ODABAŞ “İŞÇİNİN KABUL ETMEYECEĞİ ŞARTI ONAYLAMAYIZ”
Türk Metal Sendikası’ndan, sözleşme görüşmelerinde grev kararı alınan süreçte Tat Metal’in açıklamalarına sert tepki gösterildi.
Türk Metal Şube Başkanı Metin Ercan, Genel Başkan Yardımcısı Yusuf Ziya Odabaş ve İş Yeri Baş Temsilcisi görevini yürüttüğü sırada Tat Metal’den işine son verilen Kuntay Baykal ile birlikte Büyük Anadolu Ereğli Hotel’de basın toplantısı düzenlendi.
Sendikanın basın açıklamasını okuyan Şube Başkanı Ercan, Tat Metal ile başlayan sözleşme sürecini hatırlatarak, “gelinen noktada ise taraflar olarak özellikle ücretler ve ücretlere dayalı sosyal haklarda anlaşma zemini sağlanamadığından, ‘uyuşmazlık Zabtı’ tutularak ‘Arabulucu’ya gidildi” dedi.
Arabulucudan da olumlu sonuç alınamadığını belirten Ercan, şunları söyledi:
İŞÇİNİN MORALİNİ YÜKSEK TUTTUK
“Arabulucu sürecinde de sonuç alınamayan görüşmelerde sendikamız, yine yasalar çerçevesinde grev kararı almış, alınan kararı da 20 Haziran’da uygulayacağını duyurmuştu. Aynı zamanda, şirkette çalışan üyelerimizle sürekli diyalog halinde olan sendika şube yöneticilerimiz, moral motivasyonlarının üst seviyede tutulmasını, çalışma yaşamlarında olumsuz etkilenecek duruma gelmemeleri ve sürecin iyi yürütülmesini sağlamıştır.
İŞVENENDEN YALAN YANLIŞ DEMEÇ
Ancak, muhatabımız işveren kanadının basına yansıyan açıklamaların, yaptığımız ve yürüttüğümüz çalışmaları ‘tamamen’ yanlış, yanlı ve ‘hedef gösterici’ şekilde olduğunu gördük.
Yapılan açıklamada; Şirketin basına yansıttığı şekliyle; şirketimizin talep ettiği ücret artış oranlarını kabul ettikleri şeklindedir. Gerçeği ise; sendikamızın yıllık olarak talep ettiği artışları, ne yazık ki Tat Metal sözleşmenin yürürlük tarihini üç yıl olarak kabul edip, karşı çıkmaktadır. Kaldı ki, ‘eğer sözleşmenin yürürlük tarihini 3 yıl yapmazsak teklifimizi de geri çekeriz’ tehdidinde bulunan Tat Metal yöneticileridir. Dolayısıyla burada kamuoyunu ve üyelerimizi yanıltan sendikamız değil, Tat Metal’in ta kendisidir.
TAT METAL’E YAKIŞMADI
Yine şirket yetkilisinin açıklamasında yer bulan; sözleşme sürecinde üyelerimizin doğru bilgilendirilmediği söylemi, ne yazık ki Tat Metal gibi bir kuruluşa yakışmamaktadır.
Görünen o ki, Toplu Sözleşme sürecini yönetin yetkili ile şirket yönetiminin kendilerinden ‘Bihaber’ oldukları da anlaşılmaktadır. Bu da aralarında diyalog eksikliğinin bir göstergesidir. Sürecin en başından beri üyelerimizle yaptığımız toplantılarda yaşadıklarımız tüm açıklığı ile konuşulmuş; şirket ile oturumlarımızda görüşülen maddeler ve sonuçlar hem üyelerimizle, hem de basın yoluyla kamuoyuyla gününde paylaşılmıştır. Dolayısıyla ilgili şirket yöneticisinin ‘verdiğimiz hakların sendika tarafından işçilere doğru aktarılmadığını öğrendik’ ifadesi olaya ve gelişmelere ne kadar ‘samimiyetsiz’ bakıldığını net göstergesidir.
İFTİRALARI ACI VE KOMİKTİR
Sendikamızın aldığı grev kararı, her ne kadar ‘sendikalar yasası’ kapsamındaysa da, böyle önemli bir kararı almamızda elbette üyelerimizin tavrı önemlidir. En başından itibaren üyesinin görüş ve önerileriyle sözleşme sürecini yürüten sendikamızın, işveren kanadının ‘işçilere baskı uygulanıyor’ söylemini de boşa çıkarmaktadır. Hele ki, iftar gibi manevi etkinlikleri öne sürerek emekçi üzerinde psikolojik baskı yaratmaya çalışmak Tat Metal gibi toplum gözünde ciddi yer bulan bir şirkete yakışmamaktadır. Kaldı ki Türk Metal, yetkili olduğu her kuruluşta bu tür organizasyonları önemser ve destekler. Sendika tarafından işçiye, ‘işten atılırsınız’ tehdidinde bulunduğuna yönelik İFTİRA ise son derece acı, bir o kadar da komiktir. Zira üyemize sözleşme sürecinde baskı uygulayan kanadın Tat Metal yöneticilerinin olduğu aşikardır.
ASIL BASKICI İŞVERENDİR
Kaldı ki, bu süreçte; iş veren kanadınca; sözde ‘işveren temsilcisi ile tartıştığı gerekçesiyle’ sendikamızca ‘Baştemsilci’ olarak atanan bir üyemizin iş aktinin fesh edilmesi, asıl emekçi üzerinde baskı uygulamaktır. Türk Metal Sendikası olarak haksız yapıldığını bildiğimiz ve inandığımız bu uygulamayı da yakından takip ederek üyemizin her türlü hakkını aramayı sürdürüyoruz.
Asıl biz, üyelerimizle birlikte verdiğimiz karar doğrultusunda; 18 Haziran Pazartesi günü Tat Metal’deki iş yerlerinde ‘grev kararının uygulanmasına yönelik’ işçimize yapacağımız kapalı zarf usulü uygulamada, işveren kanadının ne kadar ‘baskıcı’ tavır tutum içinde olup olmayacağını daha iyi göreceğiz. Elbette burada işçinin ne kadar kararlı olduğunu işveren ve sendika da görecektir. Bu da bunun kanıtı olacaktır.
ESEFLE KARŞILIYORUZ
Söz konusu işveren temsilcisinin beyanları arasında; sözde yaptıklarımıza ‘Hukuka aykırı davranışlar’ gerekçesiyle şirket avukatlarının yasal süreç başlattığı da yer almaktadır.
Bu tavırları sendikamız tarafından ‘esefle karşılanmaktadır. Elinde bu tür bir belge varsa adres Cumhuriyet Savcılıklarıdır. Şunu açık ve net söylüyorum ki; böyle bir kuruluşta, bu düşünce ve uygulamalarda kalan yöneticilerin nasıl görev yaptığını anlamakta güçlük çekiyoruz.
Ayrıca, Tat Metal’deki yöneticilerin çalışanlara yönelik nasıl ‘mobbing’ uyguladıklarına dair elimizde bilgi ve belgeler mevcuttur. Bunları da 18 Haziran’da gerçekleştirilecek olan oylamadan sonraki süreçte yargıya taşıyacağız.
ACİZ DURUMA DÜŞMÜŞLERDİR
İşçi haklarının savunulmasında Dünyaya örnek Türk Metal Sendikası’nın hiç tanımadıkları gibi araştırma gereği bile duymamış bu tür şahsiyetlerin ne kadar aciz duruma düştükleri açıkça görülmektedir. Bünyesinde 200 bin üyeyi bulunduran Türk Metal, her bir üyesinin hakkını olduğu gibi, Tat Metal çalışanlarımızın da menfaatlerini korumak için, gereken her türlü kararı alacağımız gibi, gerekli her türlü yasal eylemi de yaptığımızdan/yapacağımızdan kimsenin endişesi olmasın.
Yetkili olduğumuz her iş yerinde olduğu gibi, Tat Metal’de de üyelerimizin geçtiğimiz dönem nasıl ki emeğinin karşılığını aldıysak, bu dönem de alacağımızın iyi bilinmesini istiyoruz.
Şirket yöneticilerinin kamuoyunu yanıltıcı bu tür çıkışlarının sebebi de, bu tavrımızın verdiği ürküntü ve üyelerimiz üzerinde yaratmak istedikleri psikolojik baskıdan kaynaklanmaktadır.
Bu tür çıkışlara ne Türk Metal, ne de bünyesindeki tek bir üyesi bile prim yaptırmadı, yaptırmayacaktır.”
ODABAŞ:İŞÇİNİN KABUL ETMEYECEĞİ ŞARTI ONAYLAMAYIZ
Ercan’ın konuşmasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Türk Metal Genel Başkan Yardımcısı Yusuf Ziya Odabaş, da, Şirket yöneticileri ile konuşmalarındaki söylemleri ile basına yansıyanların bir birini tutmadığını dile getirerek, şunlmarı kaydetti:
“Bize ilettikleri teklifin geçerli olabilmesi için yapacağımız toplu sözleşme sürecinin 3 yıl olması şartını koymuşlardır. ‘Yoksa teklifimiz sözleşmenin başlama noktasındadır’ beyanında bulunmuşlardır. Buna istinaden sendikamız masadan kalkmıştır. Çünkü biz, işçi arkadaşlarımızın kabul etmeyeceği bir şartı yapmayacağımızı kendilerine deklare ettik. Bunu söyleyen bir işveren kanadı, şimdi ise ‘ben bunu verdim de sendika kabul etmiyor gibi bir söylemi yaymaya çalışıyor.
Endüstriyel ilişkilerde her zaman Ama ne hikmetse uyuşmazlık zaptı tutulmasının ardından şirket yönetiminden ne bir görüşme talebi, ne de görüşmelerin revize edilmesine yönelik bir şey söylenmedi. Sayın Genel Başkanımız Pevrul Kavlak’ın da söylediği gibi; işçinin rızası olmayan hiçbir toplu sözleşmeye imza atmayacağımızı işveren yetkilileri bilsin.
BURADA BİR SAMİMİYETSİZLİK VAR
Ama burada bir samimiyetsizlik var. İsimlendirmek istemiyorum ama şirket yöneticilerin biri farklı, diğeri farklı konuşuyor. İşveren kanadı, sendikamızın işçi üzerinde baskı uyguladığını söylüyor. Yasal haklarımızın ne olduğunu bilen bir sendika olarak eylemler yapmak istedik ama kendileri, Zonguldak bölgesinin yetkili amirleri ve kamu görevlilerini de ayağa kaldırarak fabrikanın önünde eylem yapmamamız yönünde ricada bulunanlara karşı, bize nasıl baskı yapıldığının da görülmesini istiyoruz. Biz, hiçbir zaman kanunsuz eylem yapmayız. Sendikaya bunu yapmaya çalışan işçiye ne yapmaz?
Bu sabah öğrendim ki, şirket yetkilileri işçi arkadaşlarımızın evlerine mektup gönderrmiş. Ailesinin, bayram öncesi motivasyonunu bozmak ile alakalı ‘mobbing’ uygulama değimlidir? Karşılarında muhatap, biziz, bize konuşacak, çalışanların ailelerine değil. Basın açıklaması yapan bir şirket yönetiminin bu uygulamasıyla samimiyeti ortadamıdır?”