ERDEMİRİN GELECEĞİNİ TEHLİKEYE ATAMAYIZ
ERDEMİR Bağlık Gazinosu tesislerinde yaklaşık 60’e yakın gazetecinin katıldığı kahvaltılı tanışma toplantısında Erdemir Genel Müdürü Sedat Orhan, Erdemir’in bundan sonraki sürecine ilişkin detaylı açıklamalarda bulundu. Şirketi daha iyi noktalara taşımak için görevde olduklarını belirterek sözlerine başlayan Orhan, Erdemir’in iyi ve örnek bir şirket olduğunu söyledi. Zamanında Amerikalıların çalışma prensipleri ile kurulan Erdemir’in devletin çalışma prensiplerine uygun olarak geliştiğini Oyak’a deviri ile de kurumsal kimliğe kavuştuğunu hatırlatan Orhan, “Erdemir birçok kültür ile pekişmiş bir kurumdur” dedi.
“KALİTESİ TEKTİR, ÖRNEKTİR”
Orhan görevinin ERDEMİR’de uyumu en seviyede tutmak olduğunu söyleyerek şöyle devam etti, “Zaman zaman özelleştirme oldu, devir oldu, şu kurum bu kurum aldı bunların hepsinin uyumunun sonuçta bir noktada olacağına inanıyorum. Benim burada görevim bu uyumu en üst düzeyde sağlamak, çevre ile uyum sağlamak, tabi ki çevre konusunda olsun mühendislik alanında olsun müşteriye verilen hizmet satılan ürünlerin kalitesi tektir, örnektir. Ben buraya gelmeden önce de bunu biliyordum. İçerideki verimliliğimiz o savaşımız en üst düzeyde sürecek. Hiçbir zaman geri bırakılacak bir çalışma değil. Erdemir’in içerisindeki çalışmalar gerçekten Türkiye’nin üzerinde çok güzel mühendislikler içeren kaliteli kontrol açısından olsun değişik sanayi sınıflarını destek olabilecek ürünler üreten bir kuruluş.
BÖLGE ERDEMİR MİLLİYETÇİSİ
Bölge insanının ERDEMİR milliyetçisi olduğunu savunan Orhan, “Ereğli’nin insanı hatta Zonguldak’ın insanı bu şirkete çok sahip, milliyetçi bir düşünce ile buraya en ufak bir zarar gelsin istemeyen bir kitledir. Tabi ki insan kendi ailesinde sevdiklerini eleştiriyor daha iyi olsun diye bazı katkılarda bulunmak istiyor bu da Ereğli’yi büyük bir aile düşünebilirsiniz, bu insanların arzuları istekleri bu yöndedir. Herkes kendi inandığına göre bir şey yapar söyler biz bunları dinleyeceğiz, doğruları bulacağız. Yasalara uygunluk mutlaka teknolojiyi takip etmek mutlaka bu şirketi daha ileriye götürmek amacındayız, bunu yaparken de bir takım çalışması yaparak yapmalıyız. Bu takımın bireyleri sadece ERDEMİR içerisinde kadrolu çalışanlar değil aynı zamanda çevresindeki insanlar. Belki ilgili denetleyen, devlet kademelerindeki dairelerdeki insanlar zinciri genişletebilirsiniz buradaki faydadan herkes payını alır.
KURUM 150 BİN KİŞİYİ ETKİLİYOR
Oluşan takımdaki bireylerin sadece ERDEMİR bünyesinden olmadığını anlatan Orhan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Unutmayalım ki, bu takımın bireyleri sadece ERDEMİR içerisinde kadrolu çalışanlar değil, aynı zamanda çevresindeki insanlardır. 6 bin 500’ün üzerinde çalışan var ciddi bir rakamdır. Başbakanlığın ilgili kurumlarının katsayıları var onlarla çarptığınız zaman bugün 100-150 bin kişiye direk en direk olarak da yan etkilerini de düşünürsek birkaç yüz bini bulabilir bu fayda. Ülke ekonomisi açısından düşünürsek zaten tartışılmaz bir katkısı var. Onun için ERDEMİR’e herkesin sahip çıktığını buradan faydalandığını biliyoruz. Bizim üzerimizdeki sorumluluktur, bu sorumluluğu en iyi şekilde taşımaya çalışıyoruz.
“ZAMANI GELİNCE KOLTUĞU DEVİR EDECEĞİZ”
Zamanı geldiğinde gençlere koltuklarını teslim edeceklerini, gençlere de çok önem verdiklerini belirten Orhan konuşmasını şöyle sürdürdü, “ Gençler önemlidir bizler zaman gelecek bu görevlerimizi tamamlayarak alttan bizim yerimizi alacak olanlara teslim etmeliyiz, Onların gençliklerine çok önem veriyoruz. İyi üniversitelerde tahsil yapmış iyi beyinler var. Bizim yerlerimize üst kademelere gelmesi için onları hazırlayacağız. Türkiye Cumhuriyeti var olduğu sürece Erdemir var olacaktır, bu kuşkusuz. Türkiye Cumhuriyeti sonsuza kadar var olacaktır kuşkusuz Erdemir’de var olacaktır. Bizlere düşen görev bu bayrağı ileri götürmek bizden sonrakilere teslim etmektir”
“ERDEMİR’İN GELECEĞİNİ TEHLİKEYE ATAMAYIZ!”
ERDEMİR’in ayakta kalmak zorunda olduğuna savunan Orhan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Çok az bir kesim fayda görsün diye bazı güçleri birleştirmekten imtina edersek, yarın Erdemir’in geleceğini tehlikeye atarız, tehlikeye attığımız zaman bu çalışanlarımızı riske sokarız.
Dünyada bir ekonomik kriz var bu krizin onlarla yıl önce başlamış dalga dalga uzak doğu sonra Rusya, şimdi Avrupa bu dalga hep devam ediyor, bir sürü batıklar oldu karşılıksız paralar oldu ekonomiler yıkıldı arkasından ülkemize de sirayet etti pazarlarımızda sıkıntı olunca otomatik olarak bizleri de etkiledi çok şükür yine bizim ülkemiz bir çok ülkelere baktığımızda demek ki iç dinamiklerimiz insanımızın yaratıcılığı ekonomiye katkısı çok üst düzeyde olabiliyor. Bizim insanımız aslında çalışkan bir insan iyi yönlendirildiği zaman çok iyi sonuçlar alabiliyoruz. Ülkemiz büyük krizler de yaşamıyor bugün Avrupa’ya gittiğiniz zaman şirketler kapanıyor, biz kendimize dönecek olursak Erdemir bu sıkıntıların içerisinde ayakta kalmak zorunda. Yeniliklere açık olmak lazım, çağdaş, uluslar arası, dünya devlerinin uyguladığı sistemler var onlara doğru yaklaşmak zorundayız, bu kurumda da buna bağlı olarak değişiklikler oldu bu değişiklikleri içimize sindirmeliyiz. Aksaklıklar varsa bu dönem içerisinde daha sağlıklı bir zemine oturtmak tabi ki adaletli bir şekilde de çevremize bunu yaymak, çalışanlarımıza başta çok teşekkür ediyorum. Gerçekten çok özverili bir gayret içerisindeler. Dolayısıyla bu şirketin bugüne kadar geçmişten bugüne kadar getiren herkese teşekkür ediyorum. Bizler sadece yöneticiyiz asıl buranın sahibi Ereğli’dir, çalışanlardır. Tabi ki yönetici olarak bizler burada yetkili ve yasalar karşısında sorumlu bu görevlerini yerine getirecek insanlarız. Biz görev adamıyız, işimizi yapar gideriz. Asıl fabrika burada duruyor, çalışanlar burada, hammadde buraya geliyor, burada işleniyor. Erdemir’e bağlı Ermaden var orada da güzel çalışmalar var, yatırımlar var. Erdemir Romanya’ya da bir ayağı var orada da bir mücadele var. Bu şirket ona yeterli kalitedeki malzemeyi üretip gönderiyor ki orada rekabet etsin. Yani bizim sınırlarımız dışarıya doğru da taşmış vaziyette, inşallah yeni yatırımlar akıllı yatırımlar, ekonomik gelir getirici yatırımlar yaparak bu şirketi daha ileriye götüreceğiz”
ERDEMİR, EREĞLİ’YE DÖNÜYOR
Ereğli ile alışveriş yapabiliriz diyen Orhan, “Sanayi kuruluşları öncelikle tabi ki kendi bölgesine fayda getirmek durumunda, o insanlar orada kendi topraklarında kendi yaşadığı bölgede o kuruluştan faydalanmak ister bu çok doğal ve doğrudur, olması gerekendir. Bizim bu konuda aksaklıklarımız varsa arkadaşlarımız çalışma yapıyorlar hangi alanlarda Ereğli ile alışveriş yapabiliriz diye envanteri çıkarılıyor dolayısı ile bu bölgeden öncelikle sağlanması gereken ne varsa, hizmette olabilir, mal da olabilir, istenilen vasıfta hizmet ve mal olması şart yoksa geri gideriz. Bu sağlandığı sürece önceliğimiz Ereğli ardından Zonguldak ve çevresidir”
ERDEMİR’İN YATIRIM PLANLARI
ERDEMİR’in her zaman yatırıma açık olduğunu, istihdama yönelik yatırımları da yapabileceğini belirten Orhan, “Yeni bir fabrika kurulması, başka bir alanda bir tesis kurulması şeklinde büyük bir yatırım ismi vermem doğru değil, bunların fizibilitesi yapılıyor, gerek çevre ile ilgili yatırımlar gerek kaliteye yönelik yatırımlar gerekte içeride müşterinin taleplerine yönelik özellikle kalite açısından otomotiv sektörü diyebiliriz yatırımlar devam edecek. Kok ile ilgili yine dışarıdan satın aldığımız özellikle kok ve slap var. Dışarıdan ithal ediyoruz slabı. İsdemir bir Erdemir şirketidir, Ereğli şemsiyesi altındadır, herşeyi ile bize ait bir yatırımdır. İskenderun, Erdemir’in bir parçasıdır. İskenderun’u bizden ayrı düşünemeyiz. İsdemir’de de güzel yatırımlar yapıldı, bize sıcak rulo gelebiliyor artı slap gelebiliyor bu aralar gelmiyor nedeni de satabiliyoruz onu, sonuçta Ereğli’nin Erdemir’in karıdır. Biz İskenderun’un tüm hisselerine sahip olan bir kurumuz. Yatırım olarak aslında İsdemir’in yatırımlarının yanında yapılmamış gibi olsa da geçiş döneminde de ciddi yatırımlar var.
ÇEVREYE 400 MİLYON DOLAR HARCANDI
ERDEMİR’in çevreye çok önem verdiğini, çevre için 400 Milyon Dolar harcandığını söyleyen Orhan, “Başından beri 400 milyon dolar burada çevre ile ilgili yatırımlar yapılmış onlara baktım, üretime katkısı olmayan sadece çevreyi temiz tutsun, oradan alınan gazlar kullanılsın diye yapılan yatırımlar var. İrili ufaklı tesis içerisinde yatırımlarımız olacaktır. Bunlar istihdam yaratır mı şöyle söyleyeyim modernleşme olduğu zaman eleman ihtiyaçları düşüyor. Eğri oturup doğru konuşalım eleman ihtiyaçları düşüyor, biraz daha kaba kuvvetli kontrollü bir çalışmaya dönüyorsun bunlar çevreyi ciddi olarak etkileyecek şeyler değil. Mutlaka bir gençleştirme artı ek ilave açılan ünitelerde insanlar lazım, onlara alacağız tabiki.
ERDEMİR’İN LİMANI
ERDEMİR Limanını Erdemir’in çalışmalarını riske etmeden üçüncü şahıslara da kullandırdıklarını ifade eden Orhan, “Erdemir limanı ile ilgili bizim kurumumuzun şirketimizin yapabileceği ne varsa destek olarak yapmaya hazırız. Öncelikle Erdemir limanı, Erdemir şirketi için kurulmuş, Erdemir’e aittir. Bizim çalışmalarımızı riske etmememiz lazım, biz de faaliyet gösteriyoruz bu da Ereğli’ye yansıyan bir şeydir. Erdemir’in faaliyetlerinin azalması sevkiyatın azalmasını istemezsiniz. Narenciye ile ilgili bir kargo gemisi ile gidip gelimi yapılıyor. Bir süre gitsin ilgili kurumlarda tetkik etsin imkanlar dahilinde biz elimizden geleni yapmaya hazırız, bölgeye katkısı olacak her şeye varız.
KURUM VE KURULUŞLAR İLE ERDEMİR’İN İLİŞKİLERİ
Kurum, kuruluş ve makamlara gereken saygıyı göstereceklerini belirten Orhan konuşmasını şöyle tamamladı, “Burada geçmişte genel müdür yoktu, Yönetim Kurulu Başkanımız buraya vekaleten bakıyordu. Buraya zaman zaman arada bir gidip geldiği için ister istemez yanlış bilgilendirmeler çevreden etkilerden söz edilmiş olabilir diyorum. Dolayısı ile bazı kurumlar arası iletişimsizliği yakın durmazsanız iletişimsiz olursunuz. Ben burada yaşayacağım burada oturacağım, aramızda bir iletişimsizlik olmasının hiç ihtimali yok. Belediye olsun milli emlak olsun, valilik olsun aklınız neresi gelirse onlarla bizim sorunumuz olabilir mi devleti temsil ediyorlar, seçilmiş gelmiş insanlar var. Yasalar çerçevesinde görevlerini yapıyor, kanunlar çerçevesinde istekleri olabilir biz de o yasaya uyacağız, başka çaremiz yok. Daha önceden kamu kuruluşu iken bazı şeyleri izin almadan sorumluluklarını yerine getirmeden yapabiliyordu o zamanki yönetimler, devlet kendi şirketine ceza kesecek hali yok zaten o yüzden özelleştirme yapıldı. Özelleştirmenin mantığında özel sektör verimli bir şekilde çalışsın vecibelerini yerine getirsin, vergisin alsın, insanlara istihdam sağlasın özelleştirme böyle birşeydir, kötü bir şey değildir iyi çalıştırırsan iyi birşeydir. Biz gereken ilgili makamlara saygımızı gösterdik. Oradaki insanlar da görevlerini yaparken elinden geldiği kadar yapılsın isteniyor, bize karşı sevgi var kurumlardan, destek de var. Biz üzerimize düşeni yaptığımız zaman hiçbir sorun olacağını sanmıyorum. Bugün Türkiye’nin pek çok alanında çalışan mühendisten müdürden daha iyi maaş alan bir kurumuz. Ortalamayı kastediyorum, Erdemir işçisinin durumu iyi öyle bir sıkıntılı durumda değil, işçi bizim işçimiz. Sendikalıdır tamam ama öncelikle şunu belirtmek isterim bu işçi maaşını bu şirketten alıyor. Genel Müdür olarak benim imzamla başlıyor Genel Müdür Yardımcımız Mali İşlerden Sorumlu maaşı hesaplara o yatırıyor, biz işçimizi mutlu görmek isteriz. Tabi ki sendika olması 4 bin 800 işçi ile tek tek karşılıklı olmanın zorluğu var. Sendika çatısı altında karşımıza geliyorlar biz öncelikle işçimizi düşünmek zorundayız, düşüneceğiz. Onların yaşadıkları ortamlar herşey nakit para da değil, iyileştirmeler daha iyi ortamlar, onların mutlu olabilmesi için daha iyi bir çalışma yapabilmesi için zihinleri, sağlıkları emniyete alınmış olması lazım. Biz işçimiz ile el sıkışırız sonuçta”