YAMAN’DAN “ALAPLI ESKİ PAZAR YERİ KENT MEYDANI OLSUN” ÖNERİSİ
Zonguldak eski İl Genel Meclis Başkanı ve önceki dönem Alaplı Belediye Meclis Üyesi Mehmet Yaman, ilçe gündemi ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Alaplı Belediyesince bir süre önce kamuoyuna açıklanan basında çılgın proje olarak lanse edilen “Büyük Pazaryeri” projesinin yeri ile yanlış planlama yapıldığını öne süren Yaman, söz konusu alanın kent meydanı olarak düzenlenmesi gerektiğini savundu. Kent meydanlarının insanların bir araya geldiği, iletişime geçtiği, ortak aktiviteler ve eğlenceler düzenlediği meydanlar olduğuna vurgu yapan Yaman, ilçeye mutlak suretle kent meydanının kazandırılması gerektiğinin altını çizdi. Belediye Başkanı Nuri Tekin’e çılgın proje ile ilgili yanlıştan dönmesini tavsiye eden Yaman, “Belediye Başkanımız Sayın Nuri Tekin’in bir süre önce gazetelerde yayınlanan “İşte Tekin’in o çılgın büyük pazaryeri projesi” başlığı ile yer alan haberi okuduğumda duyduğum rahatsızlığı burada ifade etmeden geçemeyeceğim. Benim Belediye Meclis Üyesi olduğum geçen dönemin başlarında yapılan meclis toplantılarında yine bu yer ile ilgili görüşme yapılırken benim bu yerle ilgili olarak hatta resimlerle de ifade etmeye çalıştığım ve inanıyorum ki o zaman benim gibi muhalefet meclis üyesi olan şu anki Belediye Başkanımız olan Nuri Tekin de benim bu sunumumu olumlu karşılamıştı. Ama şimdi bu projeyi gündeme getirince hayal kırıklığı yaşadığımı ifade etmek istiyorum. Bu yanlıştan acilen dönmesini kendisine bir eski çalışma arkadaşı ve abisi olarak tavsiye ediyorum. Eğer burayı yaşanabilir bir alan haline getirirse de Alaplı insanı onun anıtını diker” dedi. Kamusal açık alanları olmayan kentlerin estetikten ve kent özelliğinden yoksun olacağını kaydeden Yaman, “Kent meydanları, insanların bir araya geldiği, iletişime geçtiği, ortak aktiviteler ve eğlenceler düzenlediği meydanlardır. Kamusal açık alanları olmayan bir yerleşim alanı estetik değildir, demokratik değildir ve ne kadar büyük olursa olsun kent de kent değildir Bir kenti keşfetmeyle ilgili ilk heyecanı, o kenti yukarıdan gördüğümüz an hissederiz. Bu gün çekirdek tepe diye adlandırılan yerden Alaplı’yı seyrederken bu eksikliği rahatlıkla görebiliriz. Bir binalar toplamı ve arada göze çarpan doğal dokusuyla bize ilk izlenimi verir. Ama bu gördüğümüz kentin kendisi değil gölgesidir aslında, kentin asıl kimliğini kentin içlerine girdiğimizde keşfederiz. Binalar, kent estetiğinin çok önemli unsurlarıdır ama kenti kent yapan binalardan ziyade, park, sokak ve meydan gibi kentin kamusal açık alanlarıdır. Kentin ete kemiğe büründüğü, kimlik ve kişilik kazandığı, yaşayan canlı bir organizmaya dönüştüğü şehri fark edilir ve heyecan verici kılan yerlerdir kamusal açık alanlar,çok güzel binaları yan yana dizerseniz ortaya bir kent çıkmaz. Sadece binalardan ibaret bir kent, sadece yatak odasından ibaret bir eve benzer. Bir evin sadece yatakhane değil sosyal bir mekân olması için nasıl salonu, mutfağı, balkonu olması gerekiyorsa; bir kenti sosyal yaşam mekânı haline getiren de o kentin açık ve kapalı kamusal alanlarıdır. Konutlar kentin yatakhaneleri ise meydanları, parkları ve sokakları da kentin salonu, oturma odası, mutfağı ve balkonudur” diye konuştu. Alaplı’nın bir nefes alma ve yaşam alanı olmaya aday olan eski pazaryerinin planlanması ile ilgili halkın değişik kesimlerinin, siyasilerin, sivil toplum örgütlerinin de görüşüne de başvurulması gerektiğini ifade eden Yaman, şöyle konuştu: “Demek oluyor ki, kent, farklılıkların birbirinden ayrı biçimde var oldukları bir yer değildir. Bu farklılıkların sürekli birbiriyle karşılaştıkları, birbirine değdikleri, çelişki ve çatışmalarını ortak bir mekân ve toplumsal doku içinde çözebildikleri, birbirlerini etkileme ve değiştirebilme olanakları elde edebildikleri bir mekândır meydanlar. Kent hem farklılıkları bir arada bulundurmayı hem de dağınık olmamayı; hem birey olmayı ama hem de toplum haline gelmeyi sağlayabilme yeteneğine sahip olan bir yerdir. Farklı toplumsal insanların bir toplumsal zeminde bir araya gelmesini sağlar meydanlar. Bu yönden baktığımızda kentin gelişmesine ve toplumsal gelişmelerde büyük rol oynar kent meydanları, toplumsal açık alanların en önemlilerinden biri olan meydanlar ise, bu düğüm noktalarının en asli unsurlarıdır. Böylesi mekânlar olmadığı kentlerde farklı insanlarımızın birbiriyle karşılaşması, iletişime geçmesi ve bir toplum oluşturmaları olanaklı olmaz. Bunların olmadığı bir kent ise barındırdığı nüfus ne kadar büyük, sahip olduğu bina sayısı ne kadar çok olursa olsun bir kent toplumu, kent kimliği ve kültürü oluşamaz barındırdığı nüfus ne kadar büyük, sahip olduğu bina sayısı ne kadar çok olursa olsun bir kent toplumu, kent kimliği ve kültürü oluşamaz. Belediye Başkanımızın bu yukarıda bahsettiğim konulara ilgisiz kalmayacağını umarak Alaplı’mızın bir nefes alma ve yaşam alanı olacak, olmaya aday olan bu eski pazar yerimizin planlanmasını yeniden düşüneceğini ummaktayım. Evet, Alaplı halkı kendisine ilçeye yönetme hakkını 5 yıllığına kendisine vermiştir. Ama burada gözden kaçmaması gereken husus yukarıda da bahsettiğim gibi kent değişik insan katmanlarının birlikte yaşadığı bir bütündür. Kendisine oy verenler kadar vermeyenlerinde başkanı olduğunu unutmamasıdır. Kenti planlarken bu farklılıkların taleplerini de düşünmek zorunda olduğunun da farkında olmasını diliyorum. Hatta bunun için ‘Kent Konseyi’ adı altında belediye çalışmalarına yardımcı olması için bir kurum da ihdas edilmiştir. Bu kurum aracılığıyla halkın değişik kesimlerinin fikirli alınabilir diye düşünüyor ve bu yanlıştan bir an dönülmesini, bu alanın bir an önce ‘Kent Meydanı’ olarak düzenlenmesini zat’ı alilerinden istirham ediyorum. Ayrıca söz konusu alanın zemine inilerek otopark yapılabilir ve araç park sorunu da ortadan kalkabilir”