KÖMÜR KENTİN YER ALTINDAKİ DEVASA MİLLİ SERVET EKONOMİYE KAZANDIRILMAYI BEKLİYOR...
STRATEJİK ÖZELLİKLİ TAŞ KÖMÜRÜ REZERVİ ADETA GÖZ KAMAŞTIRIYOR
-GMİS GENEL EĞİTİM VE TEŞKİLATLANDIRMA SEKRETERİ DEMİR:
-‘’TTK’NIN 14 BİN NORM KADROSUNA GÖRE, GÖZ BEBEĞİMİZ MADEN OCAKLARINA ACİLEN İLK ETAPTA 4 BİN İSTİHDAM SAĞLANMALIDIR’’
Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Eğitim ve Teşkilatlandırma Sekreteri Tayfun Demir, ‘’Türkiye Taşkömürü Kurumu’nun (TTK) 14 bin norm kadrosuna göre, göz bebeğimiz maden ocaklarına acilen ilk etapta 4 bin istihdam sağlanmalıdır’’ dedi.
Araştırmacı gazeteci Orhan Akyüz’ün, TTK Genel Müdürlüğü’nün istatistik verilerinden edindiği bilgilere göre, kuruma bağlı müessese müdürlüklerinden Kozlu, Üzülmez, Karadon, Armutçuk ve Amasra’daki maden ocaklarında taş kömürü üretimi gerçekleştiriliyor.
Verilerde, 1 Nisan 1924 tarihinde Cumhuriyet sonrası kurulan ilk il Zonguldak’ta, kömür işletmeciliğine başlandığı 1848’den bugüne kadar TTK’nın yanı sıra daha sonraları özel firmaların da açtıkları galerilerde kömür üretimi yapılıyor. Madencilikte 1940-1990'lı yıllarda 30-43 bin civarında işçinin çalıştığı kurumda, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı kayıtlarında da yer alan TTK havzasında satılabilir 1 milyar 517 milyon ton taş kömürü rezervi mevcut.
DEVASA MİLLİ SERVET GÖZ KAMAŞTIRIYOR
Zonguldak havzasında eksi 1200 metre derinliğe kadar tespit edilen devasa 1 milyar 517 milyon ton stratejik özellikli adeta göz kamaştıran milli servet taş kömürünün var olduğu düşünüldüğünde, kentin altının uzun yıllar kazılmaya devam etmesi bekleniyor.
Ancak mevcut rezerve karşılık TTK ise yıllık 1 milyon tona yakın üretimiyle 40 milyon ton olan ülke ihtiyacının yok denecek kadar miktarını sağlayabiliyor.
Kurumda şu anda yer altında ve yer üstünde toplamda yaklaşık 7 bin 500 civarında maden işçisi istihdam ediliyor. Üretim işçileri, 3 vardiyada girdikleri kömür ocaklarındaki faaliyetleri sırasında her türlü ihtiyaçlarını da yerin altında gideriyorlar.
‘’İKİ KATLI ŞEHİR’’DE YAŞAM KAVGASI”
Kömür işletmeciliğine başlandığı 1848'den bugüne kadar TTK'nın 5 müessese müdürlüğü ile özel firmaların açtıkları galerilerde kömür üretimi yapılıyor, yerleşim yerlerinin altındaki galerilerde de adeta ikinci bir şehir varlığını sürdürüyor.
Yemeklerini kömür ocaklarında oluşturdukları sofralarda yiyen madenciler, kilometrelerce uzunluktaki karanlık dehlizlerde mesaileri süresince ayrı bir yaşam sürüyorlar.
Madencilerin işçi asansörleri ve ardından bindikleri fayton denilen demiryolu aracıyla ilerledikleri galeriler, yerleşim yerlerinin altına uzanan üretim alanlarıyla Zonguldak'ı ‘’iki katlı şehir’’ haline getiriyor.
Yer üstünde günlük yaşamın olağan koşuşturmasındaki insanlar ile yer altından kömür çıkartmak için kazmasını doğanın bağrına saplayan madenciler, 174 yıllık kömür kentini farklı kılan en temel özellikleri arasında yer alıyor.
1 Nisan 2022 tarihinde yürürlüğe giren Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) kararına göre, ‘’maliyeti yüksek üretimi destekleme’’ amacıyla 6 ay süreyle elektrik üreten santrallere destekleme yapılacağı açıklanmıştı.
Başlangıç olarak belirlenen azami uzlaştırma fiyatlarının doğalgaz ve ithal kömür santralleri için megavat saat başına 2 bin 500 lira belirlendiği destekleme, diğer santraller yani yerli kömür ile elektrik üretimi yapan santraller için 1200 lira olarak belirlendi.
Zonguldak’ta da rödevanslı (TTK’nın kiraladığı kömür alanları) sahalarda kömür üretimi yapan özel firma yetkilileri, bu zararın üretime ve buna bağlı maden işçilerinin işsiz kalması gibi birçok sorunu beraberinde getireceği yönünde açıklamalarda bulundular.
Zonguldak’taki asıl hedefin ise TTK’ya işçi alınarak norm kadro rakamlarına ulaşılması, buna bağlı üretimin ve istihdamın artırılması savunuluyor. Sanayileşmenin de temel ham maddelerinden biri taş kömürü üretimi Zonguldak havzasında 1848 yılında başlamış, 1920 yılından itibaren yasal düzenlemeler yapılarak yerli ve yabancı tüm şirketleri denetim altına alınmış ve ülkemizin sanayileşmesine öncelik verilmiş. Karabük Demir ve Çelik Fabrikaları (KARDEMİR) A.Ş, Çatalağzı Termik Santrali (ÇATES) ile Ereğli Demir ve Çelik Fabrikaları (ERDEMİR) T.A.Ş, ardından da Eren Enerji’nin kurulmasıyla Zonguldak’ta ülke sanayisinin büyümesinde lokomotif rol almaktadır.
Bu arada dünyada ve bölgemizde yaşanan gelişmeler, yerli ve milli enerjinin önemini bir kez daha ortaya koymuştur. Zonguldak havzasında bilinen 1 milyar 517 milyon ton stratejik özellikli kömür rezervinin ülke ekonomisine kazandırılması için gerekli çalışmaların da mutlaka acilen yapılması ön görülmektedir. Uzmanlar, TTK’ya istihdamın sağlanmaması durumunda gelecek yıl üretim yapılan 3 kömür ocağından 2’sinin kapanacağını savunuyorlar.
TTK’NIN KURULU KAPASİTESİ YILLIK 5 MİLYON TON
TTK’nın kurulu kapasitesi yıllık 5 milyon ton, üretimi ise yıllık 1 milyon ton civarındadır. Şu anda çalışan işçi sayısı 7 bin 500 civarına gerilen kurumda, yatırımların sonuçlarının alınabilmesi ve kömür üretiminin artırılabilmesine yönelik TTK’daki işçi açıklarının acilen giderilmesi ifade ediliyor.
Üretimin artırılarak yerli ve milli enerjinin ülke ekonomisine kazandırılmasının sadece Zonguldak için değil, çevre illere de önemli katkılar sağlayacağının yadsınamayacağı belirtilmektedir. Üretilen kömür KARDEMİR, ÇATES, ERDEMİR ve Eren Enerji gibi bölgemizdeki önemli sanayi kuruluşlarına satılarak enerji konusunda dışa bağımlılıktan kurtulanacağına yönelik uzmanlar tarafından açıklamalar yapılıyor. İstihdamın artırılarak üretimin doludizgin yapılması, yerli ve milli kaynakların ülke ekonomisine kazandırılması, ithal edilen yaklaşık 38 milyon ton kömüre ödenen 7 milyar dolar dövizin de Türkiye’de kalması belirtiliyor.
Bu arada Almanya’nın kapattığı ocaklarını açmaya başlayarak kömür üretimine yöneldiği, İngiltere’nin de benzer uygulamada bulunduğu bildirilmekte.
TÜRKİYE’DE 20 MİLYAR TON KÖMÜR REZERVİ MEVCUT
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanlığı verilerinden de edinilen bilgilere göre, Dünya’da 1 trilyon 69 milyar 636 milyon ton, Türkiye’de 20 milyar ton linyit ve taş kömürü rezervi tespit edildi.
Uluslararası Enerji Ajansı (UEA) verilerinde de dünya elektrik üretiminin yüzde 38,2’sinin kömür kaynağından sağlandığı belirtildi.
Temel insan ihtiyaçlarının karşılanması açısından Türk madencilik sektörünün geleceğine ışık tutması hayal edilen madencilik, tarım sektörüyle birlikte en önemli iki ekonomik faaliyet alanından birisi konumunda yerini almaktadır. Sanayi devriminin arkasındaki itici güç madencilik, sanayileşme sürecine paralel her geçen gün önemini artırmış ve günümüzde yalnızca ekonomik hayatın değil, aynı zamanda ülke güvenliğinin belirleyici unsurlarından birisi olma noktasına yükseldi.
‘’GÖZ BEBEĞİMİZ TTK’NIN MADEN OCAKLARINA, ACİLEN İLK ETAPTA 4 BİN İSTİHDAM SAĞLANMALIDIR’’
GMİS Genel Eğitim ve Teşkilatlandırma Sekreteri Tayfun Demir, yaptığı açıklamada, yer altı madenciliğinin ağır ve riskli iş kolları arasında dünyanın en zor mesleği olduğuna dikkati çekerek, şöyle konuştu:
‘’Zonguldak kömürle var olmuş şehirdir. Halen kömür madenciliği ekonomide belirleyici öneme sahiptir. TTK küçüldükçe şehir göç veriyor. TTK’da 14 bin norm kadrosuna göre göz bebeğimiz maden ocaklarına, acilen ilk etapta 4 bin istihdam sağlanmalıdır. Tabii ki bunun yanında işçi sağlığı ve iş güvenliği tedbirlerinin göz ardı edilmemesi olmazsa olmazımız ve kırmızı çizgimizdir. İşçi kardeşlerimize de maden ocaklarında tedbiri elden bırakmamalarına yönelik sık sık bilgilendirmelerde bulunuyoruz. Çünkü burunlarının kanaması bizleri derinden üzmektedir. Yani maden ocaklarında üretimden daha ziyade çalışanların sağlıklarına önem veriyoruz. Riskli iş kollarında çalışan madenci kardeşlerimizin bölgemizin yanı sıra ülke ekonomisine durmaksızın katkı sağlamaları takdire şayandır.’’
Bu arada GMİS Genel Eğitim ve Teşkilatlandırma Sekreteri Demir’in, Akyüz’e açıklama yaptığı sırada, biricik oğlu Asil Demir de yer aldı.
HABER: ORHAN AKYÜZ
FOTOĞRAFLAR: ORHAN AKYÜZ-GMİS