Şu canım Alaplı ne kadar sahipsiz, öksüz ve de yalnız… Ne sahibi, ne arayan soranı…

Yatanı çok, yatırımcısı yok… Hele ki teşvik paketi desen…  T’sini bilen yok ki adını söyleyebilsin. ! Sanayici, iş adamı, esnafı kaderine ağlıyor…

Zonguldak ise Filyos’u, Çaycuma’yı, Devrek’i, Kozlu’yu kucaklarken, Alaplı’ya üvey evlat muamelesini bile yapmıyor.

Alaplı’da  sanayi tesisleri yok, OSB  yok,  desteklerden yararlanmak isteyen girişimci yok.. Yokların nüfus sayımı yapılsa tabelalar değişir… Siyasetçilerinin sesi çıkmıyor.   Ana Muhalefet sesini duyuramıyor.  İktidarda aman “ bize dokunmayan, bizi yormayan, bize sormayan yılan bin yaşasın” zihniyetinde… Kahvehaneler genç yetişmiş iş umutsuz ama masada oyun umutlu insanlarla dolu…

İlçenin en büyük geçim kaynaklarından biri olan fındıkçılık bu sene dibe vuracak gibi görünüyor. Çünkü yapılan araştırmalarda bu sene Türkiye’de fındık rekoltesi 800 bin ton civarında tahmin ediliyor...  Bu da geçen fındık sezonda  7 bin liraya yükselen fındığın 5 bin liranın üstüne çıkamayacağının işareti gibi görülüyor... Demek ki bu senede geçen yıllardan çok daha zor ve sorunlu bir hasat sezonuna gireceğiz.  Depolar dolacak, cepler boşalacak.

Bizler bunları söyleyince en kolayı eleştirmek.. Kafa yormaya gerek mi var ki. Salla gitsin.. Konuştu desinler.. Birileri çıkıp ta siyasal ve ekonomik istikrarı anlatsa, yada anlatabilme cesaretini gösterebilse de bizde eleştiri oklarından kurtulsak. Ama her ne hikmetse “Hep eleştiri yapıyorsunuz.. Sizin başka işiniz yok mu ?“ diye öz güven yoksunlu, cesaretle kendini ortaya koyamayanlar isimsiz mesajlar göndererek kendilerini tatmin ediyorlar…

Bir dönemin eski başbakan ve cumhurbaşkanlarından Süleyman Demirel’in benzin ve tüp kıtlığında söylediği meşhur sözünü hatırladım: “Benzin mazot vadı da biz mi içtik”…  Alaplı’da bizde eleştirdikte gelişme mi ürktü de kaçtı.. Gelmez oldu! Alaplı’ya istihdam alanları yaratıldı da biz mi görmedik. Duymadık. Ama dedikoduyu anında duyurmayı biliyorsunuz. Ona ne demeli?  biz mi engelledik?... Tekerinize çomak   mı soktuk?…

İlçenin giriş kavşağı kapatılmış.. Aradan geçen zaman içinde kapalı kavşakta en ciddi eylemini Alaplı CHP İlçe teşkilatı gerçekleştirdi.  Kapalı kavşakta basın açıklaması yaptı, diğerleri sadece seyretti. Alaplı için ayıp denilecek bu olay bir türlü çözümlenemiyor. O ayıp zaten bizim silinmez vurdumduymazlık  damgamız.. Alaplı’ya özellikle Ereğli istikametinden giriş yapacak insanlar nereden, nasıl ve niye kavramlarıyla boğuşurken, biz hala fındıkkabuğunu doldurmayan çok ciddi sunulan basit hesapçıklarla oyalanıyoruz. Kendimizi kandırıyoruz.   Karşı çıkıyorsanız, ilçe gündemini saptıyorsunuz, meşgul ediyorsunuz derseniz..  Sağ olunuz...  Biz ilçe menfaatleri için susmasını biliriz. Ama hele bir de siz konuşmasını bir bilebilseniz.!

Türkiye’de devlet gücü her yerde, her santimetrekaresinde varken Alaplı’da  bu gücün ne kadarını kullanabiliyoruz ?. Eksiklik ya da yanlışlık devlette mi,  yoksa  yatanı, atanı,  boş konuşanı, laf olsuncuların primlendiği  Alaplı’da mı ?   Bir şeylerde, bir yerlerde yanlış var ya.. Yoksa doğru mu var da biz anlayamıyor, göremiyoruz.

Aslında bütün  bunlar hikaye..

Suçlu ve kabahatli kim biliyor musunuz?

 Alaplı seçmeni.. Vebali çok büyük.

Neden mi ?. Saf, temiz ve sade seçmen olduğu için.  Çünkü yapılan her seçimde Alaplı seçmeni AK Parti’ye  en  yüksek oy verdiği için suçlu.. AK Parti’ye uyarmıyor ki. Gidiyor sandığa atıyor oyunu.  Sonra hizmet bekliyor, bekliyor. Ne zamana kadar bekliyor.   Yeni seçime kadar.. Bir de delege olabildi mi uyduruktan .. Hizmete de gerek görmüyor.. Delege olabilmek tüm hizmetlerin en yücesi.. ayağın asfaltsız yolda da olsa..  “Alaplı bizim uşak. Elinden ekmeğini al, sesini çıkartmaz” tekerlemesi    nasıl Kaptaş’ın altı bayır yandım cayır cayır değişmezse  değişmeye de ne gerek varki..  Zaten bizim Alaplı’da boşuna mı demişler, ‘’Çala çala bir havaya girerler.’’diye.. İyi de ne giriyor.. Hizmet mi ?. Hadi gelin türküyü değiştirelim bari..’’Kaptaş’ın altı bayır, Alaplı göç veriyor  cayır cayır..’’buyurun durdurun da görelim..  Yerel seçimler de öne çekildi. Bu gidişle doktoru saf dışı bırakıp kurtarıcı olarak Başbakan’dan yeni bir Tosun isterler mi acaba? Yoksa seçmen önümüzdeki yerel seçimde Tosun’ları bir kenara bırakıp Alaplı’nın selameti için Aslan Kral zihniyetinde bir adayın etrafında mı birleşecek? Bekleyelim, görelim…