Burundaki kaşıntı, akıntı, hapşırık ve tıkanıklığı giderirler.

c)Lökotrien  reseptör  antagonistleri,

Özellikle astım ile birlikte olan allerjik rinit hastalarında yararlıdır. Tedavi sonlandırıldıktan sonra ilaçların etkisi devam etmez. Bu nedenle hastalığı sürekli olanlarda tedavinin devamlılığı gerekir.

d) Anti IgE (Omalizumab)

Allerjik reaksiyonu baskılamaya yönelik IgE antikorunu bloke edecek antikorlar geliştirilmiştir.

e) Çalışma aşamasında olan DNA aşıları allerjik hastalıkların tedavisinde umut verici görünmektedir.

İmmünoterapi (aşı tedavisi)

Hastanın alerjik olduğu madde düşük dozdan başlanarak  artacak şekilde hastanın vücuduna verilmesidir. Bu şekilde vücut bu maddeyi tanıyarak alerjik reaksiyon göstermemesi sağlanır. Aşı tedavisi hastalığın nedenine yönelik tedavidir. Tedavi süresi 3 ila 5 yıl arasında değişmektedir.

Cerrahi tedavi

Alerjiye bağlı  burun eti büyümeleri ve sinüzitin kronikleşmesi veya  ilaç tedavilerinin başarısını olumsuz etkileyen nedenlerin ortadan kaldırılması için ameliyat gerekebilir.

Allerjik rinit hayatı tehdit eden bir hastalık değildir, ancak erişkinlerde işgünü, çocuklarda okul günü kaybı ve tedavisi için gereken paranın oldukça yüksek olması nedeni ile de ekonomik açıdan önemlidir.  Hasta, aile ve hekim arasındaki etki ve işbirliğinin hastalığın tanı ve tedavisindeki başarıyı getirdiği unutulmamalıdır.”dedi.