Alaplı’da Celil Uzun öncesi, Uzun süreci ve Uzun sonrası
Gazeteniz POSTA67’in sorularını cevaplayan AK Parti eski İl Başkanı Celi Uzun, çarpıcı açıklamalarda bulundu. Ak Partinin Zonguldak’taki yapılanmasını ve bugünlere geliş sürecini anlatan Uzun, “İl Başkanlığı yaptığım dönem içinde, Zonguldak’ta 26 Belediye Başkanlığını kazandık ve teslim ettik. Seçimlerden sonra bu rakam 16 belediyeye düştü. Mevcut İl teşkilatının ne kadar başarılı olup olmadığını kamuoyu karar versin” dedi
BAŞBAKANIMIZLA ACİL EYLEM PLANI HAZIRLADIK
Ak Partinin Zonguldak’ta yapılanmasını anlatan Ak Parti Zonguldak eski İl Başkanı Celil Uzun, “Ak parti kurulduğunda Milletvekilimiz Polat Türkmen’le birlikte Zonguldak’ta bize görev verilmişti. Eski bakanımız Abdullatif Şener O zaman teşkilat başkanımızdı. Bana İl teşkilatını kurma görevi verdiğinde Zonguldak’a yabancı olduğumdan görevi Polat Türkmen’e vermesini teklif etmiştim. Bundan sonra Polat Türkmen İl Başkanı oldu. Daha sonra Polat Bey milletvekilliğine aday olunca görev bize kaldı. Bundan sonra il başkanı oldum. Bundan sonra yapılan üç kongrede de başarılı çıkarak il başkanlığımı devam ettirdim. O zamanki milletvekillerimizle, Ak Partili Bakanlarıyla ve Başbakanımızla acil eylem planı hazırladık. Zonguldak’ı nasıl kalkındırırız diye bir plan hazırladık. İlk önce duble yol yapılması için çalışmalara başladık. Biraz geç olmakla beraber şu anda duble yol çalışmaları son hızla devam ediyor. Tabi bu işler takip meselesi. Yapılacak yatırımları takip etmezseniz yatırım kendi halinde devam eder takip ederseniz sizin kontrolünüzde devam eder. Daha sonra Alaplı ilçesinin eksikliklerini tespit ederek bunları tamamlama yoluna gittik. Alaplı tarihinin en önemli ve en büyük devlet yatırımlarına bu dönemde sahip oldu.”
ALAPLI ZONGULDAK’IN EN GERİ İLÇESİYDİ
Biz iktidara geldiğimizde Alaplı, Zonguldak’ta en geri ilçe sınıfındaydı. O zamanlar Gökçebey’in bile nüfusu bizden az olmasına rağmen bizden daha ileri düzeyde hizmetler yapılmıştı. Görevimiz süresince Alaplı’da Adliye binası, Hükümet Konağı, yeni köprü, Balıkçı barınağı ile birlikte KÖYDES çalışmalarıyla köylerimizin yollarını asfaltlama işini gerçekleştirdik. Doğal gaz, elektrik hatlarının yeraltına indirilmesi ve İMKB Teknik ve Endüstri Lisesi ile İMKB YİBO okullarının Alaplı’ya kazandırılması çalışmalarını başarı ile gerçekleştirdik. Sağlık ve spor alanında biz Alaplı’ya yatırım yaptık. Şunun altını çizerek söylüyorum ki kimse diyemez ki Ak Parti Hükümeti Alaplı’ya şu yatırımı eksik bırakmıştır. Çünkü o zaman birler ve milletvekillerimizle beraber hükümetimizle koordineli çalıştık ve gerçekleştirirdik. Ama sadece bu Alaplı için değil Zonguldak’taki tüm ilçelerimiz içinde geçerlidir”
TTK’YA 5 BİN İŞÇİ ALINDI
Biz sadece ilçelerimizin alt yapılarıyla ilgilenmedik. Bölgemizdeki işsizliği çözmek içinde çalışmalar yaptık. Bizim zamanımızda TTK’ ya 5 bin civarında işsiz alınmıştır. Bizim dönemimizde Ereğli’deki gemi tersaneler bölgesi kurulmuş ve ilk zamanlarda 7 bin civarında işsiz orada işe başlamıştır. Ereğli gemi tersaneler bölgesi zor durumda olabilir ama biz o zamanlarda çok kısa zamanda buraya tersaneler kurulması için tüm girişimlerimizi yaptık ve yatırımcıların önünü açtık. Kriz ortamında iş yerleri zor günler yaşıyor. , devlette tersanelere 10 ile 15 milyon Dolar kredi açtı. İnşallah devletin açtığı bu kredilerle tersaneciler biraz nefes alacaklardır. Sağlık alanında tüm ilçelerimizde hastane var. Ereğli’de ikinci hastane kurmak için çalışmalar devam ediyor. Zonguldak’ta havaalanı var. Duyuyoruz yurt dışından ve yurt içinden seferlerini yapıyor. O zamanlar giden valimiz Yavuz Erkmen bana “Celil Bey bu hava alanını atıl durumdan kurtaralım. Sen hükümetten biraz para bul birazda biz bulalım uçakların iniş ve kalkışına engel olan Dağı Tıraşlayalım” demişti o zaman. Hem valim hem de ben o zaman parayı bulduk O zamanlar bazı kesimler bunlar kafayı mı yedi dağ tıraşlanır mı diye dedikodu yapanlar oldu. Şimdi gördük ki bizimle dalga geçenler bizi yerden yere vuranlar Saltukova havaalanından uçağa binerek poz verdiler ve seyahat etmeye başladılar”
ZONGULDAK’TA DERENİN ÜSTÜ KAPANMA PROJESİ BİZİM
Zonguldak’ta derenin üstünü kapatma projesini biz yaptık. Şehircilik ve ulaşım anlamadın da şimdi Zonguldak çok rahatladı. Geçen günlerde Zonguldak Belediye Başkanı İsmail Eşref kanalizasyonla ilgili bir açıklama yaptı. Kanalizasyon arıtma tesisi yapılıyor dedi. Başkan Eşref’i gördüğümde dedim ki bunu zamanında devlet garantisi ile projesini biz çıkarttık neden bizden bahsetmiyorsun dediğimde bana “politika yapıyoruz” dedi. El insaf yani, böyle politikamı olur. DSP İktidarında projesi yapılmış ama devlet onun garantisini vermemiş. Sayın Osman Pepe zamanında biz bunun ödeneğini çıkarttık devlet garantisini çıkarttık. Ama ne hikmetse İsmail Eşref bizden bahsetmiyor. Ak Partili arkadaşlar alınacak ama kimse alınmasın. Zonguldak’ta Ak Parti gündemde değil. Gündemi biz oluşturamıyoruz. Oysa bizim zamanımızda gündemi biz oluştururduk. Zaten bütün sıkıntı oradan kaynaklanıyor”
KILIÇDAROĞLU ZONGULDAK’TA ŞOV YAPTI
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Zonguldak’a geldi. Geliş amacı neydi; maden şehitlerini ve ailelerini ziyarete geldi. Peki, Sayın Kılıçdaroğlu ne yaptı? Show yaptı Zonguldak’ta. Çıktı miting yaptı ve kendini alkışlattı. Sen cenazeye mi geliyorsun yoksa kendini mi alkışlatmaya geliyorsun. Bizim başbakanımız da geldi ama kimseyi alkışlatmadı. Orası cenaze evi, orda 30 tane maden şehidimiz var. Ayrıca 12 gün boyunca iki bakanımız orada yattı kalktı. Ama biz bunu kamuoyuna taşıyamıyoruz. Bu dönemin sıkıntısı bu, Geçmişte Kozlu grizu faciasında dönemim bakanı Mehmet Moğultay, bir gün geldi ve gitti kimse bir şey demedi. Bizim bakanlarımız gece gündüz demeden 12 gün boyunca orada uyumadan acılı ailelerin yanında beklediler. Allah rahmet eylesin onların acısı bizim acımız. Artık Zonguldak’ın görmesi lazım kim halkçı kim haklın yanında, işte yine söylüyorum şimdiki arkadaşlarımız bunları anlatıyorlar mı ya da ne kadar anlatabiliyorlar. Ben İl Başkanı olsaydım CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na orda o şovu yaptırmazdım”
HALKIMIZA HİZMET EKSİĞİMİZ YOK
Asla kimse bundan gocunmasın ve çok çalışsınlar, Ak Parti olarak Zonguldak’ta gündemde değiliz. Çünkü Ak Parti olarak dört dörtlük olmasa da halkımıza hizmet eksiğimiz yok. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu bir laf ortaya attı” Tayip Bey ekonomiyi bilmiyor” dedi. Borçlu olan belediyelere kredi verilmediğinden o zamanki belediyelerden sorumlu bakanımız Nihat Ergün ona da teşekkür ediyorum buradan onun sayesinde bir yasa çıkarttık sadece Zonguldak için ve bunu kimse bilmez. Sadece Zonguldak için mecliste yasa çıkarttık ve Zonguldak Belediyesindeki insanları emekli etmek için o 13 milyon TL Vakıflar Bankasından kredi aldık. O zaman aldığımızda kredi faizi %2,0 di. Geçen gün Sayın İsmail Eşref Ankara’da Sayın Köksal Toptan ile bir yerdeyken yanımıza geldi. Başkanım bize yardımcı olun krediler %0.9 indi, aldığımız krediyi yeniden yapılandıralım dedi. Gerçekten de bu faiz farkından dolayı belediyenin 5 milyon TL karı olacak. Tam o zamanda bende İsmail Eşref’e hani ekonomi iyi gitmiyordu, yakalandın Sayın Eşref dedim. Ekonomi nerden nereye gelmiş ki Zonguldak belediyesi 5 milyon TL kar edebiliyor. Aslında bunlar çok önemli şeyler bunlar halka anlatılması gerekiyor. Tabi bizim şu anki arkadaşlarımız bunu ne kadar gerçekleştiriyorlar bende görmek istiyorum”
İL BAŞKANI OLARAK KALSAYDIM DUBLE YOLLAR TAMAMLANIRDI
Benim en çok hayıflandığım tek bir olay var Zonguldak’ta. Oda Duble yol olayı. Biz il Teşkilatı olarak kalsaydık şimdiye kadar tüm Zonguldak’ta ki yolları duble yol olarak bitmişti. Devrek’ten başlayarak Alaplı çıkışına kadar tüm yolları kesin olarak söylüyorum bitirirdik. Zonguldak duble yol yapılması konumunda en geri kalmış ilimiz olmuştur. Ben Türkiye’yi çok gezdiğimden ve de geziyorum. Gördüğüm manzara itibariyle Zonguldak duble yollar bakımından çok geri kalmış. Geçen yıl Ardahan, Iğdır gibi bölgeler gitmiştim. O bölgeler duble yollarla donatılmış. Ama Zonguldak’ta duble yol yok. İşte o zaman insan üzülüyor. Oralara aktarılan paralar bize de aktarılması gerekiyor. Peki, sorun nerde diye soracak olursanız, tek olay Zonguldak’ın sorunlarını takip meselesi. Sen takip ettikten sonra kesinlikle sana öncelik veriyorlar. Bunun en bariz örneği Zonguldak’taki derenin üstünü kapatılması. Biz o zaman arkadaşlarımızla, Karayolları Genel Müdürlüğüne ve DSİ’ye üç defa gittik ve rahatsız ettik. En sonunda biz parayı gönderelim sizde yaptırın dediler, parayı gönderdiler. Şimdi bakıyorum yapılmakta olan duble yolların devamındaki, Zonguldak’ın dışındaki tünellerin daha projesi bile yapılmadı. Şu anda duble yol çalışmaları hızla devam ediyor ama bir noktadan sonra duracak. Neden mi tünel ihalesi yapılmamış. Proje ihalesi yapılmamış. İşte bunları takip edecek kişiler lazım. En çok üzüldüğüm ve hayıflandığım konu budur”
26 BELEDİYEYİ İL BAŞKANINA TESLİM ETTİM
Bir teşkilatın başarılı olup olmadığını son geçirdiği yerel ve genel seçimlerde öğrenebilirsiniz. Benim il başkanlığımdaki teşkilat, onlara 26 belediye teslim etmişti. Seçimlerden sonra bu rakam 16 düşürmüşseniz ve daha sonra Ak Partili iki belediyeyi tekrar elinde tutamazsan, şimdiki yönetimin başarılımı başarısız mı olup olmadığına kamuoyu karar versin. Gelik Belediye başkanı istifa etti neden etti yol istediğinden. En son Başbakan oraya gitti ve Gelik Belediye başkanı başbakanla 15 dakika görüştü. “Üç yıldır ben bu yolumu yaptıramıyorum. Cenazeler bile bu yoldan gitmiyor, ne olur bu yolumu yapın” dedi. Başbakan bir talimat verdi yol ihalesi yapıldı ve 10 günde yol yapılmaya başlandı. Sorun ne peki yine burada TAKİP MESELESİ İl başkanı bu konuyu bu aşamaya getirmeden bitirmeliydi. Ama olmadı. Oradaki belediye başkanı derdini anlatmış ama il yönetimi görmemiş duymamış. En sonunda Başbakana derdini kendi anlatmış. Nerde kaldı hiyerarşik düzen. Çünkü Zonguldak il teşkilatında o kurduğumuz düzende kalmamış.
Siyasette başarılı olmak istiyorsa; işinden artırdığı zamanı siyasete değil de, siyasetten artırdığı zamanı işine ayırandır. Ama görüyorum ki bizden sonra bu kuralın tam tersi olmuş”
TEŞKİLATI YIPRATTI
İl yönetiminin Zonguldak’a en iyi hizmeti verebilmek için uğraşması gerekir. Önüne hedef koyarak öndeki seçimlerde ve referandumda başarılı olabilmesi için bir plan ve program yapması gerekir. Bunu yaparken de insanları kaybetmekten çok kazanmaktan yana bir tavır sergilemesi gerekir. Şuna çok üzülüyorum, önce gençlik komisyonunun görevden almak için bir mücadeleler yapıldı. Teşkilat yıprattı. Bunun sonucunda sonucun da gençlik komisyonu ile il yönetimi arasında bir sıkıntı yaşattı. Bu konu ta genel merkeze kadar gitti. Müfettişler geldi gitti derken bu sıkıntı hala devam ediyor. İkincisi hanımlar komisyonuna aynı olaylar yaşatıldı, görevden alınmak istendi. Üçüncüsü Ereğli teşkilatı, Alaplı teşkilatı ve Gökçebey teşkilatı görevden alınmak istendi, bunlar hakkında raporlar verildi ama, alınmayınca işte o disiplin dediğimiz olay işte o zaman ortadan kalkıyor. İnsanların birbirine itimadı ve güveni kalmıyor. Eğer sen bunu başlatıyorsan sen bunu yapacaksın, görevden alacaksın. Alamıyorsan iki elini başına dayayacaksın ve düşüneceksin ben nerde hata yaptım diye”
ALAPLI’DA SIKINTI VAR
Hatayı kendinde arayacaksın. Gençlik kolları, kadın komisyonları çok önemli, Ereğli teşkilatının başındaki Erol Şahin Zonguldak’taki en çalışkan ilçe başkanı, Gökçebey ilçe başkanı da aynı. Ben müfettişlerle konuşurken açıkça şunu söyledim Gökçebey İlçe başkanı ve Alaplı ilçe başkanı beni kongrede desteklemedi diyerek nefis yapıp ta bunları görevden alın dememenin bir anlamı yok. Niye yok eğer sen kendi şahsi konumunu düşünürsen dersin. Aklı başında partini düşünüyorsan görevden alın dememen lazım. Alaplı’da sıkıntımız var. Parti ikiye bölünmüş durumda. Alaplı’da Faruk Çaturoğlu’nu görevden aldıkları zaman parti dörde beşe bölünmüş olacak. Peki, biz seçime gitmeyecek miyiz? Bunu yapacaksan seçimden sonra onlarında gönlünü alaraktan yaparsın gönlünü alırsın. Ereğli İlçe Başkanı Erol Şahin’i neden görevden alıyorsunuz? Cevap il Kongresinde Celil Uzun’u desteklediği için. Peki bu ilçe başkanı başarılımı? Başarılı. O zaman neden görevden almaya çalışıyorsunuz? Cevap Celil Uzun’u kongrede desteklediği için. Böyle bir mantık olur mu? Peki, tamam hakkında Erol başkan için yazılar yazdınız müfettişler çağırdınız, uğraştınız ama görevden alamadınız. Peki, şimdi ne olacak? Gençlik kolları başkanını işten attırdılar, ekmeğinden oldurdular, ya işin ya gençlik kolları başkanlığı dediler. ama görevden alamadınız. Hanım komisyonu başkanını çok uğraştınız ama görevden alamadınız. Sonuç demek ki genel merkez sizi dinlemiyor. O zaman insan bir oturup düşünmesi gerekmez mi. Partinizi o arkadaşlarınızı ve kendinizi neden rencide ediyoruz diye neden düşünmüyorsunuz. Bu işler böyle olmaz. Sokakta ağlayarak şurada burada birilerine dert yanarak, insanlara söverek, döverek, ekmeğinden ederek bu işler olmaz. Yaptığın zamanda yıpranıyorsun bütün olay bu”
MERKEZDE SEÇİMİ KAYBETTİK
Zonguldak merkezde de seçimi kaybettik. O mantıkla gidersek Zonguldak Belediyesini kaybettik. Mantık seçimde çalışma veya çalışmama ile orantılı. Mesela Ankara’nın Çankaya Belediyesi’ni almak için o kadar çalışıldık ki ama bir türlü alınamadı. Çalışıldı mı hem de ne çalışma. Orda seçimi kaybediyorsunuz ama çok çalışıyorsunuz. Çankaya’da seçimi kazanamadı diye oradaki teşkilatı görevden almak mı gerekir. Fakat Zonguldak’ta durum çok farklı, Kulağımıza geliyor, “Ak Parti Zonguldak’ta kendi adayını desteklemedi, aday için çalışmadılar” diyerek. Bizim meclis üyelerimiz olan partili arkadaşlarımız seçimlerde bizim adayımızı desteklemediler, DSP’nin adayını desteklediler. Ve bunu basın aracılığı ile kamuoyuna duyurdular. İşin en can alıcı noktası da o arkadaşlar hale bizim içimizdeler. Bunları araştırmak gerekir. Bunların önünü kesmeyip diğer konularda işler yapmaya çalışırsan o zaman disiplinsizlik böyle olur”
SEÇİMLERDE EREĞLİ VE ALAPLI’DA HATALAR YAPILDI
Alaplı ve Ereğli’de seçimlerde çok büyük hatalar yapıldı. Burada çekinmeden söylüyorum burada genel merkezimiz de hatalar yaptı. Ve en son noktaya gelindi. O zamanlar bir sürü raporlar sunduk genel merkeze. Önceki dönem Belediye Başkanımız Murat Sesli’yi çok severim. Murat Sesli’ye başkanım hatalar yapıyorsun yapma bunları, bazılarından uzak dur dedik. Genel merkeze Murat Sesli’yi aday gösterirseniz bu insan bizim arkadaşımız. Hem kendisine zarar hem de partimize zarar verirsiniz. Bu arkadaşımızın hakkında haklı veya haksız yakında tutuklama kararı çıkabilir. Bu arkadaşımızı aday yapmayın dedik. Ancak Genel Merkez bizi dinlemedi. O süreçte ben İl Başkanı değildim. Ama benim verdiğim raporların hepsi doğru çıktı. Ben genel merkezimizi hiçbir zaman kandırmadım. Milletvekilimiz Fazlı Erdoğan ben konuşunca alınıyor ama alınmasın. Fazlı Beyin yönlendirmesi neticesinde genel merkez Murat Sesli’yi aday gösterdi. Ne oldu sonuçta bir hafta sonra Murat sesli tutuklandı. Sonra tekrar aday arayışına girdiler. Sayın Yüksel Balcı aday gösterildi. Sorarım size kısa zaman içinde Yüksel Balcı teşkilatı ne kadar toparlayabilir. Ona rağmen yinede Zonguldak’ta en fazla oy alan yine Ereğli oldu. Birde bizim arkadaşlarımızın aleyhimize seçim progpoganda sı yapmasına rağmen. Seçime üç gün var bir arkadaşımız televizyona çıkıyor, Murat Sesli tutuklanmış içerde bizim adayımızı kötülüyor. Böyle seçim kazanılabilir mi. Size bariz bir örnek daha vereyim. Başbakan Zonguldak’a mitinge geliyor. Ereğli belediye başkanı olarak Murat Sesli anons ediliyor. Hataya bakın 15 bin kişinin önünde Ereğli Belediye Başkan adayımız Yüksel Balcı diyeceğine, Murat Sesli’nin adı anons ediliyor. Murat Sesli cezaevinde tutuklu. Bunu Başbakanımız kürsüde dururken yapıyorlar. Bunu Zonguldak İl teşkilat yapıyor. Bu gibi hayati hataları yaptığında sen seçim kazanabilirmisin? Sonra Halil Posbıyık’ın eline koz geçiyor. Seçime üç gün kala Halil Posbiyık” Bunlar daha adayını bile tanımıyorlar” diyerek bizimle dalga geçiyor. Maça 2–0 yenik başladık.
NEVZAT ÇİMENOĞLU, AK PARTİYE DAVET EDİLMELİ
Alaplı’da da aynı olaylar oldu. Burada da bir sürü raporlar verildi. Bazı arkadaşlar kendi geleceklerini düşündüğünden bazılarıyla pazarlıklar yaptı. Alaplı’da Ak Parti olarak halkla olan diyalogumuz iyi değildi. Bana kızıyorlar ama kızsınlar. Ben Faruk Çaturoğlu’na, yerel seçimde Nevzat Çimenoğlu’nu alsana partine ne bekliyorsun dedim. Ak partiden belediye başkan adayı olursa seçimi hiç zorlanmadan alırsın, ne bekliyorsun dedim. Ama niye almadılar niye teklif etmediler bunu anlamış değilim. Alaplı’da insanların kafasını karıştırdılar. İsmail Öztürk, Ahmet Tosun, Ali Eren ve Mehmet Yaman adaylıkları vatandaşların kafasını karıştırdı. Küçük yerde bu kadar çok aday ortaya çıkarsa insan nereye kime oy vereceğini şaşırır. Son güne kadar adayımızı ortaya çıkartamadık. Bir gün İsmail Öztürk denildi. Bir gün Ahmet Tosun denildi. Yarınsı günü biri aday öbür gün diğeri aday olarak söylendi. Geldi gitti derken, İsmail Öztürk’ü Ankara’ya çağırdılar anons edeceğiz diye. Kürsüye çıkardılar. Sonra dur sen adayımız sen değilsin dediler. Diğer ilçeleri açıkladılar Alaplı’yı açıklamadılar. Peki, bunlar ne oluyor. Bir teşkilat ancak bu şekilde kendi ayağına kurşun sıkabilir. Kendi kendine seçim kaybetmenin yeni versiyonu bu. Ben il başkanı olsaydım bunlar olmazdı iddaa ediyorum. Bunlara müsaade etmezdim. Ben olsaydım Alaplı’yı ve Zonguldak Belediye başkanlığını kaybetmezdim. Biz o dönemde masaya yumruğumuzu vurarak seçimi kazandık. Aynı seçmenler Alaplı’da ve Zonguldak’ta ama biz seçimi acemilerin yüzünden kaybettik. Ak Parti olarak Alaplı tarihinde görmemiş hizmetler yapmışız. En kuvvetli ilçelerden bir tanesi, çünkü muhafazakâr kesimin yoğunlukta olduğu bir ilçe. Alaplı’da Demokrat parti seçimi kazandı. Ama seçmen bize oy vermedi. Suç vatandaşta değil suç bizde. Bu kadar basit. Çalışmadık, yaptığımız hizmetleri anlatamadık, geçmişten bir sürü hatalarımız var. Zonguldak’ta da bir sürü hizmet yapmışız ve bir sürü projeyi ortaya koymuşuz ama seçimi kaybetmişiz. Neden diye sorarsanız; ÇALIŞMADIK
BEN ÇATUROĞLU İÇİN HER ŞEY YAPTIM
Faruk Çaturoğlu benim eski bir arkadaşım. Ben Çaturoğlu için her şeyi yaptım. Ama siyasette vefa diye bir şey kalmamış. Açık açık söylüyorum. Ben siyasette VEFASIZLIĞI Faruk Çaturoğlu’unda da gördüm. Ben onun ismini getirmek için ve belediye başkanı olması için gece gündüz çalıştım. İlçe başkanlığı dönemimizde bütün mesaimi onun belediye başkanı olması için harcadım. Ama Faruk Çaturoğlu bir defada olsa lafımızı dinlememiştir.Belediye Başkanı olduktan sonra bize yakıştırılmayacak laflar söylemiştir sağda solda bunlar hep kulağımıza geldi. Son İl Kongresinde kesinlikle bizi desteklememiştir. Ben açık yüreklilikle söylüyorum, kongrede beni destekleyen tek ilçe vardır oda Ereğli İlçe teşkilatı ve başkanı Erol Şahin. B enim Faruk Çaturoğlu için yaptıklarımın yarısını Çaturoğlu benim için yapamamıştır. Niye yapmamıştır veya neden yapamamıştır. Bunun cevaplarını ben biliyorum bende kalsın. Ben Faruk Çaturoğlu’nun görevden alınması engelledim Neden diye sorarsanız, partimiz Alaplı’da zor bir süreçten geçiyor. Müfettiş milletvekili bana “ Kime sorduysam Alaplı’da, Zonguldak’ta Ereğli’de ilk defa Çaturoğlu’nu görevden almayın diyen kişi sen oldun “ diyerek hayretlerini ifade etti. O müfettiş hala Ankara’da inanmayan sorar. Ben partim için Faruk Çaturoğlu’nun görevden alınmasına karşı oldum. Faruk Çaturoğlu Alaplı’da 8 yıl belediye başkanlığımızı yapan bir arkadaşımız. Kızsan da üzülsen de seçmen kitlesi var. Başkanlığı döneminde zor günler yaşamış. Ayaklarından vurulmuş. Onun eziyetini çekmiş. Vefasızlık yapmamak lazım. Onlar vefasızlık yapsa da ben yapmadım yapmayacağım. Ayrıca Alaplı’da Ak Partide bölünmeyi önledik. Şu anda Alaplı’da Ak Parti iki veya üç gruplu bir durumda. Faruk Çaturoğlu’nu görevden aldığımızda bu bölünme daha da büyüyecek. Ben müfettiş milletvekiline” Çaturoğlu size milletvekili adayı olacağım demiş. O zaman istifa edebileceği en son ay olan kasım ayına kadar ilçe başkanı olarak kalsın. Zaten o zamana kadar milletvekilliği için istifa etmek zorunda, kimse kırılmasın bölünmesin. O mecburen istifa edecek. Ondan sonra kimi ilçe başkanı seçerseniz seçin ama bu süreçte Faruk Çaturoğlu’nu görevden almayın” dedim. Ve genel merkez bizim söylediklerimizi olumlu bularak Çaturoğlu’nu şu ana kadar görevden almadı. Allaha hamdolsun olsun mücadelemizi yaptık. Ereğli’de de aynı oyunlar oynadı. Bu arkadaşlarımızı görevden almayın dedik. İl başkanı ve il yönetimimiz bunları görevden aldırmak istiyorsa da, partimiz açısından bu arkadaşları görevden alırsanız sıkıntılar olacağını kendilerine izah ettik ve işlemler durdu. Şimdi buradan da kızıyorlar bana. Ya sen neden müdahale ediyorsun diyerek. Ben partim için müdahale ediyorum. Bu partiyi kuran birisi olarak müdahale olacak tabiî ki. Ben il başkanı veya milletvekili değilim ama ben partiliyim. Benim tek derdim var oda geçmişte olduğu gibi Ak Partinin Zonguldak’ta birinci parti olması. Erol Şahin Celil Uzun’u destekledi diye görevden almaya çalışıyorsunuz da Faruk Çaturoğlu ve Gökçebey ilçe başkanı da sizi destekledi onları neden görevden alıyorsun bunu anlamış değilim”
ALAPLI’DAN 55 OYUN 33’Ü BANA GELDİ
Faruk Çaturoğlu, ilçe başkanlığı görevden alınmasını engellediğimi kesinlikle biliyor. Ben Ankara’da müfettiş milletvekilini ziyarete gittiğimde baktım odasında Faruk Çaturoğlu vardı görüşmek için bekliyordu. Ben görüşmeden çıktıktan sonra kendisine söyledim, ayrıca onlarda Celil Bey size ne söyledi diye müfettiş milletvekiline sordular. Bu olaya canlı şahit Kılçak Köyü Muhtarı Ahmet Uysal’dır. Kendisi de o heyetin içinde oradaydı. Sonra Milletvekilimiz Polat Türkmen’nin odasında oturduk. Polat Türkmen’in danışmanı da şahittir. Ben Faruk Çaturoğlu’nun vefasızlığından dolayı kendisini sevmiyorum. Beni İl Kongresinde desteklemedi halde ben milletvekiline görevden almayın diye söylediğimi bildirdim. Bir ara Muhtar Ahmet Uysal bana “Celil Bey Alaplı teşkilatı olarak 55 oyun 50 tanesi size oy verdi biz Alaplı Teşkilatı olarak görevimizi yaptık” dediğinde, bende “asla öyle bir şey yok bana 55 oydan 35 oy geldi dedim. Kesinlikle kimlerin bana oy verdiğini dahi biliyorum” dedim. Sonra Muhtar Ahmet Uysal’a şunu söyledim. “Çaturoğlu burada sende buradasın şimdi Çaturoğlu’a bir soru soracağım cevaplasın beni desteklediğini anlayacağım ve kendisinden hepinizin yanında özür dileyeceğim” dedim. Dedim ki Faruk Çaturoğlu’na “Kongre sürecinde her hangi birine Celil Uzun’a oy verin dediğin biri varsa bana söyle bende telefon edeceğim kişiye soracağım, “gerçekten Celil Uzun’a oy ver diye Faruk Çaturoğlu bana söyledi” desin bende burada sizin huzurunuzda Faruk Çaturoğlu’ndan özür dileyeceğim” dedim. Ama cevap veremedi. Kişi ismi söyleyemedi. Şunu aradım yada bunu sizin için aradım diyemedi. Ereğli İlçe Başkanı Erol Şahin, kongre sürecince benimle ilçe, belde ve köylerde dolaştı. Ben Alaplı’nın adamı değimliyim. Erol başkandan önce Faruk Çaturoğlu’nun benimle dolaşması gerekmezmiydi. Sen Hamdi Uçar’la Zonguldak’ta fotoğraf çektiriyorsun, benimle hiç çektirdin mi. Yok. O zaman sen beni nasıl desteklemiş oluyorsun. Desteklemedin beni arkadaş. Beni kandırmanın bir anlamı yok. Daha sonra ben bunları görevden aldırmayınca şimdi aramızda sıcak rüzgârlar esmeye başladı.
BAŞBAKAN İZİN VERMEDİKTEN SONRA MİLLETVEKİLİ ADAYIM DESEM NE OLUR
Geçen dönem Faruk Çaturoğlu milletvekilliği adaylığı konusunda bir tecrübe yaşadı. Genel merkez aday olma dediği halde Çaturoğlu aday oldu sonuç ortada. Genel merkeze ve Başbakana rağmen bu işler olmaz. İşin nezaketi, gidersin sayın başbakanım ben aday olmak istiyorum. Genel merkeze gidersin ben aday olmak istiyorum dersin. Onlarda sana tamam aday ol ya da olma derler. Bakınız size bir olay anlatayım. Gelik’te bir olay yaşandı. Başbakan Tayyip Erdoğan Gelik’ten çıktı bir kahvehaneye girdi. Orda otururken Devrek Belediye Başkanımız Özcan Ulupınar orda yanındaydı. Birkaç tane vatandaş belli ki örgütlenmişler ve “Sayın Başbakanım Özcan’ı milletvekili yap, Özcan’ı milletvekili yap” diye bağırmaya başladılar. Başbakanda onlara“ Ne işi var mecliste el kol indirecek adama mı ihtiyacım var. Ne güzel burada belediye başkanlığı yapıyor” diyerek konuyu kapattı. Şunu iyi anlamak gerekir. Sana başbakan izin vermedikten sonra, sana genel merkez demedikten sonra sen milletvekili aday adayıyım desen ne olur. Bu partide görev yapan herkesin bu aklından geçiyor. Normaldir de hakları da vardır ama başbakan ve genel merkez seni işaret edecek ki sende ben adayım diyebilesin. Bende genel merkezle istişarelerden sonra karar vereceğim. Kendi kendime olacak iş değil bu. 2006 Yılındaki milletvekilliği aday adaylığı sürecinde o zaman bana git aday ol, inşallah milletvekilimiz olacaksın dendi ve ben aday oldum. Daha sonra şartlar o kadar çok değişti ki benim sıralamamı başbakanımız kabul etmedi. Sıralamada benim kabul etmeme gibi bir tasarrufum olmadı. Başbakanımız benim sıralamadaki yerimi kabul etmedi ve o listenin o yerinde olacağına hiç olmasın daha iyi demiş. Allah razı olsun sayın Başbakanımdan beni düşündüğünden böyle karar almış saygı duyarım. Benimle hiç alakası yok. Yani kısaca genel merkezde tam bir istişare yapmadan ben adayım diyerek ortaya çıkmam. Geçmiş dönem bizim için bir tecrübe oldu.
ÇATUROĞLU, ÖZTÜRK GERGİNLİĞİ
Alaplı’daki iki siyaset adamının çekişmesi tabiî ki Alaplı’ya zararlar verdi. Dünya görüşü, mantalite ve insanların gelecekte beklentileri de ön plana çıkınca ister istemez bazı sorunlarda peşinden geliyor. Haklı ve haksız karışıyor. İnsanlar kendi gelecekleri için çalışıyor. Yanlış işler kendiliğinden oluşuyor. Keşke sürtüşme ortamı doğmamış olsaydı.
HİZMET ETMEK İÇİN İKTİDAR OLMAK ŞART
Zamanında da ben arkadaşlarımın hepsine önermiştim. Bizim arkadaşlarımız bana kızıyorlar hatta Demokrat Partiden de bana kızanlar bu konuda var. Ben bunu Alaplı için istiyorum. Nevzat Çimenoğlu iyi bir arkadaşımız. Nevzat Bey belediye başkanı hangi yatırımı var şu şehre. Gözle görülür bir yatırımı var deyin. İyi niyetli bir arkadaşımız, imkânları olduğunda muhakkak yapar ama imkan yok. Onun için şunu söylüyorum bir ilçede iyi hizmet yapabilmesi için iktidar partisini arkasına alması gerekir. Biz zamanında Zonguldak Belediyesini kredi alabilmek için özel yasa çıkarttık meclisten. Demokrat partilinin hangisi gelecekte özel yasa çıkartacak. Belediye çok kısıtlı gelirlerle görevini yapmaya çalışıyor. Duyduğumuza göre işçi ücretlerini gecikmeli ödeyebiliyormuş. Asfalt işi duruyor. Geçen Denizli valisi Yavuz Erkmen bende misafir oldu. Balkondan dışarı bakarken Celil Bey dolgu alanı hala aynımı duruyor dediğinde duruyor sayın valim diyebildim. İlçemize hizmet gelmesini istiyorsak iktidar partisini arkana alman gerekir. Demokrat Partili arkadaşlar ve bizim arkadaşlarında kızmaması lazım. Halkımız bu arkadaşımızı seçmiş ama halk kendi ilçesine hizmet edilmesini istemez mi. Yolunun asfalt olmasını istemez mi. Bunun da tek yapabilecek noktası iktidar partisi. Onun için bizim saflarımızda olması gerekir”
LİMAN BİR AN ÖNCE HAYATA GEÇİRİLMELİ
Alaplı Liman Projesinde yaşanan polemiklere anlam veremedim. Liman aşağı gitsin yukarı gitsin tartışmaları gereksiz ve boş tartışmalar. Çünkü Alaplı Jandarma Garnizon Komutanlığından itibaren Bölge Trafik İstasyonuna kadar olan bölge deniz yatırımlarına ayrılmış. O bölgede dört tane tersaneye yer tahsis edilmiş. O zaman Liman için planlanan bölge en uygun bölge olmaktadır. Birileri denizimiz kirlenir diyor haklıdırlar ama ekmek parası kazanılması gerekiyorsa bunlara katlanılması gerekir. Tabi tedbirlerini bir şekilde almaları gerekir. Önemli olan liman projesinin bir an önce başlamasıdır. Ben arkadaşlara hayret ettim Yer konusunda bu kadar çok sorunlu açıklamalar yapmalarına bir anlam veremedim. Hiç tartışmaya girmeden bir an önce yasal sorumluluklar yerine getirilip liman inşaatına başlamak gerekir. Ereğli’deki tersaneler projesin dede bize bunlar 10 yılda bitmez demişlerdi. Ne oldu bir yılda inşaatını bitirdik. Ben inanıyorum firmanın maddi gücü iyiyse limanda bir yılda biter. Ayrılık, gayrılık ve bir birimize üstünlük sağlamak yerine Alaplı Sevdalısı edasıyla olarak öne çıkıp bu yatırımlara destek olmak gerekir. Limanın burada olması ve Alaplı’ya maddi ve manevi katkısını düşünebiliyor musunuz? Hatırlarsanız Zonguldak limanı bom boştu. Ro-Ro seferlerini biz başlatmıştık. Şimdi Zonguldak limanında sıra var yerine göre bir hafta bekliyor kamyoncular. Her araba geldiğinde ya da indiğinde Zonguldak ekonomisine müthiş katkısı var. İlerde Alaplı’da da aynı şeyler olacak. Liman projesini kim üstlenir, ya da bu firmada kimler var ben tam olarak bilmiyorum. Aslında firma bu konularda bir toplantı düzenleyerek iş adamlarını yatırımcıları ve firmaları bilinçlendirmesi gerekir. Ben sadece şimdiye kadar basından okuduğumla bilgiliyim. Yetkililerin bir açıklamasını bizzat duymadım görmedim. ÇED bilgilendirme toplantısından sonra bir başka toplantı düzenlenmedi. Bu konuda bir eksiklik olduğunu düşünüyorum. Bana göre iş adamları, yatırımcılar ve siyasetçiler bir araya getirilerek bir brifing vermeleri gerekir. Ama üstüne basa, basa yine söylüyorum. Alaplı Liman Projesi bir an önce hayata geçirilmeli ve başlatılmalıdır.
KIRKPINAR AĞALIĞI İÇİMDE UHTE KALDI
Kırkpınar yağlı Güreşlerinde 2005 yılında ağalık için yarıştım ama alamadım. Alamadığım içinde içimde uhde kaldı. Ben o zaman 290 Milyar (290 Bin Lira) para vermiştim, Adem Tüysüz 300 Milyar civarında bir bedelle ağalığı aldı. Ama bizden sonra ağalık rakamları çok düştü. Son zamanlarda 120 Milyar civarına kadar düştüğünü duydum. Bu ekonomi ile olan bir durum. O zamanlarda olsaydı iyi olurdu. O zaman bile ben Alaplı’nın adı ve reklamı olsun diyerek yüksek miktarlara kadar çıktım. Adem Tüysüz’de bir yıl önce 110 Milyar olan bedeli abartarak 300 Milyar üstünde bir rakamla aldı. Kırkpınar ağalığı içimde bir uhdedir. İnşallah en kısa zamanda tekrar ağalık için aday olmayı düşünüyorum.
YURT DIŞINDA ÜÇ AYRI PROJEM VAR
Yurt dışında üç ayrı yerde projem var. Suudi Arabistan’da devlete ait gümrük binası işi, Romanya’da otel inşaatı işi, ve Kuzey Irak’ta bir iş var. İlk görünen Arabistan ve Romanya projeleri. Bu projelere 60–70 civarında işçimizi buradan getirip orada çalıştıracağız.
ALAPLI’DA BİRLİK VE BERABERLİK SAĞLANMASI GEREKİYORSA BU ÖNDER İKTİDAR PARTİSİNDEN OLMASI LAZIM
Seversiniz sevmezsiniz ama Alaplı’da birlik ve beraberlik sağlanması gerekiyorsa bu önder iktidar partisinin önderliğinde yapılması lazım. Bu gün Ak Parti önderliğinde, yarın DP önderliğinde, iktidarda CHP varsa önder CHP önderliğinde yapılması gerekir. İnsan çekemezlik duygusundan arınıp parti nefsini bir kenara bırakmaz zorundalar. Belediye başkanı, TSO başkanı, İktidar partisinin ilçe başkanı bir araya gelecekler ve diğerlerini toparlayacaklar. Ama kesinlikle iktidar partisi önderliğinde oluşması lazım.
YÖNETİMLERDE DİSİPLİK VE CİDDİYET GEREKİR
Bizim dönemimizde hiyerarşik düzen hiç bozulmadı. Beni atlayaraktan milletvekiline gidemezsin. İlçe başkanını atlayarak milletvekiline gidemezsin. Bu prosedürü sağlamıştık. Ben o zaman şu an il başkanı olan ancak o zaman merkez ilçe başkanı Hamdi Uçar’ı yanıma alıyordum. Hamdi Uçar ise merkez ilçe başkanına benim davrandığım gibi davranmıyor ve o yüzden kaybediyor. Alıyordum yanıma bütün kurumları dolaştırıyordum. Kurumlara “Benim temsilcim merkezde merkez ilçe başkanıdır. Ben ne dersem oda onu demiştir. O ne demişse ben demişimdir diyerek” bütün işleri ona bırakmışımdır. Hatta ben merkez ilçe başkanıma “benim yerime imza bile atabilirsin”. Bu sistem böyle yürür başka türlü yürümez. Sen emrinde çalışan adama güveneceksin. Ben güvendim. Ben bu zamana kadar Köksal Bey, Fazlı Bey ve Polat Beye sorun şimdiye kadar şahsi tek bir olayımı getirmemişimdir. Daha da ileriye gidiyorum Fazlı Beye ve Polat Beye Zonguldak’ın tek bir sorununu getirmemişimdir. Milletvekillerimiz benim il başkanlığımım dönemimde çok rahat ettiler. Zonguldak’tan tek bir sorun getirmediğim için. Ben milletvekillerimizden mecliste görevlerini yapsınlar ve kontrollük görevlerini yerine getirsinler. Benim tek istediğim bunlardır. Ama şimdi bakıyorum adam kızıyor, kendisi milletvekillerinin yanına gidiyor. Bakıyorum bakanlıkta tek başına bir şeyler yapmaya çalışıyor. Ne işiniz var burada tek başınıza dediğimde de ne yapalım Celil Bey işimiz yapılmıyor, bizde ferdi olarak işimizi çözmeye çalışıyoruz diyerek cevap veriyorlar. Bizim zamanımızda böyle bir şey olmasının imkânı yoktu. Ben o zamanlar şöyle bir yol haritası izlemiştim. İşleri kim yapacak bakanlar, imzayı kim atacak bakanlar. Ben bire bir bakanlarla muhatap olurdum. Her ay en az bir ya da iki bazen de üç bakanımız Zonguldak’ı ziyaret ederdi. Ama bizde buradaki teşkilat yapımızı ve nasıl propaganda yaptığımızı gösterirdik kendilerine. Bak farklı bir şey daha söyleyeceğim. Erol Şahin orada şahit. Ben Haluk İpek’e gidip dedim ki “ Başkanım ben Zonguldak’ta bir bölen olmak istemiyorum. Benim il başkanlığımı istemiyorsanız, aday olmamı istemiyorsanız, bana deyin ki “ Biz genel merkez olarak seni istemiyoruz Celil Uzun gel bu işten vazgeç derseniz ben bu işten vazgeçerim” dedim. Sayın İpek bana “ Yok seni istiyoruz. Tek sorunumuz ve problemimiz Hamdi Uçar’la. Biz onunda gönlünü kırmadan onu bu işten vazgeçirmek istiyoruz” dedi bana. Hatta kongrenin ertelenmesinin sebebi de Hamdi Uçar’ı vazgeçiremediklerindendir. Ben daha önceden yaşadığım olaylardan dolayı içimde bir şüphe kaldı. Bunun üzerine Erol Şahin’e yanına birkaç kişi al ve git Haluk İpek’le bir konuş, bakalım bunlar benim il başkanlığım için ne kadar samimiler sor dedim. Erol şahin Genel merkezde Haluk İpek’e “ sayın başkanım biz Celil uzun’u severiz. Celil Bey seçime girecekse biz onu destekleriz, Hamdi beye oy vermeyiz. Eğer Celil uzun’un aday olması istemiyorsanız o bizi sever biz onu ikna eder adaylıktan çekeriz” dediğinde sayın Haluk İpek “ne diyorsun sen ya Celil bey İstanbul il başkanından daha iyi il başkanlığı yaptığını biliyoruz. Gidin onu destekleyin” demiş. Bu benim için çok önemli. Zaten Haluk Beyin o sözlerinden sonra Erol Şahin benim yanımdan hiç ayrılmadı. Ben Zonguldak’ın sorunları için bakanlığın kapısında yatar yine de işimizi çözerdim. Bizim milletvekillerimize işte o yüzden gerek kalmıyordu. Benim bildiğim nerdeyse Hamdi Uçar 30 aya yakındır il başkanı, afetlerde gelen bakanlarımızı saymıyorum, daha 30 ayda üç tane bakan geldi Zonguldak’a.
İL KONGRESİNDE EKMEK VERDİĞİM İNSANLAR BENİ SIRTIMDAN VURDU
Fazlı Erdoğan benim il başkanı olmamı hiç istemedi. Kongrede suç olduğunu bile bile Hamdi Uçar lehine açık oy kullandı. Bir milletvekili tarafsız olması gerekirken oy pusulasını ve rengini delegelere göstererek oy kullandı. Delegelere işaret verdi. Fazlı Erdoğan milletvekilliği seçimlerinde Çaycuma’ya, Devrek’e gitmemiş ama il başkanlığı seçimleri için delegelerden Hamdi Uçar için oy istemeye gitmiş. Ben seçimlerde 41 oyla kaybettim. Delegeyi ben yapmadım. Altı ilçe başkanından beş tanesi beni desteklemedi. Milletvekillerim oy atarken oy pusulasını basına göstererek oy kullandı. Belediye başkanlarımızın ikisi dışında hiç birisi beni desteklemedi. Tabiî ki desteklememesinin sebebi doğal olarak onlara yukardan yapılan baskılar. İl Genel Meclisi üyeleri yine karşımızda. Bunlar hiç önemli değil. Hamdi Uçar’ın köyünden bile bana dört oy çıktı. Yerli delegelerin %80’i bana oy verdi. Bana oy vermeyenler, benim etrafımda bir yere getirdiğim, ekmek verdiğim ve benim hemşerim dediğim insanlar bana oy vermedi. Benim yanıldığım onlar oldu. Onları hiç tahmin edemedim. Ekmek verdiğim adam beni satar diye hiç aklıma gelmedi ki. O dediğim adamlar en az 90 kişi. Ben seçimi 41 oyla kaybettim. Hemşerim dediğim, adam yaptığımız bazı insanlar, partiye getirdiğimiz insanlar ve ekmek verdiğimiz insanların bana oy vermedi. Uzağa gitmeye gerek yok işte Faruk Çaturoğlu . bana 55 oyun 50’sini sana verdik diyor. Hayır, almadım kardeşim. Ben Alaplı’dan bana 35 oy geldiğini adım gibi biliyorum. Kimlerin bana oy verdiğini de biliyorum.
İSMAİL ÖZTÜRK, ÇATUROĞLUNU GÖREVDEN ALINMASI İÇİN ÇALIŞIYORDU
İsmail Öztürk, Alaplı’nın insanı değil mi? İl kongresinde gitti Hamdi Uçar’ın listesine girdi. Bu delegenin içinde Öztürk’ün hiç adamı yok mudur? Var tabiî ki aldı götürdü. İnsanların siyasette hedefleri varsa onu gerçekleştirmek için Ahmet, Mehmet, ağabey, kardeş hiç önemli değildir. Ama kırılgan olan ve zikzak yapan hiç kimsede başarılı olmamıştır. Bu gibi insanlar ilk başta başarılı gibi görünürler. Hatta İsmail Öztürk bile bir ara Faruk Çaturoğlu’nun görevden alınması için çalışıyordu. Hatta bir hafta sonra görevden alınıyor diye ilan etmişlerdi. Peki ne oldu Öztürk? Hani alınıyordu, nerde gücünüz kudretiniz. Siyasette başarılı olacaksan dosdoğru olacaksın zigzag yapmayacaksın. Belki bu söylediklerim hoşunuza gitmeyecek ama gerçek bu. Ben doğru diyorsam bile araştıracaksın. Kafanıza göre gitmeyeceksiniz. Ben dün ne söylüyorsam o arkadaşlar için bu günde aynı şeyleri söylüyorum. İsmail Öztürk belediye başkanı aday adayı olmak için, ilçe başkanı olmak için, partiye geçmek için az mı geldi buraya benim yanıma. Ben her zaman ona yardımcı olmaya çalıştım ve birçok konuda da yardımcı oldum. Şimdi İsmail Öztürk nerde Hamdi Uçar’ın yanında olsun sağlık olsun, bu iş bu kadar basit. Ben İsmail kardeşime gel beraber çalışalım. Yanımızda ol. Yönetimimizde ol dedim. Ama bana geldiği zaman problemler çıkıyor. Faruk Çaturoğlu dedi ki, aman İsmail Öztürk olmasın, İsmail Öztürk dedi ki, Faruk Çaturoğlu ile bir problem oldu. Eee ne oldu, sonra gittiler kongrede birlikte oldular. Bana gelince problem oluyor. Ben hala buradayım. Ama bir gün gelecek çok insanları biliyorum ve göreceğiz beraber sokakta yüzünü gizleyerek dolaşacaklar, sokakta gezmeyecekler. Başbakan Zonguldak’a geliyor bana “nasılsın Celil” diyorsa bu çok büyük kazanımdır. Ben siyasette asla kaybetmedim. Ne zaman koltuktan indiğinde sokakta insanlar sana selam veriyorsa, hâla başkanım bir çayımızı iç diye ısrar ediyorlarsa, bu demek ki ben siyasette kazanmışımdır. Ben il başkanlığım zamanında hiçbir devlet ihalesine girmedim. TOKİ ihalesine mi girdim. Zonguldak bayındırlık Müdürlüğünün kapısından içeri girmedim. Dedikodu yapmasınlar diye. Ben müteahhidim ve şimdiye kadar Alaplı’da 600 daire yaptım. Şimdi hiçbir konut işi yapmıyorum. Hiçbir vergi borcum yok. SSK borcum yok. Esnafa ve işçime bir kuruş borcum yoktur. Bunlar bana yetiyor.
EN MUTLU OLDUĞUM VE EN ÜZÜLDÜĞÜM ANLAR
En mutlu olduğumuz günler eşimle evlendiğim günler ve başbakanımızın ve partimizin yaptığı başarılı çalışmalar bizi gururlandırıyor, mutlu ediyor. Vatandaşlarımızla bunu gururla paylaşıyoruz. Beni üzen olayların başında siyasetteki vefasızlıktır. Ayrıca askerlerimizin ve güvenlik güçlerimizin şehit haberleri, Gelik’teki madendeki şehitlerimiz. Bunlar bizi derinden yaralıyor. Bazılarının işine gelmese de bir Erdemir vakası var. İşçilerimiz burada büyük bir mağduriyet içindeler. Seslerini çıkartamamaktadırlar. Nerdeyse bir buçuk yıldan fazla bir zamandır %35 ile %50 arasında maaşları kesildi. Ereğli ve Alaplı ekonomisine büyük darbe vurdu. Bu konuda ne sendika, sivil toplum örgütleri nede siyasi parti temsilcileri bunu gündeme getirmiyorlar. Tekel işçileri için eylem yapanlar Erdemir için bunu yapmıyorlar. İşçi arkadaşlarımız işinden olmamak için her hangi bir tepki veremiyorlar. O sendika Erdemir’de olmasaydı da devlette olsaydı acaba o sendikaya nasıl tepkiler gösterirlerdi.. Biz bölgemiz için simdi ye kadar ne gerekiyorsa yapmaya çalıştık. Yaptıklarımız meydanda. Gerekirse Alaplı için ve bölgemiz için elimizi, kolumuzu ve yüreğimizi taşın altına koyacağız. Siyaset hiçbir zaman korkakların işi değildir. Ben bunu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’te rahmetli Turgut Özal’da ve Başbakanımız Recep Tayip Erdoğan’da gördüm. Benim yolum bu liderlerin yoludur.
7 Yorum
Çok Teşekkürler Celil Bey çarpıcı ve bir o kadarda gerçekçi açıklamalar yapmışsınız. Keşke tüm siyasetçiler sizin gibi açık yürekli olabilseler.
Değerli büyüğümüz Celil Uzun; ilk defa Alaplı'da birisi çıkıp gerçekleri ortaya koydu. Ağzınıza ve yüreğinize sağlık
Sayın Celil Uzun anlattıklarınız filim olsa gişe rekorları kırardı.Siz kime güveniyorsunuz ya bu Alaplı'da. İnsanları beslemeyip gözlerini oysaydınız durum çok farklı olurdu. Ama oda tavırda size yakışmazdı.
Celil bey Alaplı sizin il başkanlıgınızdan sonra hiç bir hizmet alamadı.en büyük hizmetleri sizin ak parti il başkanlıgı döneminizde aldı.. Şimdi İl başkan yardımcısı var. Ak Parti MYK üyesi var alaplıdan ama alaplıya hiç bir faydaları yok..inş herşey istediğiniz gibi olur..
eminim editörleriniz bunu yayınlamaz ama basını siyasete alet etmeyin artık insanlar ne söylemek istiyorsa söylesin
sayın celil uzun alaplıya bi vekil geliyor bütün yalakalar peşinde şakşakcılar peşinde bence ak parti bu asalakları yalakaları temizlemeli AKP üzüerinden rant elde etmek istiyenleri temizleyin sonra icraat yapacaklar yapar zaten. Yolda yürümesini bilmeyen, yönetimde de avare avere dolaşanlar var. Zarar veriyorlar partinize, ilginize duyrulur böyle giderse akp havasını alır
YAZDIĞIMIZ YORUMLARI NEDEN YAYINLAMIYOSUNUZ KARDEŞİM İLLA BAŞKA YERLEREMİYAZALIM ADAMI SİNİR ETMEYİN CELİL UZUN AKP Lİ YALAKLARI TEMİZLESİN