Zonguldak Merkez

BAYRAMLARDAN SIKILDIM.

BAYRAMLARDAN SIKILDIM.

23 Nisan Ulusal, Egemenlik Bayramını coşku ve heyecan içinde çoluk çocuğumuzla beraber,  neşe içinde kutladık. 23 Nisan Dünyadaki tek çocuk bayramı olması ayrı bir önem taşımaktadır. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, 23 Nisan’ı çocuklara, 19 Mayıs’ı gençlere armağan etmiştir. Çocukla ve gençler çocukluklarının ve gençliklerinin tadını çıkartsınlar diyerek Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu ve ilk Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk tarafından onlara armağan edilmiştir. Bayramlar hiçbir yenilik ve düzenlemeden geçirilmeden 1940- 1950’li yılların kutlama düzeniyle tertip edildiğinden özellikle çocuk ve gençlik bayramları çok sıkıcı olmaya başladı. Özellikle bürokrat kesimin mikrofonu eline alıp dakikalarca her bayram aynı kelimeleri anlatmak istemesi, şiirlerin okunması, ödül törenleri öncelikle sabah saatlerinde okullarında toplanıp bayram yerine çocuk bayramı yapmaya gelen çocuklarımızı bunalttı, sonra bayramı izlemeye gelen velileri ve vatandaşları bunalttı. Protokoldeki bir bürokratın “Gözlerim devamlı çocukların ve ambulansın üstündeydi. Biri bayılacak fenalaşacak diye çok korktum. Program o kadar uzadı ki ben bile sıkıldım. Bayramdan aklımda sadece Atatürk İlköğretim Okulu öğrencilerin sergilediği folklor gösterisi ile top sektirme yarışması kaldı” demesi dikkate alınması gereken bir uyarıdır. Bayramda ödül töreni düzenlendi. Başarılı çocuklarımıza ödül verilmeli. Buna karşı olan yok.

Şimdi yetkililere şunları sormak gerekir.

Bayram yerine eğlenmeye kısaca bayram yaşamaya gelen ve sıcakta bunalan çocukların ve velilerin 45 dakikası ödül vereceğiz diyerek çalınması ne kadar doğrudur? Bu ödül törenleri okullarda Alaplı Protokolü nünde bulunduğu müsait bir zamanda verilse daha uygun olmaz mıydı? İlçe Milli Eğitim Müdürü günün anlam ve önemini anlatan konuşmasını 6 sayfada yapma diye bir zorunluluğumu bulunuyordu. Bunu kısa ve öz olarak hem çocuklara ve izlemeye gelen vatandaşlara anlatsa daha iyi olmaz mıydı ? Bayramların en can alıcı noktası olan geçit törenini acaba kaç vatandaş izledi. Bunları dikkat eden devletin temsilcileri bu eksikliği fark edebildiler mi? Bayramı izlemeye gelen belki 3 bin’e yakın vatandaş topluluğu vardı. Bir ara fark etti mi bayram yeri boşalmış, sadece protokol tribünün de ön sıralarda yetkililer ve bayrama gelen öğrenci çocuklar kalmış meydan da. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu ve ilk cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk bu manzarayı görseydi yemin ederim oradaki her kesimi topa tutardı” Bayramları ben çocuklara ve gençlerimize armağan ettim. Size değil ağalar beyler” diyerek gök gürültüsü gibi gürlerdi. Bu ve bundan önceki bayramlar bu şekilde geçti gitti. Şimdi önümüzde 19 Mayıs Gençlik ve spor Bayramı var. Yüzlerce gencimiz ve izlemeye gelecek velilerimizle beraber vatandaşlarımız yine aynı görüntüleri görecekler. Önce geçen seneden ya da daha önceki seneden kalma sayfalar dolusu konuşma metni hazırlanacak. Ve nerdeyse hiç nefes almadan bir yetkili bunu okuyacak. Sonra şiirler başlayacak. Ardından ödül törenleri. Sonra…… Yine veliler ve vatandaşlar bayram yerini yavaş, yavaş terk edecek.

Bu bayramlar daha neşeli ve eğlenceli bir hale dönüştürülemez mi acaba. Önümüzde gençlik ve spor bayramı var. Gençler neden hoşlanırlar, neleri yapmak isterler? O gün annelerine babalarına neleri göstermek isterler hiç gençlere sorulur mu? Atatürk bu ülkeyi gençlere emanet etmedi. Onların fikirlerinin ve düşüncelerinin hiç mi önemi yoktur. Geçtiğimiz günlerde Alaplı Çok Programlı Lisesinin Turizm Haftası sebebiyle düzenlemiş olduğu bir program vardı. İnanın o kadar güzel gösteriyi ben Alaplı’da izlemedim. Keşke aynı gösteriyi 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramında da sunabilseler. Tebrik ediyorum okulun müdürünü tüm öğretmenleri ve başarı gençlerimizi. Özellikle çocuk ve gençlik bayramları da böyle olsa acaba yanlış mı yapmış oluruz? Alaplı’da zor ama inşallah bir gün bizde şu çetin ceviz kabuğumuzu kırarız. Saygılar..



Yazı için 0 puan verdiniz
Doğan Bostancı

Doğan Bostancı

Toplam Yazısı : 95

Gazeteci

Tüm Yazıları


Reklam

1 Yorum

  • Sevgili Doğan abi Ne zaman ki dediğin bilince bu toplum ulaşır işte o zaman ulu önder Atatürk ün gösterdiği muasır medeniyet seviyesine yaklaşmış oluruz.Bu bürokrasi ne zaman ki bu bayramların olmazsa olmazı biziz halk seyircidir ne verirsem yer,aynı programı tekrar tekrar yaparım pişirip pişirip önüne koyarım demekten çıkar işte o zaman gerçek bayramları tadında yaşarız.Şimdi soruyorum bu Alaplı dan bu Ereğli den 23 nisanlarda 19 mayıslarda neden başarılı futbolcular,yüzücüler,boksörler,sporcular,okullarda arge projesi hazırlayan gençlerimiz bir elin parmakları kadar çıkmıyor,neden çocuklarımıza gençlerimize sadece Erdemirin ücretli yüzme havuzundan başka bir havuzu 30 yıldır sunamadık.Neden çocuklarımıza yeterli spor alanları sunup başarılı milli atletler güreşçiler yüzücüler vb. çıkartamadık.Acaba bu bayramlardaki bürokrasi havası gençlerimizin önünü açıyor da Alaplı ve Ereğli de kaabiliyetli gençlerimizin soyu mu tükendi. Yeni bayramlarımızda ufku açık gençlerimizi milli spocular olarak görmek ve onları hem sağlıklı hemde vatan sevgisiyle büyüyen nesiller olarak coşkulu bir şekilde görmek dileklerimle sağlıcakla kal.